Yok arkadaş yok… Kimse laf anlatamıyor… CHP hala oturduğu yerden ahkam kesmeye devam ediyor, hala halkın beklentilerinden uzak ve hala gençliği bünyesine katamamış ve gereken ümidi onlara aşılayamamış bir durumda güya politika yapmaya çalışıyor…

Çıkın adı dilenciler caddesine çıkmış olan Gazipaşa caddesine, önünüzden geçen ilk 100 gence sorun, inanın 95 tanesi “ben CHP’liyim” demeyecektir. CHP gençlik için bir eylem, bir fikir ve bir görüş üretemiyor buralarda.

Başka illerde sportif etkinliklerden kültürel etkinliklere kadar olan yelpazede CHP bünyesinde bulunan yetenekli ve kariyer sahibi üyelerinin katkısıyla gençleri kucaklıyor, bizim burada gençler daha partinin nerede olduğunu bile bilemiyorlar.

Suç kimin Allah aşkına?

Gençliğin mi?

Hadi çağdışı ve gerici partilerin fikirlerini beğenmeyip CHP’ye de yönelmemiş olanları geçelim; dedeleri, babaları CHP’li olan genç kesim içinde askıya çıkarılan parti üye listesi içinde kaç tane genç isim var?

Haaaa?

Pekiiiiii;

Artık saklamaya gerek yok; hepimiz kim olduğun biliyoruz, “eğer bu adam aday olursa ben ve ailemden ve hatta sülalemden CHP’ye oy çıkmaz…” diye sağda solda her gün artan sayılarla konuşan parti tabanını kimler görmüyor, seçimden kimler soğutuyor? Sizin CHP’ye gönül vermiş vatandaşları küstürmeye ne hakkınız var?

Tüm bu gerçeklere rağmen üyelere telefon açıp “bu isme oy verip aday olmasını sağlayacaksınız” şeklinde güya seçim çalışması yapan kim?

Genel Merkezin “genç aday olacak, talimatımızdır” şeklindeki talimatlarını, ona buna mavi boncuk dağıtıp  “yok hükmünde” sayanlar kim?

Sonra da “bizzzzz, biiiiizzz, CHP’yiz biiizzz, seçimi de alırız, şunu da, bunu da…” şeklinde konuşmalar yapan rota bilmeyen kaptanlara sözümüz “lafla peynir gemisi yürümez” olacaktır…

Böyle mi seçim alacaksınız merkezde?

“Aklınızı başınıza alın, yol yakınken dönün…” diyoruz;

Şimdilik!..

ZONGULDAK BELEDİYESİ SOKAK HAYVANLARI İÇİN NE YAPIYOR?

Zonguldak Gazeteciler Cemiyetimizin Başkanı Derya Akbıyık’ın kızı Buse geçtiğimiz günlerde bize bir yazı göndermişti, okuyup beğenmiştik ve köşemizde yer vermiştik.

Buse Akbıyık yeni bir yazı daha gönderdi. Gerçekten de bu kentte yaşayan her yurttaşı ilgilendiren bir yazı. Özellikle de hayvan severleri…

Buyurun, okuyun, kendisine hak vereceksiniz…

İşte Buse’nin yazısı:

Sokak hayvanlarımızla ilgili son dönemlerde hemen herkesin farkındalığının arttığını, çok daha bilinçli ve sağduyulu davrandığımızı gerek çevremizde gerekse sosyal medyada görmek mümkün. Geçtiğimiz aylarda, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’nın sokak hayvanları konusundaki hassasiyetini, onlara bir yaşam alanı oluşturma ve tüm canlılar gibi sokak hayvanlarının da hayat kalitesini arttırma çabasını yakından takip etmiştim. Kantarcı konuşmasında, beldeler ve komşu belediyelerdeki barınak sıkıntısından dolayı hayvanların, taraflarına bırakıldığından bahsetmişti. Öte yandan Ereğli Belediyesi’nin de sokak hayvanlarına karşı ilgi alakasına aşinayım. Veterinerlik hizmetlerini daha da geliştirme amaçlı hareket ettiklerini ve bu noktada neler yaptıklarını da izleyen biriyim. Yine Bartın Belediyesi’nin ve Bartın Belediye Başkanı’nın Sokak hayvanları konusundaki duyarlılığına ve örnek çalışmalarına imrenmekteyim.

