Bir tarafta pandemi önce süreğen kırılganlık diğer tarafta ise küresel pandemikovid-19 koronovirüsle ilgili artan vakalar yanında üstüne üstlük mutasyon varyantı ile beslenen belirsizlikler, hal böyle iken gündeme bomba gibi düşen diğer bir değişken ise erken seçim tartışmalarının geldiği songerisaymanın  nokta. Bu kapsamda siyasi otoritenin ani bir çıkışla yaptığı reform atağına da bakacak olursak her halükârda erken seçim için geriye sayım işlemine yönelik zaman kavramının ne vakit başlatılacağı sorusu akla geliyor.Bu konuda açıklamada bulunan Prof. Dr. Veysel Ulusoy: Ekonomi Reform Paketi için “Buna paket diyemiyorum, bu bir açıklama” derken Ulusoy, “Benim gördüğüm ne bir paket ne de bir reform. Sadece 2017 yılından beri bu zamana kadar izlediğimiz kredi garanti fonuna dayalı teşvik” yanıtı oldukça düşündürücü bir boyutta görünüyor.Öyle ki Prof.Dr. Ulusoy’un Cumhuriyet’eyaptığı söyleşide”Açıklanan paketin reformist bir yaklaşımda olmadığını”düşünen ekonomist Ulusoy, reform paketinde emek piyasasındaki yapısal değişimi ve genç istihdamı artırmak için yapılacak reformları görmek istediğini” belirtmesi tesadüf de görünmüyor.

      *        *         *

Bu kapsamda değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise: Bir dolu kurul, kurum, mevzuat, gözetim, denetim mekanizması…Çok sayıda rekabet, yüksek katma değer,dijitalleşme, şeffaflık söylemi.Peki milyonlarca işsiz, yoksul, aç, borçlu, emekli, atanamamış yurttaş için ne söyledi Cumhurbaşkanı? Şeklindeki yanıt bekleyen soruyu gündeme getiriyor. Bütün bunların da hepsi bir yana başlık altında yer alan maddelerin ağırlıklı olarak,üzerinde hemen herkesin hemfikir olduğu, geçmişte de dile getirilmiş ama uygulamaya geçememiş vaatler olduğuna dikkat çeken Başlevent,“Bu kez ne derece başarılı olunacağını bekleyip göreceğiz” vurgusunu yapıyor. Çünkü 2002 yılından bu yana 19 yıllık süre içinde AKP tarafından gündeme alındığı halde gerçekleşemeyen birçok vaatler zincirinin sırada beklemekte olduğu da bilinen bir gerçek. Ayrıca diğer bir açıklamadaki çelişkilerede dikkat çeken Dr. Murat Kubilay;“Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gibi hedefler yerinde fakat bunların nasıl başarılacağı, daha açık bir ifadeyle nelerin eskisinden farklı yapılacağını bilemiyoruz” diyen Kubilay, “Ek olarak fiyat istikrarı yerine daha kapsamlı istikrar tanımının enflasyonla mücadele sürecinde olumsuz anlaşılabilme ihtimali bulunuyor” vurgusu da üzerinde durulması gereken bir konu durumunda.

     *        *         *

Sonuç olarak,Uluslararası Para Fonu (IMF) yayınladığı son raporda ülkelerin Gayrisafi Yurt İçi Hasılaları (GSYİH) baz alarak dünyanın en büyük ekonomi sıralama sına göre;uzun zamandır listenin ilk sırasını işgal eden Amerika Birleşik Devletleri 20 trilyon dolarlık devasa ekonomisiyle küresel ekonominin yaklaşık %25’ini oluşturuyor. Çin, 13 trilyon dolarlık ekonomisiyle ABD ile olan farkı yıllar içerisinde kapatarak dünyanın en büyük ekonomisi olacağı öngörülüyor. Japonya yerini Çin’e devretmesiyle 3. Sıradaki yerini korumaya devam ediyor, Japon ekonomisi 4.9 trilyon dolar ile Almanya’nın önünde yer alıyor.Türkiye ekonomisi de büyümeye devam ediyor; ancak TL’nin hızlı değer kaybıyla birlikte ülkemiz 20. sıraya gerilemiş durumda.Avrupa’nın en büyüğü yaklaşık 4 trilyon dolarlık ekonomisiyle Almanya oluyor.Daha sonra Almanya’yı 2.8 trilyon dolarlık ekonomisiyle Birleşik Krallık(İngiltere) takip ediyor. Özetle pandemi ile resesyondaki (durgunluk) dalgasının birleştiği noktada gelişmekte olan ülkelerdeki iktisadi kırılganlıklarla kovid-19 aşısı dağılımında ortaya çıkan adaletsizlikler sebebiyle vakaların denetiminde yaşanan sıkıntılar bu ülkelerin göre li büyümesinde büyük bir engel olarak karşısına çıktığından IMF’nin 2012 Yılı için Türkiye’ye ait öngördü ğü büyüme hedefini gerçekleştirme zor görünüyor. Nitekim TCMB,reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ileyaptığı Mart ayının ilk Beklenti Anketi sonuçlarına göre sene sonu için enflasyon, kur ve büyüme beklentilerindeki hareketler dikkat çekicibulunurken,Cari yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 11,23iken, bu anket döneminde yüzde 11,54’e yükselmesi  enflas yonun reel anlamda gelecek aylarda da yükselişini sürdüre ceği izleniyor.