belki hatırlar; Türkiye'nin risk primini gösteren CDS'ler,geçmişte faiz indirimi sözlerinin ortaya çıkmasından önce 380’ler seviyesinde iken, son dönemde geldiği noktada;Türkiye CDS 5 Yıllık USD (TRGV5YUSAC= 728,22 +12,96 +1,81%) Yani açıkça 728,22 civarında seyrediyor.Bu değer aslında son yılların em yüksek rakamı. Bu arada döviz kurlarındaki hareketlilikten kaynaklı değer kaybının hızlanması amaçlanan ihracat artışı için de artık büyük bir tehdit durumunda. Yüksek kurdan en fazla kazanç sağlayan tekstil ihracatçılarının bile “Yüksek kur bize faydalı ancak istikrarsız sürekli yükselen kurlarla artık hesap yapamaz hale geldik, bizi olumsuz etkiliyor”şikayetlerinin de artık yoğun laştığı izleniyor.Öyle ki, Hem imalat sanayi rakam ları hem de sanayicilerin ihracat eğilimi için yaptıkları anketler, Avrupa’dan gelen talebin yumu şadığını, ihracatta artış bir süre daha devam etse bile, bu yılki yüksek artış rakamlarının artık yaşanamayac ağını gösterirken;ihracattaki sürdürülebilirlilik ise sıkıntılı bir noktada bulunuyor.
* * *
Çünkü son 20 yılda Türkiye AR-GE alanında yüzde 113'lük bir artış kaydetse de halen OECD ülkelerinin yaklaşık yüzde 2,3'lük ortalamasının gerisinde. Olmamız karşısında yüksek katma değerli ileri tekno lojideki bu yavaş ilerleme aynı zamanda ihracat gelir lerimizin de düşük olmasına yol açıyor.
Dünyada hemen hemen tüm kategorilerdeki ürünler de yaklaşık yılda 20 trilyon dolar ihracat yapılmakta dır. Listeye baktığımızda Çin’in ABD’ye karşı hayli büyük bir fark ile dünyanın en büyük ihracatçısı olduğunu görüyoruz. Dünyanın en büyük ekonomisi ne sahip olan Amerika Birleşik Devletleri, en çok ihracat yapan ikinci ülke konumunda bulunuyor.Bu kapsamda sadece onbir ülkenin yüksek teknolojili ürün ihracatı;toplam yüksek teknolojili ürün ihracatı nın yaklaşık %78 ini oluşturmaktadır.Bu ülkeler arasında Çin 496 milyar dolar ile 1. sırada yer alır ken; Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) sırasıyla 190 ve 153 milyar dolar ile onu takip etmek tedir.Bu kısımda yapılan mukayeseye göre ihracata dayalı yüksek katma değerli ileri teknoloji üretme kapasitesi yüksek olan ve sıralamaya giren ülkelerin çok daha fazla ihracat potansiyeli olduğu da görül mektedir.
* * *
Sonuç olarak,içinde yaşadığımız son yıllarda doların aşırı değer kazanması ihracat yaptığımız ürünlerin ortalama kilogram fiyatını da düşürmektedir.Döviz kuru dolardaki artış sebebiyle 2013 yılında zirveye çıkan ihracat kg fiyatı 2007 yılındaki kilogram fiyatları seviyesine gerilemiştir. Miktar olarak daha çok ürün satmamıza rağmen tutar olarak daha az ihracat geliri elde etmekteyiz. Bizim 1 dolara sattığı mız bir ürünü Japonya 2.81, Almanya 2.69, Güney Kore 1.97 dolara satmaktadır.Kısacası daha çok çalışıp daha az kazanmaktayız. Bu arada Dünya yüksek teknolojili ürün ihracatı sıralamasında 102, tutar bazında ise 39 sırada yer alıyoruz.İzah edilen bu nedenlerle eğer ekonomik anlamda refah ülkesi olmak istiyor sak önce GSYH daki AR-GE payını OECD ortalama sının üstünde arttırarak;olabilecek en kısa sürede eğitim kalitesini en üst seviyeye çıkar mak suretiyle AR-GE temelinde ihracata dayalı çok yüksek katma değerli ileri teknoloji üretimi için ÜNİVERSİTE+ SANAYİ+TÜBİTAK üçlü şekilde müşterek İşbirli ği başlığı altında mutlak surette bir araya gelinerek bu hedefi gerçekleştirmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Aksi takdirde sadece günü kurtarma amaçlı Hazineye büyük yük getiren risklerin bileşimi altında iktisadi ve parasal duru mumuz daha kötüye giderken; açık finansman uygu laması ile de yolu açılan hiperenflasyon tünelinde belirsizliğe doğru yol almış oluruz.