İlçelerimizde ve çevre ilimizde durum böyleyken il olarak bu konuda nerede durduğumuzu merak ettim. Belediyeden bir arkadaşım, sağ olsun bilgi alabilmem için veterinerlik işleri müdürünün numarasını yolladı. Amacım bu konuda bilirkişiden ve doğru adresten bilgi almak ve yazımda da bu konulara değinip sokak hayvanlarımız için tüm Zonguldaklı hayvan severlere ulaşabilmekti. Ancak sonradan aracıyla ulaşmak yerine her vatandaşın yapması gerektiği gibi belediyemize gidip direkt bilgi almak istedim. Zonguldak Belediyesi’nin ne gibi çalışmaları olduğunu, Merkez’de buna yönelik herhangi bir barınaklarının olup olmadığını, varsa nasıl bir ortamın sağlandığını yeterli ekipman ve personelin bulunup bulunmadığını yine kısırlaştırma, bakım ya da hastalıklar için gereken tedavilerde nelerin yapıldığını öğrenme ihtiyacı duymuştum.

Ailemle son iki yıldır iki sokak köpeğinin yemek ve su ihtiyacını karşılamakta ve yine elimizden geldiğince birçok kediye de yemek takviyesi yapmaya çalışmaktayken şehrimizde ne gibi çalışmaların yürütüldüğünden uzak ve geride kaldığımız için ayrıca kendimi eleştirdim. Hatta sonrasında bu konularda, bir hayvan sever ve vatandaş olarak destekte bulunma isteği içindeydim. Öncelikle belediyeye gittiğimde veterinerlik işleri müdürünün burada değil belediyenin hemen yakınındaki veteriner kliniğinde olduğunu söylediler. Oraya geçtiğimde karşılayan hanımefendi de klinikte olmadığını söyledi. Ben de kendisinden de bilgi alsam yeterli olacağını belirtip birkaç yüzeysel soru sordum. Orada çalışan hanımefendinin, Zonguldak çıkışında bir yerde barınak olduğunu fakat kendisinin bu konularla ilgili pek bir şey bilmediğini söylemesi üzerine ben tekrar veteriner işleri müdürünü ya da bilgi alabileceğim biri varsa nasıl bulabileceğimi sormak durumunda kaldım. Beni, il müftülüğünün 200 metre ilerisindeki ‘Kedi evi ’ne yönlendirdi. Gittiğimde içerideki birkaç kişiden biri olan hanımefendi, müsait olmadıklarını (belki içeride bir işlem ya da bir tedavi yapılıyor olabilir, bilemiyorum, müdürlerinin de belediyede olduğunu söyledi. Oradan biraz önce geldiğimi, orada olmadığını söylemem üzerine ‘Yeni gitti ama görüşme yapabileceğinizi sanmıyorum toplantıda olacak’ dedi.

Bu kadar zor olan neydi inanın anlayamadım. İnat ettim tekrar belediyenin yolunu tuttum. Danışmandaki çalışan beni yine görünce, müdürün gelmediğini (-ki geldi dese bile bu kadar kısa sürede ne ara toplantılara girecek) zaten bugün hiç gelmediğini söylediğinde artık teşekkür edip çıktım. Belediyeye ilk defa girmiş ve bir vatandaş olarak kimseyi muhatap bulamamış biri olarak oradan ayrıldım. Yanlış anlaşılmasın, kimseyi işinin gücünün ortasında benim sorularıma cevap vermek mecburiyetinde bırakmadım. Gayet yoğun ya da aktif herhangi bir durumun yaşanmadığını bizzat görerek çalışan arkadaşlardan birkaç şey öğrenmek niyetindeydim. Üç yer dolaştım, bir tek kişiden de cevap alamadım. Umarım fikir sahibi olup bunlarla ilgili varsa eğer çalışmaları öğrenip kaleme alabilirim. Eminim benim gibi hayvan dostlarına yardımcı olmak, belediyemizin de bu konulardaki çalışmalarında destek olmak isteyecek birçok vatandaşımız vardır. Sadece bir kap su, bir kap yemek koymakla onlara yardım etmemiz maalesef yetersiz kalacaktır. Eminim ki insan gücüne, sevgi, şefkat ve desteğine ihtiyaç duyuluyordur. Bilirsek, duyurursak daha çok insana ulaşmış daha çok farkındalık yaratmış olacağız, düşüncesindeyim. Beni en iyi hayvan besleyen, büyüten ve sevenlerin anlayacağına da şüphem yok. Yerel seçimlerin kapıya dayandığı şu günlerde yapılan ya da yapılacak olanlar konusunda bir nebze de olsa sokak hayvanlarıyla ilgili de çalışmalar gündeme getirilmesini diliyorum.

Bir tanıdığımın da dediği gibi; şimdilik nokta