Bu kapsamdaki son gelişmelere bakıldığında; Almanya’nın Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’ne göre küresel ticaret, koronavirüs salgınından 2008 mali krizinden daha hızlı bir şekilde kurtulma yolunda ilerliyor. Kurumun Başkanı Gabriel Felbermayr, Lehman Brothers Holdings Inc.’in çöküşün ardından nakliye hacimlerinin ulaşması bir yıldan fazla süren seviyelere geri döndüğünü söyleyerek V şeklinde bir toparlanmaya işaret ettiği belirtiliyor. Pandemi, küresel ekonomiyi Büyük Buhran’dan bu yana en derin çöküşüne sürükledi. İlk toparlanma, virüsü kontrol altına almak için ciddi kısıtlamaların kaldırıldığını yansıtıyor ve politika yapıcılar, en kötüsünün geçtiğine dair erken iyimserliğe karşı da ayrıca uyarıda bulunuyor. Dünya Ticaret Örgütü de, bu ayın başlarında, 2021’de güçlü, V şeklinde bir ticaret toparlanmasına yönelik tahminlerin “aşırı iyimser” olabileceğini söylemişti.Bu arada Kiel Enstitüsü dâhil – daha kendinden emin bir duruş sergiliyor. Pazartesi günü, Uluslararası Para Fonu Genel Müdürü Kristalina Georgieva, “ticaretin canlanmasına” işaret ediyor. Geçtiğimiz hafta Salı günü itibarıyla daha sonra yayınlanacak olan güncellenmiş tahminlere aşina olan bir kişiye göre, ihracat ağırlıklı Almanya ekonomisi, koronavirüsten kaynaklanan ekonomik etkinin bu yıl korkulandan daha küçük olmasını da bekliyor.

                                        *       *        *

Blomberg’in haberine göre Kiel Enstitüsü, Amerika, Asya ve Avrupa’daki gemi hareketlerinin normalleşmesiyle, kilit bölgelerdeki konteyner taşımacılığı faaliyetinin sonucu desteklediğini savundu. Navlun kapasitesi Ağustos sonunda, kriz olmasa beklenebilecek normal seviyelerine de geri döndü. Diğer taraftan da İngiltere, AB'nin Kanada ile yaptığına benzer bir anlaşma imzalamak istediğini söylüyor.Aksi yönde anlaşma olmaması halinde ise AB ile Avustralya arasındakine benzer şekilde, ticaretin Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde devam edeceğini savunuyor. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, geçtiğimiz hafta sonu olan Pazar günü BBC'ye yaptığı açıklamada, AB ile yürütülen müzakerelerde tıkanıklık yaşanan iki konunu balıkçılıkla ve devlet yardımlarıyla ilgili düzenlemeler olduğunu söylemesi de bir başka gelişme. Financial Times gazetesi, hükümetin, İngiltere'nin AB üyeliğinden ayrılma koşullarını belirleyen çıkış anlaşmasının bazı kritik bölümlerini geçersiz kılan yeni bir yasal düzenleme hazırlığında olduğunu bildirirken, habere göre, Çarşamba günü detaylarının açıklanması beklenen yasal düzenlemenin, Brexit sonrasında Birleşik Krallık'ın bir parçası olan Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınırların kurulmasını engellemek amacıyla geliştirilen hukuki garantiyi ortadan kaldırması bekleniyor.

                                          *       *        *

Son gelinen noktada İngiltere ile Avrupa Birliği arasındaki müzakerelerde henüz somut bir ilerleme sağlanamaması ve anlaşmasız Brexit'in tekrar gündeme gelmesi piyasalar üzerinde baskıya neden olurken, ECB'nin perşembe günkü kararları ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamaları gündemin odağında bulunuyor.Bu hafta başı itibarıyla Asya piyasalarında karışık bir seyir izleniyor. Çin'de açıklanan verilere göre, ihracatın ağustosta yüzde 9,5 ile beklentilerin üzerinde artmasına karşın kapanışa yakın Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 ve Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 değer kaybetti, Güney Kore'de Kospi endeksi ise yüzde 0,5 yükseldi. Yurt içinde ise, geçtiğimiz cuma günü ABD ve Avrupa borsalarından pozitif ayrışan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,93 değer kazancıyla 1.086,32 puandan tamamladı. Geçen haftayı 7,4359'dan tamamlayan dolar/TL ise bu hafta başında bankalararası piyasanın açılışında 7,4410 seviyesinde işlem gördüğü izleniyor.Analistler, bu haftanın veri gündeminde yurt içinde perşembe günü işsizlik, cuma günü cari işlemler dengesi, yurt dışında ise perşembe günü ECB'nin faiz kararı ve cuma günü ABD'nin enflasyon verilerinin öne çıktığını belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.120 seviyesinin direnç, 1.070 puanın destek konumunda olduğunu açıklıyor. 

                                        *       *        *

Sonuç olarak,Dünyada her ne kadar kovid-19 koronovirüs vakaları yönünden inişli çıkışlı gelişmeler yaşansa da, Deutsche Bank CEO Christian Sewing Handelsblatt adlı ekonomi gazetesinin yıllık konferansında sözlerine “Karamsarlık yaratmak değil maksadım, sadece için bulunduğumuz durumu tarif ediyorum” diye başladı. Sewing’e göre dünya ekonomisi çok uzun süre Covid-19 öncesi normaline dönemeyecek. Bu kapsamdaki yapılan yorumlara bakılırsa;yaz aylarında global ekonomide gözlenen toparlanmanın geçici olacağı Sewing’in temel tezi. Özellikle turizmle bağlantılı hizmet işkollarında (seyahat, otelcilik, restoranlar) çok sayıda işletme sırf zararı azaltmak için bir süre daha iflası ertelemeye karar vermiş olabilir. “Bir çok endüstri çok uzun süre düşük ciroyla yaşamak zorunda kalabilir” uyarısını yaptı Sewing bu meyanda , “Bazı işkollarında Covid sonrası normal, öncesine göre %70-90 kapasiteyle çalışmak olacak”.Deutsche CEO’su pandemi yüzünden dünyayı bekleyen diğer önemli risklerin yeterince tartışılmadığını vurgularken, “Çok düşük faizlerin uzun vadeli yan etkileri, anlaşmasız Brexit ve ABD-Çin gerginliğinin sonuçlarını tartışmıyoruz bile”şeklindeki sözleri de kayda geçiyor.Her halükâr da bu yönde etkili bir aşı bulunsa dahi, pandemi süresinde yükselen sosyal temas korkusu ve değişen iş modelleri (evden ve esnek zamanlı çalışma gibi) bir çok işkolunda kaybedilen istihdamın geri gelmeyeceğini anımsatıyor. Bir işkolunda ülke çapında resesyon, çalışanların kalıcı işsizliği anlamını taşıyabilir, çünkü çoğumuz hızlı ve verimli şekilde uzmanlaştığımız alan dışında iş bulmakta zorluk çekeriz.”vurgusu yapılıyor.