Geçmişin derinliklerine bir göz attığımızda İran’ın Orta Doğu’da devlet dışı aktörleri kullanma politi kası  geriye doğru İran devrimine kadar geri gitmek tedir.Hatta daha da öncesinde, Kum şehri merkezli mollaların,Bahreyn’den Lübnan’a kadar,Orta Doğu’ nun çeşitli ülkelerinde ortak ağ sahibi oldukları Şii din görevlileri üzerinden yakın temasta oldukları çevreler ve gruplar hep mevcuttu. İran’da mollaların iktida ra gelmesiyle birlikte, Kum şehriyle bağlantılı olan bu gruplar aktif hale gelmiş, direk rejim tarafın dan kontrol edilmeye başlanmış ve devletten destek gör meye başlamışlardır.Özetle İran destekli terör grup ları, özellikle Obama’nın başkanlığı dönemin de, İran ile ABD’nin işbirliği çerçevesinde, DEAŞ’a karşı mücadeleyi sebep olarak göstererek, Suriye’ den Irak’a, Yemen’den Lübnan’a kadar her yerde hâkimiyetlerini pekiştirdiler.

                        *       *        *

İran’ın en önemli devlet dışı aktörü Lübnan’daki Hizbullah örgütüdür.Hizbullah bir anlamda İran’ın ilk göz ağrısıdır; diğer örgütler için de adeta örnek konumdadır. Ülkedeki (Lübnan) Şii kesimi politize eden Hizbullah,İran’ın çıkarları için Lübnan’da dev let içinde devlet olmuş; kuruluş amacını “İsrail’e karşı direniş cephesi” olarak belirtse de, Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte,Esed rejiminin mu hafızlığını üstlenmiş ve Suriye muhalefetini de en önemli tehdit/hedef olarak görmüştür. Hizbullah Suriye muhalefetiyle girdiği savaş üzerinden, bir anlamda dolaylı olarak neredeyse dokuz yıldır Tür kiye’yi de hedef almakta. Irak’taki Şii gençliği de Haşdi Şabi, Ketaib Hizbullah, Bedir Örgütü, Asaib ehl el Hak gibi Irak merkezli örgütlerin içinde radi kalleştirip bu militanları Suriye’de Esed rejiminin saflarında savaştırmakta.Hizbullah bahse konu dev let dışı terör örgütleri vasıtasıyla, Suriye’de kalıcı olmayı da hedeflemektedir. Bu politikanın ilk ör neği daha önce Lübnan’da uygulanmış ve İran açı sından epey başarılı olmuştur. Hizbullah’ın bu başa rısı bugün Suriye’de, Irak’ta ve Yemen’de pratiğe dökülmeye ve İran’ın bu ülkelerdeki kalıcı nüfuzu paramiliter aktörler aracılığıyla yerleştirilmeye çalı şılmaktadır.

                        *       *        *

İran’ın devlet dışı aktörlerden ve yabancı terörist savaşçılardan yararlanması artık bir devlet politi

kası haline gelmiştir ve İran elindeki her imkânı da bu amaca hizmet etmesi için kullanmaktan geri dur

mamıştır. İran otoriterleri İran’a göçmen olarak ge len Afgan ve Pakistanlı Şii kökenli göçmenlerden ve ucuz işgücünden yararlanıp bunlardan Fatimiy yun (Afganlardan) ve Zeynebiyyun (Pakistanlılar dan) tugayları adını verdikleri paramiliter örgütler kurarak Suriye’deki muhalefete karşı savaştırmakta lar. Özetle İran, kendisine sığınan ucuz iş gücü ve göçmenlerden dahi yabancı terörist savaşçı meyda na getirecek ölçüde gözünü karartmıştır.

                        *       *        *

Sonuç olarak,Suriye’de İran destekli gruplara baktı ğımızda,Lübnan Hizbullahı,Suriye Hizbullahı, Be dir Tugayları, Fatimiyyun Tugayı, Zeynebiyyun Tu gayı, Ammar bin Yasir Tugayı, İmam Hasan Tuga yı, Seyyide Rukiye Tugayı,Irak Hizbullahı, Seyyid eş-Şüheda Tugayları, Şehit Muhammed Bakır es-Sadr Tugayı, Asaib ehl el Hak örgütü, el Hamad Tu gayı, Seddu Şuheda Taburları, Hizbullah Nuceba Hareketi, el Vaat es-Sadık Birliği, Esedullah Galip Tugayı, Ensarü’l-Akide Birlikleri, Haddamü’l Aki le, el Hüseyin Tugayı, Nafiz Esadullah Birlikleri, Ketaib İmam Ali, Ebu Fazıl Taburu, Ceyş eş-Şa’bi, Ebu Fadl Abbas Tugayı, Kuvvet er-Rida, el Galibiy yun, Zülfikar Tugayı, Kuteyb Seyyit Şüheda gibi yirmiden fazla paramiliter grup olduğunu görürüz.

İddialara göre, 150-200 bin milis 500 dolar ve civa rı maaşlar karşılığında,İran’ın desteği altında,bölge de savaşmaktadır.Bu grupların Suriye içinde nerele re konuşlandığına baktığımız da,İmam Muhammed Bakır es-Sadr Tugayının orta ve doğu Suriye’de, Ebu Fadl Abbas Tugayının Şam’ da,Suriye Hizbul lah’ının da Halep ve İdlib başta olmak üzere kuzey batı Suriye’de aktif olduğunu görüyoruz.ABD Hazi ne Bakanlığı’nın değerlendir melerine göre, İran’ın Hizbullah’a yıllık maddi yar dımı 700 milyon dola rı bulmakta. Bunu diğer örgüt lere de genişlettiği mizde miktar daha da katlanmak tadır.İran bu para militer örgütleri destekleyip Orta Doğu’da aşırı har camalar yaparken, diğer yandan kendi halkının ihti yaçlarını karşılayamamakta, eko nomisi gittikçe kö tüleşmekte, teröre verdiği destek ten dolayı son dö nemde iyice ağırlaşan ambargo şartları İran halkı nın sokaklara dökülmesine ve reji mi hedef alması na neden olmaktadır.

KAYNAK: İran destekli terörist grupların Suriye' deki varlığı(Dr.Selim ÖZTÜRK