Zonguldak’ta siyaset kumpasları

cirit atıyor. Aday adaylarını peş

peşe görüyoruz.

Bunun yanında partilerde yarışı

da izliyoruz. Yarış çok tabi ki bir

rekabet var. Herkes birbirini

yeme peşinde. A partisi.B partisi.

C partisi.İ Partisi. M partisi.

İsim vermeyelim. Herhangi bir

parti. Burada bazı isimler tabi ki

tecrübeli. Favori.

Veya ismi öne çıkıyor.

Hemen bunu nasıl bertaraf edebiliriz, konuları ortaya geliyor.

Çıkıyor.

Burada kendini zeki sanan.

Hisseden.

Bazı isimler.

Veya kendilerinin zeki olduklarını

sanan akıl bilginleri.

Var da var.

Seçim nasıl kazanılır?

Önce sandıkta tabi ki.

Halkın oy kullanması.

Sandığa gitmesi.

Ve seçimin halkta karşılığı olanlar tarafından değerlendirilmesi.

Başka türlü seçim kazanılır mı?

Kazanılmaz.

Genel seçim adına bazı partiler

temayül.

Bazı partiler ön seçim.

Bazıları tanıtım yapıyor.

Sonuç genel merkez uhdesinde.

Şimdi kamuoyunda görüyoruz.

Sağ veya sol partiler.Veya muhafazakar partiler.

Bir çok kumpasları görebiliyoruz.

Belden aşağıya durum ve konumlar.

Bunlar ve bilgiler nereden geliyor?

Tabi ki parti içinde rakip olanlar

tarafından.

Favoriler.

Seçilme şansı yüksek olanların.

Yok edilmesi amaç ediliyor.

Önce bilgiler belgeye çevriliyor.

Sonra hevesli kesimlere sızdırılıyor.

Herkese değil.

Hevesli ve bu konularda profesyonel yapıya.

Sonra da herkes bir tarafından

tutuyor. Karşılığı ne?

Tabi ki yüklü duygusallık.

Yık geç.

Ez geç,Ssnra da aday ol.

Bu mu seçim kazanma.

Bu mu ahlaki yapı.

Bu mu zafer adına imza.

Tabi ki herkes kendine dikkat

edecek.

Sorumluluğu ölçüsünde tasarruflarda bulunacak.

Hep bana demeyecek.

Paylaşmasını bilecek.

Şeffaf olacak.

Sonra içeriden.

Kale içinden vurulmak an meselesi.

Sonra da istihbaratım güçlü diyerek övün.

İstihbarat içeriden gelince çaresiz kalınıyor.

Güvendiğin dağlara kar yağıyor.

İstihbarat derken.

Kısa örnekler verelim.

Maşallah ne istihbarat.

Bilgisiz. Belgesiz.

Havadan gelen milli piyangolar.

Makbuzsuz.Dekontsuz.

Sonra ben buradayım diyen sözdeler.

Birde utanmadan ve sıkılmadan

sokakta geziyorlar.

İçi çürük olunca.Bunlardan hiçbir

şey olmaz.

Yazı başlığımız kumpas.

Akıl hocaları.

Sonra da yüzüne ve gözüne bulaştıranlar.

Acemilik. Ne diyeyim.

Nerede, işsiz ve güçsüz varsa.

Nerede,işine sahip çıkmayan

varsa.

İşine zarar veren varsa. Hep bizim sektöre bulaşması mı, gerekiyor.

Pes diyoruz pes.

Şimdi yeni kumpasları siyaseten

dokuz Nisan’ a kadar bekliyoruz.

Yeni aşk hikayeleri yolda.Hem

de sevdalı aşk.

Sonuç olarak,

Siyasiler birbirinin açıklarını akıl

hocaları ile tetikliyor.

Sırada kim var?

A partimi? C partisi mi ? M partisi mi? İ partisi mi ? Hangisi.