Ulusal kanallarda kaç gündür yer alan yöremiz ile ilgili haberlere bakın:

-Bayramda Safranbolu’ya 400 bin turist…

-Bayramda Amasra’ya 500 bin turist…

Peki ya Zonguldak’a?

Zonguldak’a kol saati!..

Neden?

Çünkü Zonguldak’ta tesis yok, olan tesis yetersiz, sahillerimizdeki denize girmeye olanak sağlayan kumsallara ne özel idareler, ne belediyeler gereken önemi vermemiş; buralarda denize girmeye çalışan vatandaşlar “saldım çayıra, mevlam kayıra” hesabı başıboş bırakılmışlar; geleceğe yönelik hiçbir yatırım bu ili yönetenlerin aklına gelmemiş; geçelim deniz olayını, dağcılık-kongre turizmi-piknik-spor gibi turistik açıdan yaklaşılabilecek hiçbir şey yok bu ilde…

Limana gemi bile yanaşmıyor, gemi…

Havaalanına inen uçak turist getirmiyor…

Zonguldak-Ankara-Zonguldak tren seferleri de iptal!..

Ülkenin hiçbir garında ya da otobüs terminalinde veya havaalanında Zonguldak için hazırlanmış ve turistik değerlerini belirten afiş yok… Ama Amasra’nın, Safranbolu’nun var… Nereden bilsin buralarda sahil olduğunu vatandaş?

“Limanı marina yapın” diyoruz, oradan birileri çıkıyor “yok efendim TTK limandan para kazanıyormuş…”

Ülen TTK’nın asli görevi liman işletmeciliği mi, kömür çıkartmak mı?

Haaa?

Yarın bir gün birileri limana el koymadan bu marina işini becerin bari. Yoksa caminin mütemmim cüzü medreseler bilesiniz… Deniz kenarına da sarar hani… Temiz hava, bol gıda…

Evet; 50 yıldır turizm olayında bir santim bile ileriye gitmedik. Turizme bağlı yatırımlardan ve bunların sağlayacağı istihdam olanaklarından ve iş sahalarından yoksun kaldık. Bir zamanların emekçi kenti oldu emekli kenti. Bir Türkali plajını bile turizme açamadık, Filyosumuz vardı, onu da eller aldı…

Yalan mı?

KARDEMİR’İN TOZU BİZE,

PARASI KARABÜK’E…

Doğruya doğru, eğriye eğri…

Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Selim Alan sapına kadar haklıdır!..

Zonguldak halkı Kardemir için bizim limanda depolanan kömürün tozunu yutmaya mecbur değildir, bu böyle biline…

Bu kentte yaşayan binlerce ciğerlerinden rahatsız madenci ve emeklisi var, astım hastası var, yeni yeni yetişen çocuklar var, bebekler var…

Bunların kömür tozu yutmasını haklı gösterebilecek bir vicdansız göremiyorum ben, varsa da kafayı ya yemiştir ya da yemek üzeredir.

Bu nedenle Zonguldak Belediyesinin liman kenarındaki kömür depolanan tesisleri kaldırmak istemesi gayet normaldir ve aklıselim gereğidir. Bu konuyu tartışmaya açmakla da Başkan Alan iyi hem de çok iyi etmiştir.

Kardemir’in tozunu biz yiyeceğiz, parasını Karabük…

Yok yaaaa…

Birileri kaptırmış bu kömür olayını buraya, öyle gidiyor;

Gitsin Eren limanına ya da Filyos’a milyosa boşaltsın Kardemir, di mi yani?

Efendim, gemiyle dökülen kömürü Karabük’e taşıyacak demiryolu yokmuşmuş…

Bana ne?

Karayoluyla taşısınlar, isterlerse ışınlasınlar, bana ne, bize ne?

Ben belediye başkanının yerine olsam hava kirliliği, çevre zararı vs. diye milyonlarca lira ceza kaptırırım Kardemir’e, giren çıkan tren vagonları için de ayrı bir tarife uygularım, belediyenin boş kasalarını doldururum…

Tersane-Ortakapuz-Kapuz plajlarını sıfırdan yaptırır, çevreye verilen zararı buradan kapatırım… Posbıyık’ın Erdemir sevdası memleket aşkı mı yani? Kazan kazan!..

Tekrar söylüyoruz; Başkan beyimiz haklıdır, Dr.Alan’ı sonuna kadar bu haklı davasında destekliyoruz,

Ancak;

Bu depoların kaldırılması durumunda yerlerine yapılacak tesisler için “bir sonraki yerel seçim sonuçlarının beklenmesi gerekir” diyoruz.

SORGULAMA

Aklı başında insanlar ve gençlik artık sorguluyor. Sorguladıkça da daha fazla sorguluyor. Bu sorgulamaların bir kısmı da sosyal medyaya düşüyor. Şöyle:

- Kiralık kapitalle kapitalizm, kiralık felsefeyle bağımsızlık olmaz!..

-En zor iş, çağdışı insan malzemesiyle çağdaş işler yapmaya kalkışmaktır.

- Batı'daki dinî mezhepler teolojiktir ve zihinseldir. Bizdekiler ise siyasaldır. Meşrulaştırmak için teolojisi arkadan gelir.

- Yobazlıkta düşünmenin “d”si yoktur!

- Şeyhlik, şıhlık kavramı, 5000 yıl önceki totemizm kavramının insana dönüşmüş halidir. Bu toplumda şeyh, şıh çok, fakat tek filozofumuz yok! O nedenle olguyu okuyamıyoruz.

- Biyolojik yönden aklı bozuk insanların “şeyhtir, şıhtır” diye peşlerinden koşup, “Benim hâlim ne olacak?” diye soran zeka seviyeleri gelişmemiş insanlar var

- Batılıları sömürgeci diye eleştiriyoruz. Fakat onlar kendi insanlarını sömürmüyorlar. Biz ise dışarda değil, içerde sömürgeciyiz. Kendi insanımızı sömürüyoruz. Buna “ ekonomik ensest ilişki” deniyor.

- Adam ilâhiyat profesörü olmuş, yaptığı iş; VİP cenaze namazı kıldırmak, VİP umre ziyareti düzenlemek.

- Bilimin, tarihin ve sosyal bilimlerin bir felsefesi vardır! O nedenledir ki, ülkemizde bir felsefe üniversitesi açılması şarttır. Buna teoloji felsefesi de dâhildir.

- Aklımızın çapını genişletmeden, mevcudun dışına çıkamayız!.. Biz de, akıl nedir ve nasıl çalışır diye bir Türkçe kitap henüz basılmadı…