Cumhuriyet Halk Partisi genel başkan ve üst yönetimin seçileceği, partinin tüzük ve siyasi rotasının belirleneceği, en yüksek karar organı niteliğindeki kurultay 28-30 Kasım 2025 tarihlerinde "Şimdi İktidar Zamanı" sloganıyla Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştiriliyor.
Kurultay kapsamında büyük beklentiler var. Parti yönetiminde kesin bir değişiklik olacak. Partinin şu anda içinde bulunduğu noktada hala bazı çıkarlar kapsamında bireysel olarak hareket etmeyi sürdürenlerin ihracı isteniyor ve bekleniyor. En azından hiç bir görev verilmemesi parti tabanının arzusu.
Tabanın bu konudaki kesin görüşü de böylelerinin kesin ihracı şeklinde.
Hatta öyle ki partinin varlığını tehlikeye düşüren söylemlerin sahipleri partide en üst düzeyde görev almış olsalar dahi bir kesin ihraç arzusu var.
Kılıçdaroğlu da dahil mi?
Dahil!
Baykal’ın ruhu da!..
CHP ilkeleri ile bütünleşmek varken, üç beş oy hesabıyla ona buna yaranmak gayesiyle damarlarında yobazlık kanı akan, bilinçaltında şeriat arzusu yatan ve varlıklarını Atatürk ilke ve inkılaplarıyla değil de arap kültürüyle bütünleştiren kim varsa şut!..
Son 30-40 yılda profil değiştirip gittikçe bir ortadoğu ülkesi hüviyetine bürünmenin ve başka başka kültür ve gelenekleri din zannedip uygulayan bir toplum haline dönüşmenin bedeli ödenecekse, bu Cumhuriyetle yaşıt CHP’yi olmazsa olmazı ilkelerinden vazgeçirmeye çalışan ve hatta vazgeçip bunu da kanıtlayan ve adına “elebaşı” bile diyebileceğimiz bazı kokmuş kokuşmuş hastalıklı zihniyetleri partiden uzaklaştırmakla başlanılmalıdır…
Halk, bu ülkenin gençleri, kızları erkekleri artık aydınlık günler istiyor.
Güzel günler…
Kılıçlı kalkanlı, fesli şalvarlı, görüntülerle dolu kara hatta kapkara ekranlar değil, bilimsel ve çağdaş fikirlerle donanmış beyaz ekranlar istiyor.
Bu da cesur adımlar atmakla oluyor…
Bıraksınlar artık damarlarında asil Türk kanı yerine yeşile benzer sıvıları taşıyan şeriat heveslisi ve çeneden ibaret kişileri meclise taşımayı,
Bize laik, çağdaş bir Cumhuriyet gerek,
Hatta daha da ötesi…