Ülkemiz ekonomisinde önemli yere sahip tarım ve hay vancılık sektörlerinin geldiği noktada üretimle iştigal eden iki sektör temsilcilerinin temel girdilerdeki mali yet artışlarının etkisiyle ortaya çıkan daralma yönünden konuyu gündeme taşıyan Türk Sanayi cileri ve İş İnsan ları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simo ne Kaslowski, gıda fiyatlarının 2050 yılı na kadar yüzde 45 artırmasının beklendiğini açıklarken; Kaslowski, Tekfen Tower’da düzenlenen, ”Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi”raporu tanıtım toplantısındaki konuşmada, İdlib’den gelen şehit haberlerinin herke sin yüreğini yaktığını belirterek, şehit lere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi. Kaslowski, TÜSİAD başkanı olarak yaptığı ilk konuşmasında Ana dolu topraklarının tarım için tarihsel önemine ve değe rine dikkat çektiğini dile getirirken;Bugün de ülke ekono misinin ve sosyal kalkınma politikaları açısından son derece öncelikli gördükleri bu konuyu ele almak üzere bir araya geldiklerini anlatan Kaslowski,”Tarım ve gıda sektörüne yönelik son çalışmamızı sizinle paylaşacağız. TÜSİAD olarak son beş yılda üçüncü kez bu alanda rapor hazırladık. Değer zinciri oldukça uzun, sektörel derinliği çok katmanlı, çok parçalı bir sektörden bahsedi yoruz. Tarım ve gıda sektörümüzün karşı karşıya kaldığı yapısal sorunları çok iyi biliyoruz.Hem TÜSİAD’ın hem sektördeki birçok paydaşımızın çalışmaları belli öncelik li konulara dikkat çekiyor. Bu çerçevede, Tarım ve Or man Şurası’nın çıktılarını çok kıymetli buluyoruz. Bu gün paylaşacağımız raporumuzda da önceliklendirilmiş bazı alanlara yönelik somut ve uygulanabilir nitelikte çözüm önerilerini geliştirmeyi hedefledik.”Değerlendir   mesinin yer alması üstünde durulması gereken bir konu.

                                     *      *      *                                            Simone Kaslowski ayrıca,tarımsal arazi hacmi bakımın dan dünyada ilk10 ülke arasında bulunulduğunu bildire rek;Buna rağmen tarımsal verimliliğin ve sektörde yara tılan katma değerin arzu edilenden az olduğuna da işa ret eden Kaslowski;”Düşük tarımsal verimlilik ülkemi zin uzun vadede kendi kendine yeter bir ülke olma nite liği ni riske sokuyor.Üretici örgütlenmelerinin zayıflığı nı,üre ti cilerin katma değerden aldıkları payın düşük olmasını, iyileştirilmesi gereken alanların ilk sıraların da görüyo ruz.Sektörün sosyal kalkınma ve istihdam politi kaları ile doğrudan ve güçlü ilgisi isebir diğer hassas et kileşim alanını oluşturuyor. Sektörün yıllardır ya şadığı yapısal sorunlar yanı sıra iklim değişikliği, artan nüfus,

azalan doğal kaynaklar, göç gibi tüm dünyanın da soru  nu olan konular gündemi daha da zorlu kılıyor. Netice de,tarım sektörümüzün potansiyelini gerçekleştirmesi için önümüzde tüm paydaşlar olarak azimle ele almamız gereken hacimli bir öncelikler listesi var” Vurgusunun öne geçtiği görülüyor.

                                  *       *      *

Sonuç olarak,TÜSİAD Başkanı Kaslowski;hızla değişen küresel dinamikleri dikkate alan ülkelerin, rekabetçilikle rini artırmak için avantajlarının olduğu sektörleri ön pla na çıkardığını dile getiren Kaslowski, ”Oysa tarım ve gıda sektörüne salt ülkelerin rekabetçiliği merceğinden bakmak son derece eksik bir bakış oluyor.BM’nin tah minlerine göre, dünya nüfusu 2050 yılına kadar yaklaşık 10 milyara çıkacak. Bu durum da şu anki gıda üretimi nin yaklaşık yüzde 60 oranında artması ihtiyacı anlamı na geliyor. İklim değişikliğine bağlı sel, kuraklık gibi, ekstrem hava olaylarının ise, gıda fiyatlarını 2050 yılına kadar yüzde 45 oranında artırması bekleniyor. Bu veriler de gösteriyor ki gıda değer zinciri tüm dünyanın gıda güvencesi ve sürdürülebilirliği için kritik önemde” şek   lindeki öngörüsüne bakıldığında; 2050 yılı için olası nü  fus artışına göre gerçekte Türkiye’nin mevcut potansiye  lini tam anlamıyla değerlendirmek suretiyle daha şimdi   den gerekli önlemler almak zorunda.Mamafih hal böyle iken tarım alanlarının ve meraların imara açılması,enflas yon etkisiyle temel girdilerdeki sürekli maliyet artışları   nedeniyle ortaya çıkan ve bir türlü önü alınamayan yük   lü miktardaki çiftçi borçları ile mekanizasyon faslındaki   yüksek maliyetler en büyük handikap durumunda.Bu se   beple kısa orta ve uzun vadede mutlak şekilde iki sektör   le ilgili önlem alınması büyük önem taşıyor.