Kimi siyasilere bakılırsa enflasyonun gelecekteki seyri açısından olabildiğince iyiserlik havası hakim olduğu izleniyor; nitekim bu     yönde geçtiğimiz hafta içinde açıklamada bulunan TCMB Başka     nı Murat Uysal, "Önü müzdeki dönemde,enflasyondaki düşüş le birlikte ülke risk priminin ve finansal oynaklıkların azala cağını, finansal koşullardaki kademeli iyileşmeyle iktisadi fa aliyetteki toparlanmanın ılımlı şekilde süreceğini öngörüyoruz. Enflasyon  daki iyileşme eğiliminin önümüzdeki dönemde de devam edece   ğini öngörüyoruz. Enflasyondaki düşüşe bağlı olarak enflasyon beklentilerinde de iyileşme görmekteyiz. Enflasyondaki düşüşü kalıcı hale getirebilmemiz için para politikasındaki temkinli du ruşumuzu sürdürmemiz gerek mekte. Bu çerçevede, parasal sıkı  lığın düzeyini enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şe kilde belirleyeceğiz"söylemi kayda geçti.Buna ek olarak Uysal   "Önümüzdeki dönemde,enflasyondaki düşüşle birlikte ülke risk priminin ve finansal oynaklıkların azalacağını,finansal koşullar   daki kademeli iyileşmeyle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın     ılımlı şekilde süreceğini öngörüyoruz."Değerlendirimesi geldi. Gerçekte TÜİK rakamlarına göre Ağustos ayı enflasyonu bek   lentisi 1,36 olarak açıklanmıştı. Ancak açıklanan rakamlar ile   yüzde 0,83 seviyesi ile sınırlı bir artış yaşandı. Bu yönde geç     mişte sosyal medyaya paylaşımda bulunan Bakan Albayrak yap   mış olduğu paylaşımında "Ağustos ayında TÜFE, ÜFE ve çekir    dek enflasyonda önemli düşüş kaydettik.Üretici fiyat en deksin    deki düşüş, enflasyonda aşağı yönlü trendi devam ettiriyor. Enf lasyonla mücadele ve sağlıklı büyüme öncelikli politi kalarımız      ile, tüm alanlarda yıl sonu hedeflerimizi yakalayaca ğız"diyerek       tüm hedefleri yakalayacakları iddiası da gündeme düştü.

                              *      *      *

Esas itibarıyla da yılbaşından bu yana konutlarda ve küçük sana      yi kuruluşlarında kullanılan doğalgaza yapılan zammın oranının yüzde 40,63'e ulaştı. 2019 Temmuz ayı başında yapılan yüzde 15 oranında zamla, son bir buçuk yıl içinde tüm tarife grupları için elektrik fiyatlarının yüzde 50–98,2 oranlarında arttığı görüldü. Si  yasi iktidarın izlediği kamu kaynaklarını özel sermaye şirketleri      ne aktarmaya yönelik enerji politikaları ile 2018’de yaklaşık 32 milyar TL özel şirketlere transfer edildi. Rapora göre yalnız az sayıda şirketin çıkarına olan alım garantili yüksek fiyatlarla yerli kömür santrallarına tanınan alım garantisi, yerli kömür, ithal kö    mür ve doğal gaz santralları için oluşturulan kapasite mekanizma     sı ile ilave ödeme yapılması gibi bedeli milyarlara varan uygula maların yanı sıra amaçlarının çok dışına çıkmış olan ve yatırımcı lara kâr garantisi sağlayan YEKDEM-Yenilenebilir Enerji Kay nakları Destekleme Mekanizması vb. uygulamalar; elektrik mali yetlerinin ve fiyatların yükselmesine neden oldu.Bu defa ise en     son 1 Temmuz’da yüzde 15 zam yapılan elektrikte tarifeler, genel   de 3’er aylık dönemlerle maliyetleri oluşturan kalemlere göre he saplandığından,1 Ekim’de, son üç ayı kapsayacak şekilde elektrik   te yeni bir zammın gündeme gelmesi de güçlü bir ihtimal şeklin      de görülüyor.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu alınacak zam kararı için bugün toplanarak 1 Ekim’den geçerli olmak üzere ge    rek toptan gerekse tüketici ve aboneler yönünden elektrik fiyatları karara bağlanacak.Ayrıca Tarifelerin aylık olarak gözden geçiril   diği ve geçtiğimiz 1 Ağustos’ta konutlarda yüzde 15, sana yide yüzde 14 oranında artış yapılan doğalgazda BOTAŞ’ın biri ken zararı nedeni ile kışa girmeden yeni bir zam yapılması beklenti        si de oldukça yüksek.

