Geçmişi ve bugünümüzü geniş bir perspektif içinde değerlendirmek gerekirse; geçmişte iki ülke arasında yapılan anlaşmalardan Lozan ve Paris Antlaşmalarıyla silahsızlandırılmış bir statüde bulundurulması gereken Ege Denizi adalarının zaman içinde Yunanistan tarafından silahlandırılmaya başlanması Türkiyeyi güvenlik açısından öteden beri tedirgin etmektedir. Uluslararası anlaşmalara tamamen aykırı olarak silahlandırılan adalardan bir kısmı da Oniki Ada bünyesinde bulunmaktadır.Yunanistan’a göre Türkiye ile Yunanistan, BM ve NATO sistemi içerisinde yer aldığı için adaların silahlandırılmasında bir sakınca bulunmamaktadır.Oysatatbikatta ortak güvenlik sistemine üye olunması, adaların silahlandırılması gibi bir mecburiyeti beraberinde getirmemektedir.Bunun yanı sıra, NATO’ya üye olurken Yunanistan, ittifakı kuran antlaşmanın 8. maddesiyle Türkiye’ye karsı üstlendiği yükümlülüklerin süreceğini de kabul ettiği de düşünülürse; Yunanistan, Ege’de karasuları ve kıta sahanlığı üzerindeki haklarının uluslararası hukuktan kaynaklandığını defalarca ifade etse bile uluslararası hukukun en temel ilkelerinden biri olan BMDHS(Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi) 300. maddesine aykırı bir durumdur. Bununla birlikte Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarmak istemesi iseBMDHS’nin 15. maddesine de tamamen aykırıdır.

* * *

Bu kapsamda geçmişten günümüze kadar Yunanistan 1933 yılında Osmanlıdan ayrılıp bağımsız olduğu zamandan beri Türkiye ile yaşamış olduğu sorunların temelindeki Yunanistan’ınMegali İdea düşüncesi yatmaktadır. Bu düşüncesinden dolayı Türkiye’ye karşı İrredantizm(yayılmacı milli yetçilik duygusu) politikasıYunanistan tarafından ısrarla ve fütursuzca sürdürüldüğü de görülmektedir.Türkiye-Yunanis tan arasındaki pamuk ipliğine bağlı durumdaki ilişkilerin günümüz şartlarındaki geldiği noktaya bakıldığında ise; ekonomik açıdan öyle pek de iyi durumda değil;unanistan'daki ekonomik büyüme, reel GSYİH'nin çeyreklik bazda %2,3 artmasıyla birlikte 2022'nin ilk çeyreğinde ivmesini korudu. Sağlam tüketici harcamaları, işgücü piyasasındaki olumlu gelişmelerle desteklendi ve yatırımlar özellikle hızlandı. Net ihracat, Yunanistan'ın ana ticaret ortaklarındaki yavaşlamanın yanı sıra devam eden küresel tedarik zinciri kesintileri nedeniyle daralma pozisyonunda bulunmasına rağmen; normalin üzerinde aşırı silahlanmaya gitmesi oldukça dikkat çekici bulunuyor.Özellikle Doğu Ege adalarını da kapsayan şekilde ABD ile ortaklaşa ya da müstakil şekilde kurulan üsler yanında NATO Paktı içinde askeri gücü yönün den Türkiye’nin tercih edilmesi gerekirken ABD’nin Yuna nistan’ı öne çıkararak Türkiye’yi kuşatacak şekilde her türlü şekilde askeri yığınak yapması,koşulsuz destek vermesi ne dostlukla ne deittifak ruhu ile kesinlikle bağdaşmayan bir durum.

* * *

Sonuç olarak, Türkiye ve ABD ilişkileri de son dönemlerdebir takım sorunların kaynaklık ettiği birçok krize tanıklık etmektedir. Küresel bir güç olan ABD ile bölgesel bir güç sayılan Türkiye arasında yaşanan son dönemdeki krizler, gerek bu iki ülkenin yaşananlardan nasıl etkileneceği ve gerekse bunun uluslararası güç dengeleri ve özellikle Ortadoğu bölgesine muhtemel yansımaları açısından takip edilmesi ve irdelenmesi gereken önemli bir konudur.Özellikle son yıllarda Türkiye’nin yüksek irtifa hava savunma sistemi boşluğunu doldurmak üzere Rusya’dan satın alınan S400 Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi’nin ABD bahane edilerek bir taraftan 1,4 Milyar Dolar ödeyerek talep ettiği F35 Savaş uçağını teslimden kaçınırken, diğer yönden de F35 Savaş Uçağı İmalat programından çıkarılması kabul edilir bir durum değildir. İş bu kadarla da kalmayıp ABD’nin 15 Temmuz Darbesi olayında fail olarakdeğerlendirilirken;Fetönün hedefinin doğrudan Silahlı Kuvvetlerle ve bünyesinde ki özellikle Türk Deniz Kuvvetleri olmasına ek olarak Yunanistan’a kaçan Fetö iltisaklı kişileri kendisinin yargılayacağı gerekçesiyle Türkiye’ye iade etmemesi komplo içinde kim lerin olduğunu açıkça göstermektedir.Mamafih son dönem de ABD’nin Türkiye’nin talebi olan F!6 Savaş uçakları ve gelişmiş 80 Adet F16 kitleri için Yunanistan hava sahası içinde kullanmama şartıyla verebileceğini belirtmesi isebu yalnızca Türkiye’den F-16 uçakları karşılığında Yunanistan’ın onlarca yıldır kabul ettiremediği hava sahasını ABD Kongresi üzerinden kabul etmesini isteme anlamına gelmekle kalmıyor. aynı zamanda Türkiye’nin egemenlik hakları üzerine ipotek koyma isteğini de gösteriyor.ABD’nin ayak oyunlarını tamamen boşa çıkarmak ve vaki senaryolarla dillendirilerek 48 saat içinde Türkiye’nin neredeyse yarısını kapsayan ilhak etme planına karşılık;bölgede barışın korunmasını sağlamak üzere Türkiye’nin Hava Kuvvetlerinin talebi olan ve F35 savaş uçaklarının teknik olarak çok üstünde olan savaş uçaklarının alternatif ülkelerden ivediliklesatın alınması büyük öneme sahiptir. Kimse unutmasın ki; Türkiye müstemleke olmayıp tamamen bağımsız bir Ülkeolma pozisyonunu daima koruyabilecek güç ve kudrettedir.