Siz bakmayın Zonguldaklı CHP’lilerin “bozulduk, üzüldük, darbe yedik…” filan gibilerden serzenişlerine, başta partililer olmak üzere tüm adaylar, çalışacaksınız, öyle hazıra konmak var mı? Hazır rüzgar da arkaya alınmışken, 3. Sıranın Babacan’ın adamına terkedilmesine rağmen CHP bu ilde neden 4 milletvekili çıkarmasın?

Kaldı ki CHP dediğimiz ecdat yadigarı parti ülke genelinde 71 vekilliği başka partilere tahsis etti, bazı kadın adayları da kendi 6 oku kapsamındaki ilkelerine ters bir görünüme sahip olmalarına rağmen şirin gözükme uğruna listelerine aldı.

Her neyse;

D’hondt sistemine göre hesaplanacak olan oy sayılarına göre 4 milletvekilliği olanaksız değil, yeter ki masa başından kalksınlar bu partinin sempatizanı, üyesi, seveni, vs.si… Piyasalara çıksınlar…

Diyoruz ama hala kahve ve lokal köşelerinde al papazı ver kızı derken hükümet kurup yıkanlar çoğunlukta bu partide.

Evet;

Çıkın ortaya artık, köylerde imam ile karısının insafına terkedilen saftorik köylüyü uyandırın, merkezlerde de din-kitap edebiyatının ardına sığınıp damardan giren kirli sakallıların cahil cühelaca ithamlarından kurtarın vatandaşı. Tamam biliyoruz, bazı çalışmalar var ama yeterli mi?

Dedik ya;

CHP isterse 4 yapar, yapar ama çalışılırsa yapar!..

Bu işler kolay olmuyor…

Öyle armut artık dalda pişip ağızlara düşmüyor…

AKP’mi?

AKP’de Avcı rahat ama 1 kilo soğanı 40 lira yapmayı başaran AKP’nin listesinin geri kalanları için bu işler zor görünüyor,

Suç ortakları MHP’yi de zor günler bekliyor…

İYİ Parti ise 4’ün 1 ‘i peşinde…

CHP’nin peşinde yani!

ŞU BİZİM KIZILAY

Kızılay günlerdir her kanalda her yayın organında bangır bangır bağırıp duruyor, “Kansız kaldım, kan verin”

Stoklar erimiş…

O canım Kızılay işte bu hallere düşmüş; kimse kan vermiyor, kimsenin güveni yok çünkü!

Her türlü yardım malzemesini parayla satan Kızılay için “kanı da parayla veriyor, satıyor” denince vatandaş da kan vermeyi kesti.

Eski Genel Müdürü bile çıktı ekranlara “acıyın Kızılay’a, her türlü yaşanmış olan olumsuzluğa rağmen Kızılay bu milletin malıdır, kan verin” gibilerden açıklama yaptı ama sonuç alamadı…

Selvi gibi ümitler iğdeye dönüşmüştü,

Umutlar kırılmıştı, yüzyıldan fazlasının güveni ne yazık ki sarsılmıştı…

Ne yazık ki böyle, Kızılay’ın sarsılan imajını yeniden düzeltmesi gerekiyor; yerelden başlayacak olan kurtarma harekâtlarıyla genelde bir yeniden yapılanmaya girmesi gerekiyor.

Tabii ki bu yönetimle olacak iş değil, balık baştan kokmuş bir kere!

Peki yerelden başlayarak dalga dalga ülke geneline yayılacak olan iyileştirme politikası nasıl uygulanmalı?

Şöyle olmalı, örneğin;

İllerde ve ilçelerdeki Kızılay Şubelerinin depoları basına ve halka açılmalı; içerde ne var ne yok herkes görsün; envanter hesapları yapılsın, nerelere neler dağıtılmış doğru dürüst bir açıklansın hatta soruşturularak bu açıklamalar da teyit edilsin.

Örneğin Zonguldak;

Söyle kardeşim elinde geçen seneki kurbandan kalan kavurma var mı yok mu?

Geçen seneki Ramazan’dan kalan yardım kolisi var mı yok mu?

Bu yıl Ramazan ayında ne yaptın?

Ne geldi ne gitti?

Verdiysen nerelere verdin, ne kadar verdin, aldıysan da ne kadar almıştın?

Haaaaa?

Evet, açıklansın…

Alınan kiralar ve benzer gelirler de,

Yapılan diğer aynî ve nakdi yardımlar da…

Mülki amirler de bu işi sıkı tutsun;

Biz kimseyi yolsuzlukla, adam kayırmakla falan suçlamıyoruz ama halkın yapmış olduğu yardımların nerelere gittiğini öğrenmek de hakkımız.

Eveeeeet; Kızılay’a yardım yapalım ama şubenin şeffaflığını da sağlayalım ve görelim,

Bir de;

Neden her kes buraya Şube Başkanı olmaya çooook hevesli,

Şunu da bir öğrenelim…

Fena da olmaz yani…

Yalan mı?