Bu kapsamda yakın zamanda alınan haberlerde BloombergHT tüketici güven endeksi ve ISO-Markit imalat sanayi PMI “daral     ma bitti” şeklinde erken sayılabilecek bir açıklamada bulundu      larsa da, 2019 yılı Eylül ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi,bir önceki aya göre 1,4    puan azalarak 46,4 değerine geriledğinden durum öyle göründü        ğü gibi değil.Bu endeksi okuduğumuzda; bu azalışta hizmet en deksinin önceki aya göre 2,2 puan azalarak 45,8 puana gerileme      si etkili olurken, sanayi endeksi de 2,0 puan azalarak 46,6 seviye sine gerileyerek negatif görünümünü de sürdürmüş oldu.Bu yön       de özellikle sanayi sektöründe yeni siparişlerede azalmaya bağlı      olarak ayrıca üretim kaybı da görünüyor.Yani sektörlerde ivme kayıplarından kaynaklanan bir ortamda cirolarda ciddi kayıplar          var.Açıkçası toplumsal talepteki daralmalara bakıldığında tüm    unsurların birbirini teyitlediği de izleniyor. Bu durumu ayrıca      Bankalararası Risk Merkezi’nin Ağustos/2019 ayı verilerine dik         kat ettiğimizde; Ağustos 2019’da protesto edilen toplam 74 bin     adet senedin parasal tutarı 1,6 milyar TL tutarında ve 2019 yılı      nın ilk sekiz ayında protestolu senet sayısı 648 bin, senet tutarı       14 milyar TL oldu. 2019 yılı Ocak-Ağustos döneminde, adet olar    ak en fazla senedin protesto edildiği ilk 5 il sırası ile İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Bursa oldu.Tutar olarak,Türkiye gene  linde protesto edilen senetlerin yüzde 28’ini İstanbul ilindekiler oluştururken, bunu yüzde 9 ile Ankara, yüzde 6 ile İzmir, yüzde  4 ile Konya ve yüzde 3 ile Bursa izledi. Protesto edilen senet tuta  rının en düşük olduğu iller ise Tunceli, Bayburt ve Hakkari oldu.

                             *        *         *

Çok tabii olarak gittikçe daralan talep karşısında özel şirketler         ciro üretemeyince bir aralar durgunlaşma emaresi gösteren if      laslarla konkordatoların patalaması gibi durumlar yeniden orta         ya çıktı.Örnekleme yapmak gerekirse; Galatasaray Eski Başka        nı Ünal Aysal’ın şirketi Unit’in yüzde 60 payla ortak olduğu Ye      ni Elektrik Üretim A.Ş.konkordato ilan etti.Yeni Elektrik 865M    We DGKÇS ulusal şebeke ve İstanbul metropolü başta olmak üze    re civarındaki yoğun yerleşim bölgelerine ve endüstriyel tesislere elektrik sağlı yordu. Konya’nın perakende devlerinden 21 şubeli Asfora Marketler Zinciri konkordato ilan etti. Asfora yetkilileri, sektörde yaşanan ekonomik kriz ve yüzde 25 daralmadan dolayı borçların ödenemediğini, bu yüzden konkordatoya başvurmak zo runda kaldıklarını açıkladı.Bu arada da Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 449 fidan için bele diyeye 9.1 milyon TL fatura kesen şirketin konkordato ilan ettiği     de ortaya çıktı. Yerel Kocaelifikir gazetesinin haberine göre son yıllarda birçok inşaat firmasının iflası açıklandı. Kocaeli’de bulu   nan Kubilay Urhan İnşaat da iflas edenler arasına katıldı. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu(TESK)Genel Başkanı Ben devi Palandöken, “Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilanlara göre,yı   lın ilk 9 ayında 170 bin 540 iş yeri açılırken 80 bin 769 iş yeri ka pandı. Bu dönemde 61 bin 787 iş yeri de vergi kayıtları sona erdi    ği için resen terkin edildi. Ancak ilgilileri müracaat etmediği için terkin ilanları Sicil Gazetesi’nde yayımlanmadı.