                              *      *      *

Akaryakıt ürünlerindeki uygulanan zam oranları bilindiği gibi dö       viz kuruna endeksli,her kurdaki dalgalanma olayı beraberinde kü       çük küçük dahi olsa benzin ve motorin fiyatlarına yansıma yapı  

yor.Hadiseye bahsi geçen temel girdiler açısından baktığımızda baştan aşağı A’dan Z’ye tüm tüketim ürünlerinin etkilendiği görü    lüyor.Bu arada gıda fiyatlarında artış halkın bütçesini zorluyor,     enflasyonu da olumsuz etkiliyor.Sebze, meyve,et,süt ürünlerinde     fiyat artışlarına karşı hükümet de devrede.Ancak maliyelerdeki ar tışlar sebebiyle gıda fiyatlarındaki bu artışları da engelleyebilmek         pek de mümkün gözükmüyor.Özetle toplumsal anlamda kesimler           arasında fasit bir zam beklentisinin hakim olduğu da yine bilinen   ler arasında.Bu durum daha çok toplumsalkesimlerdeki güvenin giderek düşmesinden kaynaklanıyor.

                                       *      *      *

Sonuç olarak, Ekonomik güven endeksi bir önceki Ağustos ayın da 87,1 iken, Eylül ayında %1,3 oranında azalarak 86 oldu. Eko nomik güven endeksindeki düşüş, tüketici ve reel kesim (imalat sanayi) güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandığı dikkate alındı ğında; toplumsal güvenin hangi noktada seyrettiği de çok açık orta da.Mamafih bu durumu da Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketi ci eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksine göre, Eylül ayında bir ön ceki aya göre %4,3 oranında azalmasıyla da teyitlemek mümkün. TCMB Başkanı Murat Uysal vaki beyanında;”Tüketici enflasyonunda Ekim 2018' den bu yana belirgin düşüş gördüklerinin altını çizen Uysal, "Sıkı para politikası ve koordineli politika çabaları neticesinde birikim li döviz kuru etkilerinin azalması ve iç talebin ılımlı seyri enflasyon daki düşüşün temel sürükleyicileri olarak öne çıkmakta. Bu faktör lerin katkısıyla enflasyondaki iyileşme eğiliminin önümüzdeki dö nemde de devam edeceğini öngörüyo ruz. Enflasyondaki düşüşe bağlı olarak enflasyon beklentilerinde de iyileşme görmek teyiz. Enflasyon beklentilerinin çıpalanması, para politikasının etkinliği   ve enflasyon-büyüme ödünleşiminin azaltılabilmesi açısın dan kri  tik önem taşımakta. Önümüzdeki dö nemde enflasyon görünümün deki iyileşmeye bağlı olarak beklentilerin de iyileşmeye devam edeceğini değerlendiriyoruz."diyorsa da henüz çekirdek enflasyon  da belirgin bir iyileşme tam olarak gerçekleşmiş değil.Bu durumu   da yıl sonu enflasyon oranı rakamı öngörüsünün revize edilip edil memesi uygulamasında açıkça göreceğiz.Çünkü maliyet enflasyo  nundaki süreğen zamlardan kaynaklanan reel enflasyonu piyasa   gerçekleri ışığında değerlendirdiğimizde durum çok farklı gözükü      yor.