Anılarımızı çaldılar veya anılarımızı yağmaladılar, anılarımızı gasp ettiler, ne derseniz deyin; Fevkani Köprü ile birlikte bu kentin baskın kültürü de maziye karışmak üzere…

Güle güle Fevkani…

Adios amore,

Hasta la Vista bebeğim…

Elveda sevgilim,

Tekrar görüşürüz bebeğim…

Karadeniz bölgesinin bir zamanlar en kaliteli, en kültürlü, en batılı kenti olan Zonguldak eğer şimdilerde bir maganda merkezine dönüşmüşse,

Bu kentin cadde ve sokakları sabahtan akşama dilenen ve darbuka eşliğinde göbek atan tiplerle dolup taşmışsa,

Kafaları bir tuhaf tıraşlı erkekler ile giyim kuşamı kara çarşaflı çağdışı devirleri hatırlatan kadınlarla bu kentin kaldırımlarında görüntü kirliliği yaşanıyorsa,

Ve Zonguldak bir il merkezi olmaktan çıkıp nüfus oranıyla ilçelerinden bile geride kalmış ve neredeyse yıllara sari olarak bir köy haline dönüştürülmüş bir yerleşim yeri şeklini almışsa,

Ve geçmişten günümüze elinde kalan son kültür mirasını da yitiriyorsa;

Bu, cumhuriyetle hesaplaşmak isteyen, valiliğinin duvarındaki Atatürk’ün hitabesini indirip oraya imalı bir şekilde adına “porsuk” denilen bir ağaç figürü monte ettiren, kentin simgesi haline gelmiş köprüsünü yıktıran bir takım garip heveslerin peşinde koşan beyinlerin eseridir…

Adios amore Fevkani,

Hasta la Vista bebeğim…

Sana el sallıyorsa bu insanlar “güle güle” demek için değil…

“Tekrar görüşürüz” dileklerini iletiyorlar,

Seni orada aynı yerde bekliyorlar!..