Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), faaliyet gösterdiği bölgede yer alan 37 ülkede ekonomilerin 2020 yılında ortalama yüzde 3,5 daralmasını ve 2021 yılında yüzde 4,8’lik büyüme gerçekleşmesini beklediğini bildirirken; “Bölgesel Ekonomik Görünüm” raporunu yayınlayan EBRD, Türk ekonomisinin 2020 yılında yüzde 3,5 daralacağını tahmin ederken, 2021 yılında ise yüzde 6,0 gibi güçlü bir büyüme yaşanmasını beklediğini vurguladı. EBRD Baş Ekonomisti Beaat Javorcik yaptığı değerlendirmede, “Kriz büyük bir darbe vurdu ve bundan toparlanmak zorlu olacak. Şimdi ekonomik milliyetçilik ve korumacılık uygulama zamanı değil, ancak serbest ticarete uluslararası bağlılık yoluyla daha iyi bir geleceği şekillendirme zamanı” değerlendirmesi yaptığı görüldü. Raporda, Orta Asya ekonomilerinin bu yıl yüzde 1,2 daralacaklarını ve 2021’de yüzde 5,8 toparlanma göstereceklerini tahmin eden EBRD, Orta Avrupa ve Baltık bölgesinde ise bu yıl yüzde 4,3 daralma ve 2021’de yüzde 4,5 büyüme beklediğini de ifade etti. EBRD’nin Rusya için 2020 daralma tahmini yüzde 4,5 olurken, 2021 yılında ise yüzde 4,0 büyüme bekliyor.          

                                   *        *         *

EBRD kasım ayında bölgesinde GSYH’nin 2020’de %2.9 yükselmesini bekliyordu. EBRD Başekonomisti Beata Javorcık Reuters’a yaptığı açıklamada, “EBRD bölgesi, tıpkı dünyanın çoğu gibi, ikinci dünya savaşından bu yana en büyük zorluklarla karşı karşıya. Bir sağlık krizi olarak başlayan şey ekonomik bir kriz haline geldi ve bölgedeki hemen hemen tüm ekonomilerin bu yıl önemli bir daralma yaşamaları bekleniyor” dedi. Tahminler, sınırlama önlemlerinin kademeli olarak gevşemesini ve yılın ikinci yarısında normale dönülmesini öngören bir senaryoya dayanmakla birlikte, özellikle turizm ve konaklama sektörleri gibi hizmet sektörlerinde talep üzerinde devam eden tahribat dikkate alındı. Ancak Javorcik genişletilmiş sosyal mesafeyi gerektiren bir senaryo kapsamında, bölgedeki ekonomilerin çift haneli daralmalara maruz kalabileceklerini de söylüyor.  

                                  *        *         *

EBRD’nin Türkiye hakkındaki raporunu değerlendirmek gerekirse; öteden beri süre gelen küresel resesyonun üzerine katmerli olarak gelen pandemi koronovirüs kovid-19 vakalarının geldiği noktadaki ekonomideki tahribatın büyüklüğü parasal olarak ifade edilebilecek gibi değil.Yani tarım ve hayvancılık sektörleri dahil turizm sektörü ile diğer tüm sektörlerdeki etkisi açısından ağır sonuçları olan bir etki yarattığı izleniyor. Çok tabii olarak bir taraftan pandemi ile mücadele ederken, diğer taraftan da pandeminin yarattığı kırılganlığın olabildiğince daha hafif şekilde atlatılmasına çaba gösteriliyor.Mamafih söz konusu küresel pandeminin Dünya ekonomisinde yarattığı tahribat da Türkiye’de olduğu gibi öyle basit cümlelerle ifade edilebilecek gibi değil.Krizin tırmanmasıyla birlikte Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve İngiltere kendi GSYİH’larının %10’unu aşan büyüklükte kamu mali destek paketleri açıkladı. ABD Merkez Bankası (FED) korona salgınının büyüyen ekonomik etkileri sonucu gelişen küresel finansal krize karşı olağanüstü önlemler aldı ve Başkan Trump da toplamda 2,6 trilyon doları aşan mali teşvik paketini onayladı. Diğer gelişmiş ülke Merkez Bankaları faiz oranlarını ve zorunlu rezerv karşılıkları düşürürken yeni finansal araçlar da ŞEKİLDE açıkladı. Ayrıca 2008-2009 krizi sonrası bankaların finansal çalkantı zamanlarında kayıplarını telafi etmesi için uygulamaya konulan sermaye tamponu uygulaması da gevşetilerek yaklaşık 5 trilyon dolar tutarında fon serbest bırakıldı.

                                  *        *         *

Sonuç olarak, Uluslararası düzeyde alınan tüm önlemlere karşın giderek artan sayıda ekonomik gösterge salgının küresel büyüme üzerinde ciddi negatif etkide bulunacağını ortaya koydu. Salgın çok geniş bir yelpazede uluslararası ekonomik ve ticari aktiviteleri, hizmet, turizm, konaklama, enerji, ulaştırma, gıda ve eğlence sektörlerini, medikal malzeme üretimi ile diğer küresel tedarik zincirlerini, elektronik alet tüketimini ve finansal piyasaları eşi görülmemiş bir sertlikte etkiledi. Bu doğrultuda küresel ticaret ve büyümenin 2020’nin ilk yarısında sert bir şekilde küçüleceği tüm finansal kuruluşların tahminlerinde vurgulanıyor. IMF Nisan raporunda, küresel ekonominin “Büyük Buhran’dan bu yana en kötü resesyonu yaşadığı ve boyutlarının on yıl önce yaşanan finansal krizi aştığını” vurguladı. IMF dünya ekonomisinin 2020’de %3 küçülmesini ve 2021’de %5,8 büyümesini; petrol fiyatlarının ise %42 düşmesini bekliyor. Dünya Ticaret Örgütü de 2020’de ticaret hacminin %30 azalmasını öngörüyor. Bu tahminler salgının 2020’nin ikinci yarısında gerileyeceği ve sınırlayıcı önlemlerin gevşeyeceği varsayımıyla alınıyor. Nitekim ABD milli gelirinin yılın ilk çeyreğinde %4,8 küçülmesi ve işsiz sayısının 6 haftada 30 milyonu aşması bu tahminleri doğrulayan öncü göstergeler oldu.