                             *        *         *

Diğer taraftan da Euler Hermes isimli alacak sigortası şirketinin hazırladığı 2018 Yılı Küresel İflas Raporuna göre de; 2018'de 15   bin 400 olan iflas eden şirket sayısı, 2019'da 16 bin 200'e yüksele cek.Oransal olarak 2018'de yüzde 10 oranında artış gösteren  küre sel düzeydeki şirket iflasları, 2019'da yüzde 6 oranında artış ola    cağı öngörülüyor. Küresel ekonomi ve büyümeye ilişkin verilerin   de yer aldığı raporda, küresel ekonominin 2018'deki kaydettiği yüzde 3.1'lik büyüme oranının 2019'da yüzde 3'e inmesi bekleni yor. ABD'de 2018'de yüzde 2.9 olan reel GSYH'nin 2019'da yüz de 2.5'e,

Euro Bölgesi'nde yüzde 1.9'dan yüzde 1.6'ya ve Asya'da da yüzde 5.1'den yüzde 4.8'e gerileyeceği tahmin ediliyor. Ekono mide küresel bir buhran söz konusu.Euler Hermes Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Özlem Özüner, "Özellikle Avrupa sanayi üre timi beklenti endeksleri negatif seyrediyor. 2019'da bu konjonk türde Türkiye'nin en önemli ticaret partneri olan Avrupa'ya yapı lacak ihracatta karşı tarafın öde me kabiliyetini ölçmek kritik ola cak" şeklindeki öngörüsü de kayıt lara geçti

                                      *        *         *

Sonuç olarak,2109 ve 2020 Yılları açısından özet değerlendirme yapmak gerekirse;ABD-Çin arasındaki süregelen ticaret savaşının  gelinen noktada küresel durgunluğu daha da tetiklediği izleniyor.       Bu çerçevedeki tabloya baklıduğında;21. Yüzyılda küresel ekono   mi politiğin rekabet araçlarında farklılıklar ortaya çıkmasına rağ men, devletlerin varoluşsal güç mücadelesinin açıkça devam etti     ği görülmektedir. Söz konusu güç mücadelesinin piyasa ekonomi sinin içsel istikrarsızlığı ile birleşmesi, küresel çapta ekonomik ve siyasal etkilerini beraberinde getirmektedir.Ticaret Savaşları örne ğinde görüldüğü üzere, küresel ekonominin güç merkezli, kurum sallaşama ve kurallardan uzak işleyen yapısı, ulusal ekonomilerin ekonomik ve finansal kırılganlığını üst seviyelere taşıyabilmekte   dir. 21.Yüzyılda küresel ekonomi politiğin rekabet araçlarında da farklılıklar ortaya çıkmasına rağmen, devletlerin varoluşsal güç mücadelesinin açıkça devam ettiği görülmektedir. Söz konusu güç mücadelesinin piyasa ekonomisinin içsel istikrarsızlığı ile birleşme si, küresel çapta ekonomik ve siyasal etkileri beraberinde getirmek tedir. ABD ve AB eksenli birçok küresel güç merkezin de ekonomik ve siyasal eşitsizlik temelli ortaya çıkan sağ popü list siyasetin yakın ve orta vadede küresel siyaseti etkileyeceği öngörülebilmektedir. Söz konusu popülist siyasetin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisi ise ancak bölgesel güç birliğinin kurumsal ve sürdürülebilir  bir düzeye taşınabilmesi ile aşağı çe kilebilecektir.Hadiseyi bu yön den incelediğimizde;Türkiye’nin herhalüârda mevcut durumdaki ekonomisini istikrara taşıyabilmesi için mutlak şekilde israfın ön lenerek kaynak yaratma ve de rantabl kaynak kullanımı konusun daki tüm becerilerini geliştirmek zorundadır.