Basın bayramıymış…

24 Temmuzmuş;

Basından sansürün kaldırılışının bilmem kaçıncı yıldönümüymüş,

Basın bayramıymış…

Hadi canım; walla mı?

24 Temmuz medya organlarında iki türlü anılıyor,

1-Basın Bayramı,

2-Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü,

Bir zamanlar İstanbul’da çıkan gazeteler, Osmanlı Devleti'nde II. Meşrutiyet'in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 günü sansür memurlarını içeri sokmama ve gazetelerini sansüre yollamadan basma kararı vermişti. Bu günü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1948 yılında aldığı kararla Basın Bayramı olarak ilan etmişti.

Ama gel zaman git zaman bu 24 Temmuz günü 1971'de "bayram" olmaktan çıkmış ve adı, "Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü" olarak değişmiştir.

Ve;

Basının bu günkü durumunu görüyorsunuz, izliyorsunuz; cumhuriyetin ve demokrasinin erklerinden biri olan basının içine düşürüldüğü durumu da biliyorsunuz.

Yağlama yıkamacı olmayan herkes içeride; muhalif gazeteci misin, ya sesini keseceksin ya sen de içeriye gireceksin…

Biz de soruyoruz;

24 Temmuzları “Basın bayramı” olarak mı kutlayalım, yoksa “Basın özgürlüğü için mücadele günü” olarak mı kutlayalım?

Haaaaa?