Söz konusu Zonguldak Kozlu sahili arasındaki Atık su Arıtma Tesisi projesiyle ilgili çalışmalara 1997'de Türkiye ve İspanya hükümetlerinin kredi anlaşmasıyla başlanıp 22 milyon 300 bin avroya mal olan tesis için 13 Nisan 2013 tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açılışı yapılan tesisin ; önemli sahil kentlerinden birine ait proje olarak gösterilmesine karşın suyun istenilen temizlikte olmaması nedeniyle yaz aylarında vatandaşların denize tedirgin girdiği kentte, Kanalizasyon Sistemi ve Atıksu Arıtma Tesisi Projesi ile yaz aylarında sahillerin de dolması bekleniyordu. Mamafih hizmete açıldıktan sonra bu anlamda şimdiye kadarki izlediklerimize bakılırsa sadece sahilin belli bir bölümü için lokal bir hizmet verdiği de ortaya çıktı. Sebebi de Kapuz sahilini geçtikten sonraki Kilimli sahili boyunca tüm evsel atıklar ve kanalizasyon giderleri olduğu gibi doğrudan beton kanallarla doğrudan deniz sahiline verildiğinden sebeple kirliliğin geldiği had safhada içinde bulunduğumuz yaz mevsiminde bu kesimde denize rahatça girebilmek maalesef mümkün değil.Asıl ilginç durum ise bahse konu sahil şeridinde koli basili araştırması yapıldığına dair resmi bulguların ne olduğu konusunda da yeterli resmi verinin bulunmaması da üstünde durulması gereken bir konu.

                                 *       *         *

Sahillerimizdeki kirliliğin geldiği noktayı göstermesi bakımından örneğin Zonguldak Kozlu Sahilinde Zonguldak Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği organizasyonu ile Zonguldak Liman Başkanlığı, Kozlu Belediyesi, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın destekleriyle su altı eğitmeni Gürol Velioğlu ve 5 kişilik ekibi tarafından gerçekleştirilen çalışmaya göre, Karadeniz’de bulunan araç lastikleri, cep telefonu, cam ve plastik şişeler, teneke, tuğla ve parke taşlarından oluşan hafriyat atıkları ve çok sayıda plastik atık gözler önüne serildi. Su altı kamerasına yansıyan görüntülerde otomobil lastiğinde yaşamaya çalışan yengeç ve deniz salyangozu ile atıklar arasında yolunu bulmaya çalışan bir yengeç de dikkat çekti.Derelerle taşınan, gemilerden atılan ya da doğrudan kıyılardan vatandaşlar tarafından atılan atıkların deniz tabanında oksijensizliğe yol açtığı, bunun da denizdeki canlı yaşamını olumsuz etkilediği yapılan açıklamalar arasında. Çok tabii olarak esas mesele Çatalağzı Beldesindeki Termik santraller konusu. Bilindiği üzere, kamuoyundan gelen tepkiler ve Cumhurbaşkanlığı`nın vetosu üzerine bu yılın başında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından üç santrala çevre izni verildiği, beş termik santralın tamamen, bir termik santralın kısmi olarak kapatıldığı, dört santralın ise 6 ay süreyle geçici faaliyetine izin verildiği açıklanmış ve kapatılan termik santralların yönetimlerinin, gerekli çevresel yatırımları tamamlamadıkları sürece faaliyete geçmelerine izin verilmeyeceği belirtilmişti.Hal böyle iken, santrallardan kaynaklanan sıvı atıkların ilgili yönetmeliklere uygun olarak bertaraf edildiğinin denetlenmesi ve bu konudaki verilerin kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Su kaynaklarının rasyonel kullanımı da konunun önemli bir diğer boyutu durumunda olmaktadır.

                                   *       *         *

Sonuç olarak, uzun yıllar önceki sahillerimizdeki kirliliğin geldiği boyutu çarpıcı olarak ortaya koyması bakımından başta uskumru,lüfer,kalkan balığı,çinekop ve mezgit türü balıklar bol miktarda bulunurken; özellikle içinde bulunduğumuz dönemde gerekli önlemleri almadan elektrik santrallerinin deniz suyunu soğutma amaçlı kullanmaları sonucunda ısınmış şekilde denize dönüşümünün deniz dibindeki balık yumurtalarını devasa şekilde imhası sonrası maalesef artık bahse konu balık türlerinin nesli ciddi şekilde azalmaya uğramıştır.Nitekim bu yönde son alınan bilgilere göre Zonguldak’ta bu durumun tehlike boyutlarının farkında olan çevre direnişi örgütleri ve vatandaşlar tarafından planlanan Zetes 3 Termik santralin ÇED olumlu raporuna karşı dava açmıştır. Dava devam etmektedir. Ayrıca bu termik santrallerin şu an itibari ile Karadeniz'den soğutma suyu çektiklerinden dolayı büyük miktarda balık ve çeşitli deniz canlılarının ölümüne sebep olmaktadır. Halen faaliyette olan termik santrallar denizden bir günde 4 milyon metre küp deniz suyu çekmektedir. Ve bu deniz suyunu çeşitli kimyasallar kullanarak yaşamsal özelliğini yok edip sıcaklığını da 35 derece civarına çıkarıp tekrar denize vermektedirler. Bu durum aynı zamanda Karadeniz'in tamamına zarar verdiğinden sadece Zonguldak sorunu olmaktan çıkmaktadır. Planlanan ve ÇED uygun raporu alınan Zetes 3 de faaliyete geçecek olursa bu felaketler tam iki katına çıkacaktır.