Ulusal basında yer alan haberlere göre aday gösterilmediği ya da seçilemediği için milletvekilliği 14 Mayıs'ta sona eren tam 314 eski vekil var ama bunlara TBMM'de çalışmayacakları 15-31 Mayıs ve 1-30 Haziran dönemini kapsayan 1.5 ay için 111 biner lira milletvekili maaşı ödendi. Artık milletvekili olarak TBMM'de çalışmayacak 314 vekil halkın vergilerinden kesilerek kendilerine ödenen yaklaşık 35 milyon lirayı iade etmeleri durumunda, çünkü o paralarda tüyü bitmedik yetimin hakkı var…

TBMM'de çalışmayacakları 15 Mayıs-30 Haziran dönemi için kendilerine ödenen 1.5 aylık maaşın fiilen gerekçesi de kalmadı. Üstelik onların yerine Meclis'e giren 314 yeni vekile bu 1.5 ayın maaşı peşin olarak ödenmeye başladı. Normal şartlarda milletvekilliği sona eren 314 kişinin mayıs ayı için aldıkları 37 bin TL ile haziran için aldıkları 74 bin lira olmak üzere toplam 111 bin lirayı iade etmeleri gerekiyor. Ancak henüz iade eden sadece birkaç vekil...

İsimlerini vermeyelim de geri kalanlar utanmasın…

Yine ulusal basında yer alan haberlere göre eski vekillerin ceplerine koyup götürdükleri 35 milyon lirayla evsiz kalan yaklaşık 35 depremzedeye yeni ev yapılabiliyor. Birçok eski vekil, “Seçimlerde harcadık” diyerek maaşı iade etmeyeceğini söyledikleri yazıldı çizildi.

Bu arada bazı seçilemeyen vekillerin “valla böyle bir konudan haberimiz yok…” şeklinde bir tuhaf savunma yaptıkları da görülüyor…

İster haberleri olsun, ister olmasın…

Zonguldak eski vekillerinin de;

Buradan duyuruyoruz: Aldığınız haksız kazancı iade edin!..

Etmediğiniz takdirde kul hakkı yemiş olursunuz.

Veeee, ne buyuruyor bizi yaradan?

“Kul hakkı ile karşıma gelmeyin” buyuruyor…

Şehit olarak bile karşısına çıksanız affı yok!..

Verin paraları geri,

Milletin de yüzüne rahat rahat bakın…

HÜDAPARCILAR YEMİN EDER

Milletimiz 2023 seçimlerinde Hüdapar gerçeği ile de karşı karşıya kaldı…

Kürt milliyetçisi bir parti bu ve aynı zamanda da dinci, şeriatçı, Atatürk ve laikliği tanımayan, Türk bayrağına ters bakan, Türklük kelimesini ağızlarına bile almayan bir parti…

Vekillerimizin de vekilliğe başlamadan önce TBMM’de etmeleri gereken yemin de şöyle:

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

Şimdi Hüdaparcılar böyle bir yemini eder mi etmez mi?

Kaç gündür ülke kamuoyunu meşgul eden soru bu!..

Ederler…

Niçin ve nasıl ederler?

Bu adamların yetişme tarzında zaten davalarına hizmet için yalan yere yemin etmenin bile günah olmayacağına olan inançları var.

Yani dava için yalan söylenir…

Günah değildir!..

Bu konuda yorumlar yapan teolojik yani dinci, İslamcı yayınlarda bile şöyle der:

“Hangi dilde yemin ediliyorsa o dilde yemin ifade eden sözlerin veya fiil kalıplarının kullanılması şarttır. Arapça’da bunun için yemin harfleri, haber sîgası veya masdar kalıbı kullanılır; meselâ “vallahi”, “uksimu billâh” ve “kasemen billâh” denilir; emir sîgasıyla yemin söz konusu olmaz.

Türkçe’de olduğu gibi diğer bir kısım dillerde dilek kipindeki bazı ifadelerle (meselâ Allah’a yemin olsun) yemin edilebilirse de, “Yemin etmek istiyorum” gibi bir cümleyle yahut dua ve beddua sözleriyle yemin olmaz.”

Yani şu;

Yemin metninde Allah’ın adını anmıyorsan o yemin geçersizdir, Namusmus, şerefmiş vs. bunlar tanımıyorlar, “and içerim” demek de gerçek yemin etmek değil.

Yemin edeceksen Allah için…

Durum böyle işte, bu nedenle Hüdaparcılar meclise gelirler, yeminlerini de ederler…

Onlara göre asıl yemin başka türlü…