Bazılarımız bu da nereden çıktı? Şeklinde bir soru yönelte bilir; Onu da belirtelim;1-Kamusal enflasyon oranı,2-TÜİK      Enflasyon oranı,3-Çarşı-Pazar kapsamındaki halkın enflas   yonu.Yani sizin anlayacağınız içinde yaşadığımız bu dönem     de üç ayrı nur topu gibi enflasyon oranları dünyaya geldi.Bu nasıl olur? Demeyin; oldu bile.Şimdi nasıl olduğunu izah edelim;Kamusal enflasyon oranına baktığımızda,Devletin       2020 yılını kapsayacak şekilde yıl başından itibaren uygula maya koyduğu oran dikkate alındığında; Motorlu taşıtlar ver gisi, pasaport harcı, ehliyet harcı, trafik cezaları yıl başından itibaren yüzde 22,58 zamlanacak.Yani sizin anlayacağınız 2019 yıl sonu itibarıyla Devletin yıllık kamusal enflasyonu    22,58 oranında olmuş.TÜİK’in 2019 yılı için yıllık enflasyo nuna baktığımızda ise Kasım/2019 ay sonu için 10,56 ora  nında gözüküyor,Aralık ayını da ilave ettiğimizde ise yakla    şık olarak yüzde 11’in üstüne çıkması bekleniyor.İşte bu da        TÜİK’in 2019 yıl sonu enflasyonu.Gelelim çarşı-pazardaki       halkın enflasyonuna,tanınmış ekonomistlerden İbrahim Kah vesi’ye göre;en temel tüketim maddelerinden ekmek %15,33 zamlanmış, enflasyonu en fazla artıran ürün %5,53 ile daha az zamlanan et olurken,asıl sürpriz %176,77 oranında  zam lanan sarımsakta olmuş. TÜİK verilerinde gıda sektöründe 0,100’in üzerinde enflasyonu etkileyen ekmek ve dana etin den başka ürün yok.Diğer taraftan da enflasyonu düşürücü    etki yapan ki temel ürün var: Domates -%31,16 oranında,bir diğeri ise yumurta -%31,40 oranında düşmüş gibi görünüyor        sa da geçen hafta XL otuzluk yumurtayı 15,00 den almışken    bir hafta sonra gördüm ki o da 17,50 TL.ye çıkmış.

                             *       *        *

Aslında aylık enflasyonu en fazla arttıran ürünlere bir göz gezdirdiğimizde ise İbrahim Kahveci’ye göre;

Sigaralar %44,13 (1,7083)

Kira %11,71 (0,5641)

Elektrik %12,81 (0,3838)

Doğalgaz %33,44 (0,6036)

Açıkçası konut açısından 2020 yılında ciddi ve sorunlu bir dönem bizi bekliyor.Çünkü ocak ayını izleyen üç ay sonra      muhtemelen elektriğe yeniden zam gündeme gelecek.Diğer    leri de sırada.Bu çerçevede İbrahim Kahveci’nin görüşüne göre;” Fiyat artışına karşı tüketiminden vazgeçilecek, ya da tüketimi kısılabilecek ürünlerde gıda hariç fiyatlar düşüş gös termiş. Gıda sektöründe ise bir kaç ürünün sert fiyat düşüşü işi kotarmış sadece.Buna karşılık elektrik gibi, ısınma gibi, kira gibi tüketimin den vazgeçilemeyen, hatta tüketimi bir noktada kısılamayan ürünlerde ciddi zamlar yaşanmış. Gö nüllü ürünlerin fiyatı düşerken, zorunlu ürünlerin ki artmış. Ama yıllık enflasyon da her nasılsa Ekim/2019 ay sonunda tek haneye inmiş. Sonra Kasım/2019 ay sonunda ise enflas yon oranı her nasılsa tekrar 10,56 ya çıkmış.

                             *       *        *

Merkez Bankası ve Yeni Ekonomi Programı’na göre 2019 yıl sonu enflasyonu yüzde 12 seviyesinde bulunuyor. Başka bir deyişle çalışana zam pazarlığında bu oran dikkate alına cak. Ancak Üretici Fiyat Endeksi’ne göre belirlenen yeniden değerleme oranı ile vergi, harç ve cezalar yüzde 22.58 oranın da zamlanacak.Bu arada dövizde asıl çalkantı TCMB Ocak PPK toplantısı ile başlayabilir. Tarihi kesin değil, ama ABD Kongresi’nin Risch-Menendez olarak adlanırılan ikinci bir yaptırım yasasını çıkartması da çalkantı boyutunu büyütebi lir. Son veri haftasında kurumların döviz mevduatı $337 mil yon azaldı, sene sonu faiz ve ana para ödemeleri başladı Kurumlar bir kaç gün daha döviz alımı yapabilir, sonra piyasa dan çekilir. Öte yanda, bireysellerin TL’den kaçışı akut va ziyette. Son veri haftasında $182 milyon kadar TL mevduata döndüler, fakat trend olarak Eylül 2018’den bu yana dövize kaçış sürüyor. Halen toplam mevduatın %49’ı döviz cinsin de. İşte madalyonun öbür yüzündeki tehlikede burada başlı yor.

                             *       *        *

Sonuç olarak,TCMB Ocak PKK’da 100-200 puan daha para sal gevşeme makul bir senaryo. Fakat yılı %12 civarında ka patması beklenen TÜFE, bir de ucuz krediyle pompalanan iç talebin yarattığı baskıyla 2020’de gerilemez, hatta yüksele bilir. Bu durumda mudi için TL mevduatta kalmanın anlamı yoktur. Daha hızla dövize dönecek, hatta bankalardan parası nı çekip enflasyon döneminde prim yapan reel varlıklara, ya ni altına, arsaya, hatta mal stoklamaya yönelecektir. SWAP ve opsiyon pazarıyla sürekli oynamak da bankaların döviz fazlasını Londra’a değerlendirmelerini zorlaştırıyor.Kısaca    2020 yılının ilk altı ayında bizleri oldukça zor bir süreç bekli yor.Çünkü gerek Ocak ayından itibaren dövizin dalgalanma ya başlamsıyla enflasyon oranındaki olası hareketlenmeler,    gerekse temel girdilerdeki olası birim fiyat artışları enflas    yon oranını dinamik bir noktaya taşıyabilir.Ayrıca TCMB ve VIOP nezdinde oluşan SWAP pazarı aslında eski açık piyasa işlemlerinin yerini aldı, yani TCMB bu vasıtayla piyasaya likidite veriyor. Bu likidite sistemde kaçabileceği gibi, aşırı krediye dönüşüp tüketimi tetikleyerek enflasyonu da azdıra bilir.