İktisadi anlamı bakımından okuyucularımıza bir hatırlatma yapmak gerekirse;çekirdek enflasyon ‘enflasyonun geçici veya bir defaya mahsus etkilerden arındırılmış kalıcı kısmı olarak tanımlanabilirse de; diğer bir açıklama ile enflasyon hesaplanırken, fiyatı mevsimsel olarak değişebilen (bazı gıda ürünleri, petrol, doğalgaz vb.) ürünler sepetten çıkarılmasıyla oluşan bir terimiken;diğer anlatımla çekirdek enflasyon, gıda ve enerji gibi merkez bankası tarafından doğrudan kontrol edilemeyen kalemlerin manşet enflasyondan çıkarılmasıyla elde edilen unsurdur.Son dönemde gündeme düşen TCMB’sıPPK’nun 23 Eylül 2021 tarihli yapacağı toplant için süre gelen faiz indirimi tartışmaları konusunda değerlendirme de bulunan Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Haluk Bürümcekçi”Enflasyon görünümünün bu yıl bankaya faiz indirimi için imkan vermeyeceğini düşündüğümüzden eylül ve takip eden toplantılarda faizlerde bir değişiklik beklemiyoruz. Ancak, 23 Eylül’deki PPK toplantısında söz konusu mesaj cümleleri değiştirilirse, bankanın ekimden itibaren ölçülü faiz indirimlerine başlayacağı algısının güçlenebileceğini de öngörmekteyiz.”Derken;Societe Generale analisti Phoenix Kalen’inise;”Enflasyon baskıları artarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indirimleri için siyasi baskı yapmaya devam etmesiyle,Türk finans piyasalarındaki gerilimler artacak. Bu haftanın başlarında TCMB, politika faizlerini hem manşet enflasyonun hem de enflasyon beklentilerinin üerinde tutacağına dair piyasaya verdiği önceki sözünden vazgeçti. Dolar/TL’nin yıl sonuna kadar 9.15’e ulaşmasını ve politika faizlerinin yıl sonuna kadar yüzde 19’da sabit kalmasını bekliyoruz.”şeklindeki açıklaması kafaları büsbütün karıştırmış durumda.

* * *

Bu arada da enflasyon baskıları aşama aşama artarken,Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu,çarsamba günü yaptığı konuşmada TCMB'nin odağının manşet enflasyondan çekirdek enflasyona kaydığı sinyalini vermesiyle bu gelişen durum merkez bankalarının çekirdek enflasyonu doğrudan hedeflemesi anlamına gelmemekle birlikte,merkez bankalarının performanslarını daha iyi değerlendirebilmelerine ve manşet enflasyondaki kalıcı trendleri görebilmelerine de açıkça yardımcıolmaktadır.Oysa ki TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu Beştepe’den beklenen faiz indirimi için bu haberi verebilmek adına nasıl gerekçelendirme yapma sı gerektiğini düşünürken; asıl sıkıntı ise madem ki çekirdek enflasyona göre değerlendirme yapacaktınız da medyan çekirdek enflasyon değeri bize yüzde 20.6’yı gösterdiği halde bu durumun faiz indirimi yerine faiz arttırımı getirdiğinin bilin mesini gerektirmez mi? Özetle tarım sektörü talep açığını sıfır gümrükle tümüyle ithalatla karşıladığınızda; iç piyasadaki maliyet enflasyonu yanında ithal enflasyonu da birleştirerek zaten çift rakam da seyreden yüksek enflasyonu daha da tetikliyor ve arttırıyor olmanız da işin cabası durumunda.

* * *

Sonuç olarak,TCMB Başkanı’nın durup dururken son dönem de çekirdek enflasyon açıklaması piyasaları allak bullak eder kengündem bir anda Kavcıoğlu'nun yapmış olduğu açıklamaya döndü. Bu açıklamaya birlikte dolarda sert hareket başladı. 8,30 TL seviyelerinden 8,46 liraya geldi. Borsada kayıplar yüzde 1,44 oldu.Uzmanlar yaptıkları açıklamalarla çekirdek enflasyonu üzerine yorumlar yaparken "Merkez Bankası manşet enflasyon söyleminden vazmı geçiyor?" sorusuna da cevap aradılar. Gerçekte böylece de Kavcıoğlu’nun açıklamaları olası bir faiz artırımı beklentisini rafa kaldırdı. Bu sözlü yönlendirmeye piyasaların ilk tepkisi ise oldukça sert gerçekleşirken Merkez Bankası Başkanının konuşmasında öne çıkan çekirdek enflasyon ise bir anda oldukça merak konusu oldu. Bu kapsamda kendini açıkça savunmak zorunda kalan TCMB Başkanı Kavcıoğlu, “Özellikle pandemi nedeniyle ortaya çıkan olağanüstü koşullar, çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırıyor.Küresel olarak para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etki alanı dışında kalan alanlardan kaynaklanan geçici unsurların dışında kalan temel göstergeler esas alınmaktadır” vurgusu yapsa da,TCMB önceleri genel enflasyon düzeyini baz alarak faizin enflasyonun üzerinde oluşacağını sıkı para politikası uygulanacağını vurgularken;bir anda gelişen bir durumla bu adımın genel enflasyon düzeyini baz alarak faizin enflasyonun üzerinde oluşacağını gösteren sıkı para politikası uygulanacağına işaret etmesi bakımından özellikle pratikte önce enflasyonu minimal düzeye indirip sonra faiz indirimini gerçekleştirme yönüne gidilmesi gibi normal bir iktisadi sürece evrildiğini görebilmek de pekâlâ mümkün.