Osman Asan bizim çoooook eski arkadaşımız, gençlik yıllarından. Sportmendir, işyerinden Bağlık mahallesindeki evine yürüyerek gider gelir, sağlam tüccardır, insan sever yanını takdir etmeyen de yoktur.
Sevilir bu Osman yani!
Şu “emlak vergilerinin artırılacağı, yüksek meblağlar seviyesine geleceği” konulu haberlerin basında yer alması üzerine bu konuda kendi görüşlerini kaleme alarak bize bir not yazmış, göndermiş. İyi bir iktisatçıdır, o nedenle görüşleri de bizim için kıymetlidir Osman’ın.
Herkesin anlayabileceği bir dille kaleme alınmış bu görüşleri vatandaş da bilsin diyerek köşemize taşıdık. Noktasına virgülüne dokunmadan…
Şöyle diyor Osman Asan:
“Gayrimenkul expertiz ederlerini, günlük "rasyonel" bedellere rücu edeceğine dair işaretler veriyor hükümet.
Bu sayede; taşınmaz ipoteği yoluyla erişilebilen krediye daha kolay ulaşabileceğimizi hissettiriyor 'fısıl, fısıl ' …
Hafızası güçlü arkadaşlarımız durumu erkenden fark etmiş. EMLAK VERGİSİ tutarlarındaki zımni artışı dile getiriyorlar. Bence çok yerinde bir uyanıklık… Bu durumun, ilave sonuçları da var aslında. Zihnimizin tozlu raflarına bir göz atsak iyi olacak:
ABD’deki, nerdeyse tıpa tıp aynı uygulama, zamanla MORTGACE sancısına yol açmış Lehman Brothers başta, birkaç "büyük" banka batmıştı…
Dahası; ABD baş rakiplerinden biri addettiği ÇİN’e büyük fırsat armağan etmiş ve o Çin yerküredeki demir çelik üretiminin yüzde 70’den fazlasını 'tek başına' satın alabilecek güce erişmişti o günlerde.
Emeğin paritesi değişmiş, İSPANYA hariç tüm batı Asya ve Avrupa’da TEKSTİL sektörü çökmüştü.
Türkiye’de 10 dolar karşılığı üretilen bir T-shirt, üzerine basılan marka amblemi ile 12 dolara mal oluyorken aynı ürün Çin'den (baskılı haliyle) 7 dolara, nakliye dahil satın alınabiliyordu.
Çok uzattım, diyeceğim o ki, efradına keyif bağışlayarak, efe olamıyorsun. Borcunu ödemeyi bilmeyen kimselere, daha fazla kredi vererek denge kuramıyorsun. Sorumluluk taşımayı bilmeyenlere yetki vererek kral olamıyorsun…
Kolaycılık her zaman, pahalıya ödetiyor kendini!
Azizim Sermet abi, epeydir rastlaşamadık senle. Bu aralar zırt pırt aklıma düşüyorsun. Aslında klavye silahşörlüğüne soyunmadan önce sormam gerekirdi; kıymetli Sermet abim , “sağlığın sıhhatin yerindedir umarım” demem gerekirdi. Eşekliğime ver. Densizliğim vardır ama kalleşliğim olmaz evvelallah…
Selam ediyorum, hürmet gönderiyorum.
Sağlıcakla kal.”
Evet; böyle dedi Osman!..
Gereği sizlerden…
Böyle dedi Çolakoğlu
Zonguldak’ın Akp’li vekili Ahmet Çolakoğlu da GMİS ziyaretinde karşısında gazetecileri görünce mesaj vermeden edemedi, o beylik ve artık duya duya ezberlediğimiz cümleleri kendisi de yineledi:
“Madenci feneri hiçbir zaman sönmeyecek.”
“TTK’ya işçi alımı konusunda gereken yapılacak.”
“Bunun için TTK’ya personel alımı anlamında emekli olan işçilerimizin yerine işçi istihdamı için çalışmalar sürüyor. 2025 sonunda 2026 yılı başında inşallah ilana çıkacak”
Heh heh heeee…
Görüldüğü gibi kesin konuşmuyor,
“Cek-cak” ve “inşallah, maşallah…”
20 senedir aynı söylemler,
20 senede 20 binlerden 7 bin 500’e düşen işçi sayısı!