Bu kapsamda Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine bakıldığında;Tarım-ÜFE’ de (2015=100), 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,43 azalış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,07, bir önceki yılın aynı ayına göre %20,20 ve on iki aylık ortalamalara göre %19,60 artış gerçekleşti.Sektörlerde bir önceki aya göre değişim; tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,35 azalış, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %4,66, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %34,76 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre değişim; çok yıllık bitkisel ürünlerde %15,04 azalış, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %1,36, tek yıllık bitkisel ürünlerde %4,48 artış meydana geldi.Bir önceki yılın aynı ayına göre en fazla artış gösteren diğer alt gruplar ise %26,59 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar ve %23,68 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları oldu. Yıllık en az artış gösteren alt gruplar ise %2,32 ile çeltik, %6,71 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve %7,31 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu.Alt gruplar itibarıyla bir önceki aya göre en fazla artış gösteren diğer alt gruplar ise %2,92 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar ve %1,95 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları oldu. Aylık en az artış gösteren alt gruplar ise %0,42 ile lifli bitkiler ve %0,52 ile diğer çiftlik hayvanları ve hayvansal ürünler oldu. Buna karşılık, bir önceki aya göre azalışın olduğu alt gruplar %4,68 ile çeltik ve %1,50 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar şeklinde kayda geçti

                         *        *        *.

Diğer taraftan da Mayıs 2021’de, endekste kapsanan 82 maddeden, 25 maddenin ortalama fiyatında azalış olurken 16 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 41 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti. Buradaki genel kanaat dikkate alındığında; cari dönemde ÜFE’de meydana gelen bir değişikliğin gelecek dönemlerde TÜFE’yi de otomatik olarak etkileyeceği şeklindedir.Bunun nedeni üretimin tüketimden, dolayısıyla da toptan satışların perakende satışlardan önce gerçekleşmesi ve toptan eşya fiyatlarındaki değişimin üretimi tüketime bağlayan dağıtım sistemi kanalıyla tüketici fiyatlarına aktarılmasıdır.Buna göre, bir ekonomik yapıda hammadde, enerji, nakliye, işgücüne ödenen ücret vb. girdilerin fiyatlarında meydana gelen artışlar, üretim zincirinden dolayı er veya geç ürünün fiyatına, dolayısıyla da tüketici enflasyonuna da yansımaktadır. Gerçekte ise Enflasyon, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından “fiyatlar genel düzeyinin etkili bir şekilde devamlı yükselmesi nedeniyle paranın sürekli olarak değer kaybetmesi, bunun sonucunda tüketicilerin satın alma gücünü yitirmesi” olarak tanımlanmaktadır.Buna göre enflasyon sadece bir ya da birkaç mal ve hizmetin değil genel olarak mal ve hizmet fiyatlarının düzeyini göstermektedir. Enflasyon oranı ise fiyatlar genel düzeyinde belirli bir zaman diliminde meydana gelen değişim oranıdır. Bu değişimi ölçmek için tüm mal ve hizmetleri yeterince temsil edebilecek sayıda kalemden oluşan bir sepete dayalı olarak hesaplanan Tüketici ve Üretici Fiyat Endeksleri kullanılmaktadır.

      *        *        *.

Sonuç olarak, günümüz şartlarında Tarım sektörü bazındaki bahse konu ÜFE’deki yıllık ortalamalara göre %19,60 bir ar tışın teorik olarak Mayıs ayını takip eden aylara da yansıma yapmasıyla TÜFE’deki artışı da tetikleyeceği muhakkak bir durumdur.Elde edilen sonuçlara göre hem uzun hem de kısa dönemde ÜFE’den TÜFE’ye doğru bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Ayrıca kısa dönemde meydana gelen dengesizliğin uzun dönemde giderilememesi maliyet şoklarının TÜFE üzerindeki etkilerinin kalıcı olduğunu göstermektedir.Bu sonuçlar ışığında ele alınan bu çalışmada, Türkiye’de enflasyon ile tahminlerin yapılması noktasında ÜFE’ye göre hesaplanan enflasyon oranının uygun bir gösterge oluşturacağı ortaya konulmuş olmaktadır. Bu anlamda TCMB Piyasa Katılımcıları 12 ay sonrası Enflasyon Beklentileri Dağılımına göre;2021 yılı Haziran ayı anket döneminde, katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 27,09 olasılıkla yüzde 11,00 –11,99 aralığında, yüzde 21,90 olasılıkla yüzde 12,00 - 12,99 aralığında, yüzde 19,65 olasılıkla ise yüzde 13,00 - 13,99 aralığında artış göstereceği öngörülmektedir.Aynı anket döneminde nokta tahminler (2) esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise, katılımcıların yüzde 38,78‘inin beklentilerinin yüzde 11,00 – 11,99 aralığında, yüzde 24,49’unun beklentilerinin yüzde 12,00 -12,99 aralığında, yüzde 12,24‘ünün beklentilerinin ise yüzde 13,00 -13,99 aralığında olduğu gözlenmektedir.2021 yılı Haziran ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 30,36 olasılıkla yüzde 9,00-9,99 aralığında, yüzde 27,64 olasılıkla yüzde 10,00 – 10,99 aralığında, yüzde 21,92 olasılıkla yüzde 11,00’dan daha büyük artış göstereceği öngörülmektedir. Anacak bu tahminlerin piyasa gerçekleri ile karşı laştırıldığında iyimser şekilde yıllık tahmin edilen ÜFE ve TÜFE oranlarının hedeflerine uygun çıkması ise pek mümkün gözükmemektedir.