Ülkemizin günümüz şartlarında içinde bulunduğu iktisadi yaşamı na ait her ne kadar çelişkili bilgiler alınıyorsa da,sanayi üretim endeksi, yıllık bazda baz etkisiyle yüzde 66 artarken bir önceki aya göre yüzde 0,9 oranında gerileme kaydetti. Nitekim TÜİK tarafından gecikmeli olarak açıklanan Nisan ayına ait sanayi üretimi verisine göre aylık bazda 11 ay sonra ilk defa daralma yaşadı. Nisan ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %4,1, imalat sanayi sektörü endeksi %0,7 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,3 azalma gösterdi.Bu tablo kapsamında Yıllık bazda; Nisan ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %25,5, imalat sanayi sektörü endeksi %72,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %26,6 arttı. Yıllık bazdaki bu yüksek artış ise baz etkisinden kaynaklandı. Karantina döneminde (Nisan 2020)’de sanayi üretimi yıllık bazda %31,3 oranında rekor daralma yaşamıştı ve geçen yılın ayına göre hesaplanan yıllık değişimde ise bu rekor kayba göre %66 oranında bir artış görüldü. Ancak   bu durum aylık bazda incelendiğinde yani bir önceki aya göre bakıldığında sanayi üretimi %0,9 daraldı.Çünkübir önceki Mart ayında ise aylık %0,7 oranında artış gündeme gelmişti

      *        *        *

Daralmanın ana sebebine bakıldığında;sanayi üretiminde özellikle yüksek talep konusu olan ara mamuller ithal ediliyor ve döviz kurunun yükselmesi,buna ek olarak yine sanayide kullanılan metallerin de küresel piyasalarda rekor kırması nedeniyle sektörde son ayda bu durumdan kaynaklı daralma görüldü.Söz konusu daralmanın sonuçları için bir sonraki Mayıs ayı sektörel güven endeksine bir göz atıldığında mevsim etkilerinden arındırılmış sanayi güven endeksi Mayıs ayında Nisan ayına göre; hizmet sektöründe %1,1 ve perakende ticaret sektöründe %2,1 azalma gösterirken, inşaat sektöründe %3.0 artma olmasıyla sanayi sek töründeki yavaşlama da doğrulanmış oluyor. Çok tabii olarak ya vaşlamanın diğer bir sonucu da parekende satışların Nisan ayında bir önceki aya göre %6,3 oranında;aynı ayda gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) %11,4, otomotiv yakıtı satışları %6,3 azal masıyla da kanıtlanmış oluyor.Yine bu anlamda sektörlere aylık değişim bazında bakıldığında 2021 yılı Nisan ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 4,1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0,7 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,3 azalma göstermesinin de bu yavaşlamayı takip ettiği izleniyor.

                           *        *        *

Diğer yandan da hadise ithalata olan bağımlılık açısından incelen diğinde;Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre ithalat birim değer endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,9 artarak 110,4 seviyesine çıkması da manidar bir gelişme olarak kaydedilebilir. Bu arada ortaya çıkan daralmanın imalat PMI etkisine olan yansıması ise İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI, Mayıs'ta 49,3 olarak gerçekleşti ve son bir yılda ilk kez eşik değer 50'nin altına indi. Bununla birlikte endeks, faaliyet koşullarındaki bozulmanın oldukça ılımlı düzeyde olduğuna işaret etti. Tedarik zinciri aksaklıkları yine anket sonuçlarında öne çıkan başlıklardan biri oldu. Hammadde temininde yaşanan zorluklar, girdi fiyatlarında da genel olarak artışa yol açtı.Daralmanın otomotiv sektöründeki yansımalarına bakıldığında ise durum pek de parlak değil; Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Mayıs ayı ortalama satışlara göre yüzde 20,7 azaldı. Otomo bil pazarı, 10 yıllık Mayıs ayı ortalama satışlara göre yüzde 18,2 azalış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Mayıs ayı ortalama satışlara göre yüzde 28,6 azaldı.

    *        *        *

Sonuç olarak, sanayi üretimindeki gelişmeleri gerçek yönüyle doğru bir şekilde değerlendirmek açısından,sanayi üretiminin yıl lık baz etkisiyle olan durumu incelenirken aylık periyoddaki veri trafiğine de bir göz atmak gerekiyor. Çünkü tek bir verinin yanılt ma olasılığı oldukça yüksek. Burada esas olan sanayi üretiminde ki artışın yukarı yönlü ve istikrarlı bir şekilde gerçekleşmesiyle ve iki verinin de artışa dahil olmasıyla ancak doğrulanabiliyor. Özet le ifade etmek gerekirse; makroekonomik verilerde tam düzelme nin zaman içinde gerçekleşebilmesi yönünden mutlak şekilde pan demi vakalarının kontrol ve denetim altına alınarak covid-19 aşı uygulamasında toplumsal olarak ortalama %70-80 lik oranlara mutlak ulaşma sağlanması zorunlu gözüküyor. Çünkü normal ya şama dönülmesi ve bu arada çalışması elzem olan  iktisadi çarkla rın sürece dahil edilmesi için pandemi sorununun çözülmesi yanın da; yabancı sermayenin güven telkin edilerek Ülkemize olan girişinin arttırılmasının sağlanmasında bazı yapılması zorunlu reformların da sürece dahil edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nun için de İktidarıyla Ana muhalefet yapısıyla birlik ve beraberli ğin pekiştirilerek Ülkemiz yararına olan tüm konularda ortak kon sensüs oluşturulması; Türk toplumunun yıllarca özlem duyduğu asıl hakkı olan refah toplumu olabilme amacına ulaşması da ana amaç ve hedef edinilmeli.