Küresel pandemi kovid-19 vakalarının Türkiye’deki artan vakalarının gölgesinde geçtiğimiz Perşembe günü toplanan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) yüzde 8,25'te sabit bıraktı. TCMB tarafından faiz oranlarına ilişkin yapılan son duyuru kapsamında Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal Başkanlığında toplanan PPK'nın, politika faizinin yüzde 8,25 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdiği bildirildi. Yapılan  bu duyuruda, küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin yüksek seyrettiği belirtilerek; gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürdüğü aktarılan duyuruda, salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkilerin yakından takip edildiği nin vurgulandığı görüldü. Duyurunun detayında "İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkıda bulunmuştur. Son dönemde ticari kredilerde normalleşme eğilimi gözlenirken, bireysel krediler güçlü seyretmiştir.Ertelenmiş talebe ve salgın tedbirleri kapsamında uygulanan likidite ve kredi politikalarına bağlı olarak ithalatta gözlenen canlanmanın, bu politika tedbirlerinin kademeli olarak azaltılmasıyla dengelenmesi beklenmektedir. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme başlamıştır. Mal ihracatındaki toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir." Denildi.

                                      *      *       *  

Söz konusu duyuruda, salgına bağlı birim maliyet artışlarına ilave olarak döviz kuru ve kredilerde yaşanan gelişmelerin talep yönlü dezenflasyonist etkileri sınırladığı ve çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlendiği”belirtilirken; Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörüldüğü belirtilen duyuruda; Salgın dönemine özgü finansal düzenlemelerin kademeli olarak normalleştirilmesi ve son dönemde likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımlarının, makro finansal istikrarı destekleyeceği değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, salgının ilerleyişine bağlı olarak iç ve dış talep koşullarının seyrine dair belirsizlikler önemini korumaktadır. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir. Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir.Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası, fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir." Duyuruda, açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceğine” vurgu yapılıyor.

                                      *      *       *  

Sonuç olarak, TCMB’nın politika faizinin yüzde 8,25 düzeyinde sabit tutulması ile ilgili aldığı karar irdelendiğinde; konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Hayri Tüfekçioğlu,“Küresel ekonomi den kopuşun MSCI endeksi sorunları, majör ekonomiler ile kurulamayan Swap hattı ve Turizmdeki daralmayla ortaya çıktığı dönemde, tamamen piyasa baskısı ve iktisadi faaliyeti hızlandırmak için kullanılan Aktif Rasyosu ile oluşan borçlandırma hızı, yüksek bütçe açığı gıda enflasyonu, inşaat büyümesi ile beslenen sektörel çarpıklık ve CDS risk primlerinin ekonomi üzerinde yarattığı baskıları hafifletmek için Faiz yükseltmesi gereken, önde gelen Titanic Kemancılarından TCMB çekingen davranarak Politika Faizi’ni % 8,25’de sabit tuttu” paylaşımını yaptığı izlenirken; gerçekte TCMB’nın aldığı son faizi sabit tutma kararı ile zaman kazanma cihetine giderek başta kovid-19 küresel pandemi vakaları konusundaki ortaya çıkan belirsizliklerin açıklığa kavuşması olmak üzere, iktisadi açıdan gerçekleşebilecek olası toparlanmayı beklemeyi tercih ettikleri konusu ile; iç ve dış talepteki belirsizliklerin açıklığa kavuşarak toparlanmanın gerçekleşmesi yönündeki iyimser tahminlerin sonucuna bağlı olarak elindeki mevcut araçları bu gelişmeler doğrultusunda aşamalı şekilde  kullanılabileceği anlamı çıkıyor.