Geçtiğimiz mart ayından bu yana kovid-19 koronavirüs pandemi salgınının etkisiyle, işsizlik oranında kademli yükseliş devam ediyor. Haziran’da %14,3’e yükselen işsizlik oranı rekor yüksek seviyeye ulaştı. Mayıs’ta görülen kısmi istihdam artışının ardından, Haziran’da 431 bin kişi ile güçlü bir istihdam artışı görülmesine karşın, işgücünün de 567 bin kişi ile güçlü artmasının etkisiyle işsiz sayısı 136 bin kişi arttı. İstihdam artışının sektörlerin geneline yayıldığı görülüyor; salgından en fazla etkilenen sektör olan hizmetler sektöründe istihdam değişimi 7 ay sonra ancak pozitife döndü. Öncü verilerin Haziran ayı ve sonrasında ekonomik aktivitedeki toparlanmanın güçlendiğine işaret etse de, bunun yanında istihdam piyasasında da toparlanma olabileceği yönünde biraz olsun umut var olsa da belli ki  pandemi vakalarındaki azalmaya ait belirsizlik ortadan kalkmadan düzelme olması mümkün gözükmüyor. Çünkü işsizlik oranları, Haziran’da tarihin en yüksek seviyelerinde gözükürken manşet işsizlik oranı %14,1’den %14,3’e, tarım dışı işsizlik oranı %16,5’ten %16,7’ye yükseldi; genç nüfusta işsizlik oranı ise %26,9’da yatay kaldı. Mevsimsellikten arındırılmamış verilere göre ise; manşet işsizlik oranı %13,4’e, tarım dışı işsizlik oranı %15,9’a, genç nüfusta işsizlik oranı ise %26,1’e yükseldi.

                                    *          *          *

Geçtiğimiz yılın son ayı olan Aralık 2019 ile bu yıl Nisan 2020 arasında toplamda 2,85 milyon kişi gerileyen işgücü, Mayıs’ta 108 bin, Haziran’da 567 bin kişi arttı; 30,4 milyon kişide. İşgücüne katılım oranı %48,6’ya yükseldi; Mart 2019’da %53,5 ile rekor yüksek seviye görülmüştü. Aralık 2019-Nisan 2020 döneminde istihdam azalışına karşın, işgücü de azaldığı için işsiz sayısı gerileme eğilimindeydi; ancak son 2 aydır işgücündeki artış, istihdam artışının üzerinde gerçekleşiyor ve işsiz sayısı artıyor. İşsiz sayısı, Nisan’da 84 bin kişi artmasının ardından;Mayıs’ta 83 bin kişi,Haziran da 136 bin kişi arttı. Yani toplam işsizlerin sayısı 4,33 milyona geldi dayandı. Çeyreksel bazda bakıldığında; işgücü 196 bin kişi gerilerken, işsiz sayısı da 303 bin kişi arttı. İstihdam (m.a.): Aralık 2019-Nisan 2020 döneminde toplamda 2,68 milyon kişi azalan istihdam, Mayıs’ta 25 bin kişi ile sınırlı, Haziran’da ise 431 bin kişi ile güçlü arttı. 2. çeyrekte istihdam toplamda 498 bin kişi azalmış oldu; sene başından bu yana azalış ise 2,1 milyon. Toplam istihdam ise 26 milyonda görünüyor. Bu arada sektörel istihdamdaki dağılıma ait tabloya bakıldığında; Hizmetler sektörü istihdamı 7 ay sonra (toplam 1,7 milyon kayıp), ilk defa artış kaydetti; Haziran’da 230 bin kişi arttı. Toplam sektör istihdamı 14,5 milyon kişide. Sektör istihdamı ilk çeyrekte 907 bin kişi, ikinci çeyrekte 524 bin kişi gerilediği açıklanıyor.

                                  *          *          *

Öte yandan büyümenin lokomotifi pozisyonunda başta gelen sektörlerden biri olan inşaat sektöründe güçlü konut talebiyle,

inşaat sektörü istihdamı toparlanması Haziran’da da devam etti; Mayıs’ta 110 bin kişi artan istihdam, Haziran’da da 141 bin kişi arttı. Ancak yine de sektörde toplam istihdam 1,47 milyon kişide kaldı. Diğer sektörlerden sanayi sektörüne bakıldığında ise sektör istihdamı 25 bin kişi ile 6 ay sonra ilk defa arttı. Sene başından bu yana düşüş 402 bin kişi oldu. Toplam istihdam 5,3 milyon kişide. PMI endeksi alt kalemleri, sanayi istihdamında toparlanmanın devam etmiş olduğuna işaret ediyorsa da henüz istenen düzeye erişilmiş değil. Gerileme trendi görünümü sergileyen tarım sektöründe ise istihdamın Mayıs ayında 98 bin kişi artmasının ardından, Haziran’da da 36 bin kişi arttı. Tarımda çalışan toplam kişi sayısı 4,77 milyon oldu. Mamafih tarım sektöründeki son duruma bakılırsa; döviz kuru dolardaki dalgalanmanın da etkisiyle girdi maliyetlerindeki artışlar sektörü ciddi anlamda olumsuz etkiledi.Tekrar yeniden kendi kendine yetebilen bir Ülke olabilmemiz için tarım arazilerindeki imar amaçlı uygulamaya bağlı erozyona da mutlaka bir son vermememiz gerekiyor. Bunun yanında teşvik sisteminin de sil baştan yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

                                   *          *          *

Sonuç olarak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in açıkladığı Haziran ayına göre işsizlik oranı yüzde 13,4 şeklinde görünse de; DİSK'e göre bu veriler gerçeği yansıtmadığı söleniyor.. DİSK’e göre neredeyse "her evde birden fazla işsiz var." DİSK Araştırma Merkezi işsizlik ve istihdamın görünümü raporunda genel anlamda  “ekonomide COVİD-19 depremi”  yaşandığına değinilirken, işsizlerin pandemi döneminde farklı nedenlerle çalışamayanların sayısı 14 milyon 200 bine ulaştı.Çok tabii olarak TÜİK’in mevcut verileri incelendiğinde, çalışmak için İŞ-KUR’a müracaat edenlerden iş bulamadığı için naçar şekilde iş aramaktan vaz geçen kesim bu işsizlik oranına dahil olmuyor. Yoğun şekilde artan işsizliğe çözüm noktasında bilindiği gibi Türkiye’de işgücü piyasasının yapısal bir dönüşüm yaşadığı görülmektedir. İşgücü piyasasında zaman içinde küreselleşen Dünyada rekabet edebilmek için ihtiyaç duyulan kaliteli ve nitelikli işgücünün yetiştirilebilmesi ve bu amaç için gerekli olan koşulların sağlanabilmesi Türkiye’nin önceliklerinden olmalıdır. Mamafih bir takım etkenler işgücü ile piyasayı buluşturamamak ta ve gençlerin işsizliğine zemin hazırlamakla birlikte özellikle gençler arasındaki işsizlik olgusu daha da artmaktadır. Optimal seviyede verilen eğitim ile birlikte, bireylerin yeteneğini azami verimlilikle kullanmayı amaçlayan kısa süreli meslek ve beceri eğitimlerine önem verilmelidir. Ayrıca işletmelerin merkezi ve yerel düzeyde uygulanan eğitim programları, eğitimi verilen meslekler ve dual eğitim alanı gibi noktalarda söz sahibi olmaları büyük önem taşımaktadır.