Son gelişmeler ışığında ForeksDigital bünyesinde hizmet veren ForeksHaber’in 20 ekonomist ile düzenlediği ankete göre, TÜFE’de Şubat ayı ortalama tahmin yüzde 4,29 artış olurken, yıllık veride ise medyan tahmin yüzde 52,95, ortalama yüzde 53,56 oranıyla %50 lik sınırı aştığı izlendi.TÜFE’de aylık en yüksek ve en düşük artış beklentileri sırasıyla yüzde 7,50 ve yüzde 2,90 şeklinde oluşurken, yıllık tahminler aynı sıralama ile yüzde 56,20 ve yüzde 51,60 civarında olurken; geçtiğimiz Ocak ayı TÜFE verisi, aylık yüzde 9,80 artış beklenirken, yüzde 11,10 artış yönünde açıklanmış ve yıllık enflasyon %48,69 seviyesinde gerçekleşmesine karşılık,söz konusu ankette 2022 yıl sonu TÜFE medyan tahmini yüzde 35,75 olurken, ortalama tahmin yüzde 36,56, maksimum ve minimum beklentiler ise yüzde 44,10 ve yüzde 30,00 olarak gerçekleşti. Geçen ayki ankette yıl sonu beklentisi yüzde 35,00 seviyesinde oluşmuş, tahmin aralığı ise yüzde 42,00 ila yüzde 27,60 bandında oluşmuştu.
* * *
Bu arada 2022 sonu C Endeksi medyan beklentisi yüzde 33,20, ortalama tahmin yüzde 32,51 seviyesinde oluştu. En yüksek tahmin yüzde 33,90, en düşük ise yüzde 27,72 oldu. Bir önceki ankette medyan beklenti yüzde 29,80 seviyesinde bulunuyordu.Bu yönde Şubat ayı enflasyon TÜFE ve Yİ-ÜFE rakamlarına ait veriler, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Mart Perşembe günü saat 10:00’daaçıklanacak.Aylık anlam daki Şubat ayı ForeksDigital’ın ekonomistlerce yapılan tahminlerine bir göz atıldığında; aylık ortalama tahmin yüzde 4,29 artış dolayında iken,yıllık veride ortaya çıkan medyan tahmin yüzde 52,95, ortalama yüzde 53,56 oranıyla %50 lik sınırın aşmasına ek olarak en temel girdi durumundaki akaryakıtta arka arkaya ardı sıra gelen zamlara bakılırsa bahse konu bu zamların sürekli hale geldiği de dikkate alındığında; domino etki siyle gıda ürünleri dahil diğer tüketim maddelerini zincir leme olarak sonraki aylara da kademeli şekilde yansıma sı kaçınılmaz olacak gözüküyor.
* * *
Hele hele son dönemde ortaya çıkan Rusya-Ukrayna geriliminin getireceği jeostratejik-jeopolitik gelişme ortamı dahil edildiğinde bu ortamın getireceği yansımalar beraberinde Ülkemizde öteden beri süregelen enflasyon oranının kur oynaklığı nedeniyle çok yüksek düzeyde gerçekleşmiş olsa da, tüm ülkeler nezdinde uzun zamandır yaşanan görülmemiş seviye dekiçift rakamlı yüksek enflasyon rakamlarıyla karşı karşıya kalması ve küresel gıda fiyatlarındaki artışın, bunun başlıca nedenleri arasında gösterilen Dünyanın karşı karşıya olduğu asıl büyük tehdit olan iklim krizinin, tarımsal verimlilik üzerindeki güçlü etkisinin olmasının mevcut problemi daha da derinleştirmesi olarak izah ediliyor.
* * *
Sonuç olarak,Yurt dışından gelen bilgiler dikkate alın dığında Amerikan Merkez Bankası(FED) nın önümüz deki Mart/2022 Ayı içinde muhtemelen gerçekleştire ceği faiz artırımının getirebileceği olumsuzluklar da dahil edildiğinde; döviz kuru üzerindeki yukarı yönlü baskısının kaçınılmaz olacağı veçhile; belirsizliklerden kaynaklı artan risklere de işaret etmesi sebebiyle TCMB nınmevcut döviz rezervi stokunu daha şimdiden arka kapı politikası ile sırf döviz kurunu sabit tutmak üzere kullanması daha büyük risklere davetiye çıkarmaktadır.Kaldı ki Şubat ayı en düşük CDS priminin 509,51 oldu ğu düşünüldüğünde TCMB nın mevcut döviz kuru stoku nu ihtiyatlı kullanması gereğine ek olarak mümkün olabilecek en kısa dönemde döviz stokunu en makul düzeye kadar arttırması için olabilecek en etkili önlemleri alma sı zorunluluk oluşturmaktadır.Çünkü sürdürülebilirlik açısından fiyat istikrarının sağlanması yanında Türkiye’ nin içinde bulunduğu coğrafya şartları ile içsel ve dışsal değişimlerin yaşandığı kırılganlıklar ve jeopolitik -jeostratejik risklerin arttığı bir dönemde her türlü olası senaryolara karşı hazırlı olmakta büyük yararlar bulun maktadır.