AKP bildiğiniz gibi sıhhatimizi çok düşünen bir parti. En çok da işçinin emeklinin sıhhatini düşünüyor. O nedenle asgari ücretliye 12 bin beş yüz lirayı yeter görüyor, emekliye ise 7 bin beş yüz lirayı fazla bile buluyor. Öyle ya; emeklisin sen parayı n’apcan? O nedenle akaryakıta her gün zammı geçiriyor, ulaşım fiyatları arttıkça her şeye zam geliyor, zam geldikçe de işçisi emeklisi öyle zararlı şeyleri satın alamıyor, dolmuşa bile binecek parası olmadığından tabanvay devam… Sıhhatimizi düşünüyor yani AKP… Bizlere diyet yaptırıyor, içki sigara gibi kötü alışkanlıklardan koruyup kolluyor, kolesterolümüz yükselmesin diye tatlı, pasta, börek, çörek aldırmıyor…

“Ne işiniz var sizin bunlarla canıııım?” diyerek “gidin namazınızı kılın, ahiret yolunuz göründü, oturun evinizde, mahallenizdeki caminin önünde, tesbih mesbih çekin, hoca efendiden de şekeriniz yükselmesin, cinler musallat olmasın, büyü yapılmışsa bozulsun diye hangi duaların günde kaç yüz kere edilmesi gerektiğini öğrenip bu işlerle meşgul olun, size ne siyasetten?” şeklinde akıl veriyor…

Evet emekli kardeşim, sen parayı n’apcan?

Neyine lazım?

Zaten sana 15 bin lira bayram ikramiyesi verdiler de “boşveeer benim param var, istemez” demedin mi? Dediiin… O halde zırlayıp durma bea…

Haaaa… Sana bir de müjdem var:

Yakında beleş otobüs olayın da sona eriyor, bundan sonra eve gidip gelirken bastıracan parayı. Öyle “otobüs nasılsa beleş, gidip ekmeğimi çarşıdan alıp geleyim” yok…

 Görüyorsunuz işte hükümetiniz AKP’nin AKP’li belediyeleri de sizlerin sıhhatini düşünüyor, sabah akşam yürüyüş öneriyor, bunun için de elinden geleni yapıyor.

Sevildiğinizi bilin heeee…

AŞUREMİZ GELDİ

Bildiğiniz gibi bu ay Muharrem ayı…

Muharrem ayı da aşure ayı!

Zonguldak’ta hemen her evde bu ayda aşureler pişer; konuya komşuya dağıtılır… Bizim büyüklerimiz de böyle yapardı, onlardan görenler de aynı gelenekleri devam ettiriyorlar.

Ayrıca Muharrem ayında Alevi Kültür Derneğimiz de özel bir aşure günü düzenler; dostlar, canlar bir araya gelir, tüm Zonguldaklılar bu günde buluşur, hem aşurelerini yerler hem de hasret giderirler…

Derneğin bu yılki aşure günü 20 Ağustos’ta Alaborina restoranda yapılacak. Daha öncesi için yer bulamamışlar, malum bu aylar düğün dernek ayı, kazanlar dolusu aşureyi pişirecek mutfaklı ve kapasiteli bir yer de bu kentte sorun…

Her neyse…

Dernek yöneticilerinden Aliye Akçay bizim hanımın akrabası;  halakızı, bizi unutmamış;  biraz da biz “bizi unutma Aliye, aşuremi yolla” diye kendisine yılıştık, sinyal çaktık, o da geçtiğimiz gün telefonu açarak “yolluyorum aşureni enişte…” diyerek valla bir büyük kaseyi bizimkine teslim etmiş, o da getirdi ve ben akşam yemeği yemedim yerine mal bulmuş Mağribî gibi aşureye yumuldum…

Çok güzeldi!

Lezzetliydi… Şahaneydi…

Buradan teşekkürlerimi bir daha gönderiyorum Aliye’ye…

“Eline sağlık” diyorum…

20 Ağustos’ta Alaborina’ya ikinci kâseyi yemeye geliyorum…