Zonguldak’a tarak gemisi gelmesi için neredeyse bir yıldır yazıyorum.
Yaza yaza bizler yorulduk.
Tarak gemisi ise bir türlü gelememişti.
Tarak gemisi gelmeyince.
Zonguldak’ta ki liman düşmanları da cirit atıyordu.
Hemen hergün liman ilgili, yaygarayı görüyorduk.
Liman otopark yapalım.
Lunapark yapalım.
Birilerine peşkeş çekelim.
Bunu yaparken bir tarafta da yerel basından bazı meslektaşlarımızda buna alet oluyordu.
Alet olurken de bizlerden ambargo cezalarını yiyordular.
Yok kömür deposu kalksın.
Gemi gelmesin.
Ne oldu.
Hepsi hüsran oldu.
Bir de anket gibi fütursuzca yapılan işlemler.
Kamuoyunda komik durumların oluşmasına vesile oluyordu.
Onun adı anket değil.
Ancak ve ancak sonucu belli şike anket olur.
Gelelim tarak gemisine.
Gemi geldi.
Çalışmaya başladı.
Fakat çok ağır çalışıyor:
Hep aynı yerde.
Günde 250 ton deniliyor.
Nerede?
Göremiyoruz.
Hep su çıkıyor.
Su çıkartılıyor.
Deniz suyu boşaltıyor.
Çalışma çok da yok.
En azından bizlerde öyle görüyoruz.
Yerinde sayan bir görüntü.
Bu şekilde giderse.
Bizim tarak gemisi herhalde burayı temizlemeden tekrar liman dolar düşüncesindeyim.
Tarak gemisi de Zonguldak’tan biraz zor gider.
Nerede kaldı tam sekiz metre derinlik.
Gövde derinliği.
Derin deşarj.
Nerede kaldı.
Tarak gemisi adına yoğun çalışma istiyoruz.
Neredeyse mesai ile çalışan bir görüntü.
TTK bu gemiye hizmet alımı milyonlar ödeyecek.
O zaman çalışsın:
Çalışmalı.
Çalıştıralım.
İlave tam günde 1000 tonluk ikinci büyük gemi gelecekti.
O da gelsin.
Gelmeli.
Günde 1250 ton çamur atılmalı.
Atık atılmalı.
Deniz içi liman temizlenmeli.
Tam bir yıllık.
Hatta belki 400 gün bile sürebilir.
Bana göre bir buçuk yıl.
Artık bu sürede liman temizlenerek.
Liman derinliği tam sekiz metre inerek.
Limana büyük tonajlı gemilerin girmesine olanak verelim.
Zonguldak limanı büyük tonajlı gemilere açılsın.
Açılmalı.
Zonguldak limanını ilin gerçekleri ile konuşmalıyız.
Olamayan sanal dedikodularla değil.
Ne dedik.
Tarak gemisi gelsin.
Geldi.
Ne diyoruz.
Tarak gemisi çalışsın.
Çalışmalı.
Çalıştıralım.
İnşallah.
Şimdilik nokta.
