Elon Musk'ın Space Dragon Ax-3 Uzay mekiği Florida'dan içerisinde 1 İspanyol,1 İtalyan,1 İsveç'li ve 1 Türk mürettebatla havalandı… Türk olanının ismi Alper Gezeravcı. Eski bir savaş uçağı pilotu, albay…
Her mürettebat 14 günlük bu uçuş için 55 milyon Dolar (1 milyar 700 milyon tl) ödeyecek.
Gelinen bu aşamada garibimize giden, tamamı USA olan programı ''milli uzay programının ilk etabı'' diye yazıp çizip böbürlenmeleri. Ülkemizde bunca aç açık insan varken, çocuklar beslenemezken, emekliye para verilemezken, sırf dünyaya hava atmak için milletin cebinden bu parayı harcayıp turistik geziye adam yollamak ve bunu da “Milli Uzay Programı'nın ilk etabı” diye kitleye lanse etmek, hem de seçim öncesi, akıl tutulmasından başka bir şey değildir.
Birkaç sene içinde de aya gidecekmişiz… Öyle dediler hazretleri…
Evet uzay programımız tabii ki olsun, ama böyle turizm amaçlı havalanan roketlerle değil… Bilindiği gibi böyle roketler yıllardır uzaya turist getirip götürüyorlar. 2023 yılı için 1 milyar 700 milyon TL Milli Uzay Programı için bütçeden pay aktarılmış ve o parayla gördüğünüz gibi turistik geziye yolladığımız astronotumuzun ''Cam Kenarı” bileti bile karşılanamamış.
Zaten Rus Yuri Gagarin bundan tam 63 yıl önce uzaya çıkmış ama olsun, bize anca sıra geldi, geç olsun temiz olsun…
Yuri Gagarin’den sonra da bizim Turist Ömer gitti uzaya, 50 yılı geçmiştir…
Her neyse;
Uzaya çıkan bizim Yörük Alper’e bir telefon açıp da halini hatırını soralım dedik, bakın neler konuştuk neler:
-Aloooo, Alper albayım, nasılsın, havalar nasıl oralarda?
-Sermet abi sen de yaaaa, ne havası beee, burada hava mı var, atmosferin dışındayız, bir de “okudum ettim” diyorsun, bunu bilmiyor musun, heee?
-Pardon Alpercim, alışkanlık işte; eeee, oralardan nasıl görünüyor buralar?
-Walla Sermet Abi, memleketin üstünde kara bir bulut çökmüş, hiçbir şey belli olmuyor… Benim kulaklığıma memleket hoparlörü taktılar, ondan da ara sıra cıyaklama sesleri geliyor…
-Peki yemekler nasıl oralarda?
-Bizim oradakilerden ucuz walla, meclis lokantası gibi, ye ye 30 lira, 40 lira… Bir de wc bedava…
-Deney yapacakmışsın, ne deneyiymiş onlar?
-Sermet abi deney işin dalgası, ne deneyi, dünyada denenmemiş bir şey mi kaldı, zaten “deney yapacağım” deyince buradaki diğer adamlar da bana güldü, “hayrola neyi keşfedeceksin?” dediler, “tıkla Google istediğin deney karşına gelsin” dediler… Haklılar walla…
-Muhabbet iyi diyorsun yani…
-Ya, abi; sizin Zonguldak’ta eşi benzeri olmayan bir köprü varmış, o sapasağlam köprüyü yıkan adam seçimlerde yeniden aday olmuş, İtalyanla İspanyol bunu konuşup konuşup basıyorlar kahkahayı walla…
-Dışarısı nasıl, baktığında ilginç bir şeyler görüyor musun?
-Dışarıdan birisi cama “tık tık” diye vurdu, Marslı mıymış neymiş, “pasaport kontrol” dedi, diğerlerine “geç” dedi, benimkini görünce vize sordu…
-Vay anasını beeee, orada da mı bize kota uyguluyorlar, peki dönüş ne zaman?
-Sermet Abi, iki haftaya yakın buradayız, İspanyol ile aramız iyi, dönünce Türkiye’ye gelecekmiş, İtalyan beni davet etti ama İsveçli kötü kötü bakıyor, herhalde şu NATO yüzünden, dangalak işte, ulan girsen ne olacak girmesen ne olacak, biz içindeyiz de bize beş kuruş faydası mı var?
-Neyse Reis “birkaç seneye kendi uzay aracımızla aya da gideceğiz” dedi, sen tecrübe kazandın her halde seni yollarlar yine…
-Bakarız abi, biliyorsun ben emekliyim, emekli maaşı kurtarmıyor, iyi para verirlerse neden olmasın?
-Peki Alpercim, sana iyi uzaylar, haaaa bir de müjde vereyim, dönüşte seni krallar gibi karşılayacaklar walla, omuzlara filan alacaklar, tv kanallarına çıkacaksın, programlar yapacaksın, bu arada reklam teklifleri de gelir, iyi düşün bunları, bu işte para çok, ama sakın kazandıklarını Seçil Erzan gibilere kaptırıp Arda’nın, Fatih Terim’in durumuna düşme heeeee…
-Eyvallah abi sağol, unutmam, gelirken bir şey istiyor musun?
-Göktaşı bulursan getir, iyi para ediyor buralarda… Hadi görüşürüz koçum… İyi çalışmalar…
-Sağol abim, görüşürüz, yengeye selam…
Evet; böyle böyle konuştuk bizim Yörük Albay ile… Siparişimizi de verdik, sağ olsun, dönüşte o da köşe ben de köşe…
Hayırlısıyla bir gelsin hele…
