Siyaset intiharlarını bugün adına görüyoruz.

Hem de canlı bir şekilde.

Siyaset intiharı.

Bir anda zirvede oluyorsun.

Lider oluyorsun.

Tavan yapıyorsun.

Halk nezdinden büyük karşılığın artarak sürüyor.

Bir hata.

Bir yanlış söylem.

Bir yanlış hareket.

Birden siyasette eksiye düşüyorsun.

Sıfıra iniyorsun.

Dip yapıyorsun.

Başarısız adlandırılıyorsun.

Siyasette bir gün vezir, bir gün rezil olma durumunu ve konumu yaşayabiliyorsun.

Zaman geçtikçe.

İlk başlarda ki o adrenalin tavan yapması.

Her yeri yakıp.

Yıkma.

Darmadağın edilmesi.

Geriye dönük bir açık kapı bırakılmaması.

Herkese gider yapılması.

Çok sert sözler. İthamlar.

Ve bugüne gelindiğinde.

O siyasetin ilk başlardaki yüksek ateşi düşüyor.

Ortalık sakinleşiyor.

Sisler dağılıyor.

Daha sakin hareket edilebiliyor.

Ve normale dönme yaşanıyor.

Sonra ne oluyor?

Öfke ile kalkan , zarar ile oturur lafı gerçeğe dönüşüyor.

Evet.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den bahsediyorum.

Söz ediyorum. Ülkemiz ağır bir deprem felaketi yaşamışken.

O felaketin üzerinden bir ay geçmişken.

Yaraları sarmaya devam ederken.

Siyaset depremini ülkemiz yaşadı.

Gördü.

İYİ Parti Genel Başkanı uzun zamandır birlikte yol aldığı ve ortaklık yaptığı.

Güven esaslarının tavan yaptığı.

Önce ikili sonra altılı masa ile devam eden büyük ortaklık.

Ve bu masanın en güçlü ikinci ismi masayı terk etti.

Hem de m yakarak ve yıkarak.

Nezaket kurallarını hiçe sayarak.

Ağır sözlerle itham ederek.

Ve altılı masanın diğer isimlerini yok sayarak.

Olmadı.

Liderlik bu değildir:

Liderlik herkese sevgini ve saygını gösterebilmektir.

Akşener, siyaset intiharı yapmıştır.

Bundan sonra ne olur?

Açık kapı bırakılmadığı için, Akşener'in  gurur yapmam geri dönerim, yeter ki istediğimiz şartlarda ve görüşlerde yol alalım sözleri ( gazeteci) aracılarla ulaştırıldığında  çok da karşılık bulmadı.

Hiçbir zaman için çok öfkelendiğin zaman, biraz sakinleşmek veya biraz zaman kazanmak.

Ortalığın durulmasını beklemek çok ama çok iyi olur.

Tecrübeli isimler bunu her daim yapmalı.

Bu dediklerimizi bizim içinde geçerli.

Bir barış olur mu?

Bir yol haritası olur mu?

Sorular çok.

Cevaplar yok.

Akşener, CHP’li yerel yönetimlerde ısrarı yanlıştı.

Kendisi Cumhurbaşkanı adayıyım dese idi, çok daha yerinde olurdu.

Karşılık bulurdu.

Başka bir siyasi partinin yerel yöneticilerini aday göstermek çok da siyaset etiğine uygun değildi.

Bu konuda CHP kaç kere olmaz dedi.

Ama dinletemedi.

Neden dinlenmedi.

Neden ısrar.

Çok da anlaşılır değil.

Akşener, masada olsaydı.

Kalsaydı.

Şimdi Mille ittifakının en güçlü ikinci kişiydi.

İkinci tam yetkilisiydi.

Hatta neredeyse aynı yetkilere bile sahip olacaktı.

Bunlar benim düşüncem.

Tüm bunlar .

Yok edildi.

Heba edildi

Maalesef siyaset intiharı da böyle bir şey.

Tam 35 yıllık tecrübeli bir ismin siyaset intiharını tüm Türkiye gördü ve yaşadı.

Akşener , CHP lideri gibi nezaketli bir genel başkanı yanında tutmasını beceremedi.

Güven esasını hayata geçiremedi.

Yavaş’a ve İmamoğlu’na  inatla gösterilen adaylık adına sevgi, saygı ve hoşgörü neden,  genel başkanlarına gösterilemedi.

Anlayış olmadı.

Halen daha anlayamıyorum. 

Verilen tüm emekler de boşa harcandı.

Yazık oldu.