Genel anlamda petrol fiyatlarının enflasyona etkisi aslında doğrudan bir etki değildir. Bu etkinin önemi ya akaryakıt ürünlerinden alınan verginin yüksek olmasından kaynaklanmakta,ya da döviz kurundaki artış kay naklı olarak milli para değerindeki Özellikle ekonomik durgunluk ve yüksek işsizlik dönemlerinde siyasihükümetler akaryakıt üzerinden alınan vergileri düşürerekengelleyebilmektedir.Literatüre göre açıklaması ise petrol fiyatlarındaki değişikliklerin yurtiçi fiyatlar üzerindeki etkileri doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki şekilde gerçekleşmektedir. Doğrudan ilk etkiler dünya petrol fiyatlarının artması sonucunda doğrudan tüketicilerin kullandıkları akaryakıt ve petrol yan ürünlerinin fiyatlarının artması ile gerçekleşir. Dolaylı ilk etkiler ise petrol fiyatlarındaki değişimin üretim maliyetlerini arttırması sonucunda tüketicilerin kullandıkları mal ve hizmetlerin fiyatlarının değişmesi ile gerçekleşir. Örneğin petrolün önemli bir girdi olduğu kimyasal madde ler ve ulaşım hizmetlerinin fiyatları petrol fiyatlarındaki artıştan etkilenecektir.Petrol fiyatlarındaki bir defaya mahsus değişiklikler ister doğrudan,isterse dolaylı olsun,sadece fiyat düzeyinde bir artış yaratacak ancak kalıcı enflasyonist etkiler ortaya çıkartmayacaktır.

* * *

Bu anlamda ikinci tur etkiler ise fiyat şokuna ücretlerin ve fiyat belirleyicilerinin tepkilerini göstermesi sonucunda ortaya çıkar. Geçmiş dönem enflasyon şoklarının neden olduğu reel gelir kayıpları ekonomik birimlerin enflasyon beklentilerini etkileyerek daha yüksek fiyat ve ücret belirleme davranışına neden olur. Bu şekilde geçici bir şok kalıcı hale gelerek ortadan kaldırmak daha da maliyetli hale gelmiş olur..Petrol fiyatlarındaki değişimlerin ikinci tur etkilerinin olabilmesi ekonomik konjonktürün dalgalanma durumu seviyesi, mal ve hizmet piyasasının esnekliği, enflasyon beklentilerinin nasıl oluştuğu, Merkez Bankasının güvenilirliği ve bağımsızlığı gibi birçok değişik faktöre bağlıdır. Petrol fiyatlarındaki değişimin en fazla ve en hızlı etkisi ise doğrudan tüketicilerin kullandıkları petrol ve yan ürünlerinin fiyatlarındaki değişikliklerde açıkça görülmektedir.

* * *

Gerçekte petrol ithalatçısı bir ülke olan Türkiye’nin bu ilk etkileri ortadan kaldırmak konusunda yapabileceği çok fazla şey bulunmamakla birlikte;ancak inandırıcı bir para politikası ile enflasyon beklentilerini iyi yönetip petrol fiyatlarındaki artışların enflasyona geçişlerini orta ve uzun vadede azaltabilir.Mamafih bu arada şunu da belirtmek gerekir ki,petrol fiyatlarının görünümü arz ve talep koşullarındaki sürekli değişikliklerden dolayı da kanjonktürel bazda belirsizlikler içermektedir.Arz tarafında, yaşanan finansal krizler ve sonrasında ortaya çıkan durgunluk petrol üretim kapasitesini arttıracak yatırımların yapılmasını engellerken; diğer yönden de OPEC gibi petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün günümüzdeki gibi gerçekleştirmek durumunda olduğu arz kısıtlamasıyla petrolden kaynaklı fiyat istikrarını koruma amacına da yönelmektedirler. Nitekim Suudi Arabistan ve Rusya'nın da içinde olduğu OPEC ve diğer ülkeler, günlük petrol üretimini Kasım ayından itibaren 2 milyon varil azaltma kararı sebebine bakıldığında; bundan sonraki aylarda yavaşlayan küresel ekonomi nedeniyle düşen petrol fiyatlarını istikrara kavuşturmak için aldıkları neticesi de ortaya çıkıyor.

* * *

Sonuç olarak,Tüketici fiyatlarındaki artış; ilk aşamada akaryakıt, doğalgaz gibi tüketicilerin doğrudan kullandıkları ürünlerin fiyatlarının artması sonucunda gerçekleşir. İkinci aşama ise petrol fiyatlarındaki artışın üretim maliyetlerini arttırması ve artan maliyetlerin fiyat artışları olarak tüketiciye yansıtılmasıdır. Uzun dönemde üretici fiyat endeksindeki artışın daha fazla olması üreticilerin maliyetten kaynaklanan artışların tamamını, talep yetersizliği ya da durgunluk gibi nedenlerle belli bir sürede tüketiciye yansıtamadıklarını da göstermektedir. İkinci aşama ise petrol fiyatlarındaki artışın üretim maliyetlerini arttırması ve artan maliyetlerin fiyat artışları olarak tüketiciye yansıtılmasıdır. Uzun dönemde üretici fiyat endeksindeki artışın daha fazla olması üreticilerin maliyetten kaynaklanan artışların tamamını, talep yetersizliği ya da durgunluk gibi nedenlerle tüketiciye yansıtamadıklarını göstermektedir. Do layısı ile böylesi bir gelişme halinde günümüzde oldu ğu gibi önce resesyon(durgunluk) oluşmakta; daha son ra fiyatların artmasıyla da stagflasyon(durgunluk için de enflasyon) olgusu yaşanmaktadır.