Görünür o ki,küresel ölçekteki artan girdi maliyet leri yanında arz güvenliği riskine bağlı olarak tedarik zincirindeki toparlanmada ortaya çıkan gelişme ler tarım sektöründeki daralmada etkili oldu. Bu an lamda gelinen noktaya bakıldığında tarımsal girdi fiyat endeksindeki yıllık artış Haziran’da %135’e ulaşırken; bu dönem itibarıyla gübre fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre %233,9 oranında artış getirirken,enerji maliyetlerindeki hızlı artışlarla piyasalardaki bozulan fiyat istikrarının daha da kötüleş mesine neden oldu.Bu yönde Tarım-ÜFE Ağustos’ta aylık bazda %4,3 azaldı. Böylece tarımda üretici fiyatlarındaki yıllık artış %142,4’e geriledi. Yurt içinde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yıllık artış oranı da mevsimselliğin etkisiyle Ağustos ayında %79,5 düzeyine indi. Küresel ölçekte gıda fiyatlarında gözlenen gerileme ile Ukrayna’nın tahıl ihracatına başlaması da gıda fiyatları üzerindeki baskıları hafifletti.

* * *

Özellikle 12 aylık kümülatif verilere göre tarımsal ürün ihracatı Temmuz ayı itibarıyla 6,3 milyar USD olurken, ithalatı 14,2 milyar USD ile tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Dolar bazında incelendiğinde, tahıl ürünleri için hesaplanan ihracat birim değer endeksinin Temmuz’da bir önceki yılın aynı dönemine göre %32,9 oranında arttığı izlendi. Söz konusu ürünlerin birim ihraç değerindeki artışın, Mart ayından itibaren böylece hız kazandığı görüldü.Bu kap samda Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, üreticilere sağlanan 2022 yılına ilişkin mazot ve gübre desteklerinin ödenmesinin öne çekileceği belirtildi. Ayrıca, Çiftçi Kayıt Sistemleri’neve ihracat girişlerin 1 Ekim’den itibaren yapılmasının planlandığının açıklanması tarımsal üretimin arz-talep koşullarında planlamaya gidileceğine işaret ediyor.

* * *

Mamafih bu arada Türkiye ekonomisi 2022’nin ikinci çeyreğinde yıllık bazda %7,6 oranında büyürken, tarım sektörü %2,9 oranında daralarak son 5 çeyreğin 4’ünü küçülmeyle tamamlamış oldu. Yılın ilk yarısında sektördeki daralmanın %2,4 ora nındaolması;eğer bir önlem alınmadığı takdirde önü müzdeki yıllar itibarıyla gıda fiyatlarında öngörül meyen yüksek artışların olabileceğine işaret ediyor. Bu yönde TÜİK verilerine göre hele hele son 12 yılda çiftçi sayısının %48 oranında azalırken;Tarım alanlarının da son 18 senede yüzde 12,3 düşerek. sebze bahçelerinin alanının ise aynı dönemde yaklaşık yüzde 15 küçülmesi pek de iyiye işaret et miyorBu kapsamda son 10 yılda düzenli ve ciddi bir düşüş söz konusu olurken,2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2019’de 600 bine kadar düşmesi te yit mahiyetinde.

* * *

Sonuç olarak,TÜİK verilerine göre tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısı ise 2002’de 7 milyon 458 bin kişiyken, 2020 Şubat ayı itibariyle 4 milyon 157 bin kişiye geriledi. Bu da son 18 yılda 3 milyon 301 bin daha az tarım çalışanı anlamına geliyor. Tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısının yüzde 44 azaldığı düşünülürse; geçen yıldan bu yana döviz kurundaki artış yönündeki dalgalanmalardan kaynaklı maliyet artışlarına ek olarak; en fazla kulla nım alanına sahip akaryakıt üzerinden motorine gelen sürekli zamlar da gebuna dahil edildiğinde; üre timdeki öngörülemeyen maliyet artışlarının bir taraf tan olası kârların aşırı düşmesine neden olurken; öte yandan da dönemin tahmin edilemeyen zararlarla kapanmasına yol açabilmiş olması; tarım ve hayvan cılık sektörlerinin sıkıntıya girmesine neden olması na ek olarak daralmaya da sebebiyet vermektedir.Kı saca tarım ve hayvancılık sektörlerindeki daralma nın mutlak şekilde önüne geçilmek üzere, Ülkemiz şartlarına göre yeniden tarım ve hayvancılık politika ları oluşturularak; modern tarım ve hayvancılık sis temi şartlarında üretime yönelmek etkili çözüm yolu olabilir.