Son dönemde Türkiye’deki iktisadi pozisyonun gidişatı ile ilgili Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard and Poors (S&P), Türkiye’nin kredi notu ve görünümünde bir değişikliğe gitmedi. para cinsinden kredi notu ‘B+’, yerel para cinsin den kredi notu ‘BB-‘ olarak teyit edildi. Konuyla alakalı S&P’den yapılan açık lamanın detayına göre, uzun dönem yabancı para cinsinden kredi notu ‘B+’, yerel para cinsinden kredi notu ‘BB-‘ olarak teyit edildi. S&P değerlendirmesinde, Türkiye ekonomisinde bu yıl yüzde 0,5 daralma, gelecek yıl yüzde 3 civarında büyüme öngör düğünü açık ladı. Ayrıca “Bölgesel güvenlik riskleri” ile “ABD ve AB’yle ilişkilerin bozulma potansiyeli gibi jeopolitik risklerin” sürdüğü belirtilen açıklamada “Türkiye’nin mali durumunu zayıf latma potansiyeli olan bir sistemik bankacılık sıkıntısı olasılığını görürsek, not düşürebiliriz. Hükümetin, Türkiye’nin bankalarına ve ekonomisine olan güveni artıran, ödemeler dengesi risklerini azaltan ve enflasyonda sürekli bir düşüş getirecek güvenilir ve şeffaf bir ekonomik ayarlama programını başarıyla geliştirmesi ve uygulaması durumunda notları yükseltebiliriz” denildi. Çok tabii olarak bu açıklamaya bakılırsa piyasalarda eksikliği izlenen güven faktörünün yerleşik hale gelmesi yanında ekonomik istikrarın sür dürülebilir duruma gelmesine işaret ediliyor.

                                *       *       *

S&P değerlendirmesinde dış refinasman “Bölgesel güvenlik risk leri” ile “ABD ve AB’yle ilişkilerin bozulma potansiyeli gibi jeopo litik risklerin” sürdüğü belirtilen açıklamada “Türkiye’nin mali durumunu zayıflatma potansiyeli olan bir sistemik bankacılık sıkıntısı olasılığını görürsek, not düşürebiliriz. Hükümetin, Türki ye’nin bankalarına ve ekonomisine olan güveni artıran, ödemeler dengesi risklerini azaltan ve enflasyonda sürekli bir düşüş getire cek güvenilir ve şeffaf bir ekonomik ayarlama programını başarıyla geliştirmesi ve uygulaması durumunda notları yükseltebiliriz ”deni liyor. Standard&Poor’s ayrıca “Dış refinansman devam ediyor, ancak Fed’in daha gevşek para politikası, gelişmek riskleri artmaya te olan piyasalara sermaye akışını destekleyerek, acil baskıların uzak durmasına yardımcı oluyor. ”Açıklaması yanı sıra;” bölgesel sağlık riskleri ABD ile AB ile ilişkilerin bozulma potansiyeli de da

hil olmak üzere çeşitli jeopolitik risklerin” öne çıkması da sürpriz bir durum olmamakla beraber;” Bölgesel güvenlik riskleri, ABD ve AB ile ilişkilerin bozulma potansiyeli de dahil olmak üzere çeşitli jeopolitik riskler sürüyor.” Denilmesi de konunun hassasiyetle ta kip edildiğini gösteriyor.

                                *       *       *

Bu arada S&P’ dan son döneme ait Türkiye için uyarıda da bulunu lurken; Türkiye’nin mali durumunu zayıflatma potansiyeli olan bir sistemik bankacılık sıkıntısı olasılığını görürsek, not düşürebiliriz.” İkazının da üstünde durulması gerekiyor. Çünkü bu kapsamda bek lemeye alınan reformlar yerine kısa vadeli iktisadi paketlerle çözü me gitme yöntemi izlenirken; özellikle;” Hükümetin, Türkiye’nin bankalarına ve ekonomisine olan güveni artıran, ödemeler dengesi risklerini azaltan ve enflasyonda sürekli bir düşüş getirecek güveni lir ve şeffaf bir ekonomik ayarlama programını başarıyla geliştirme si ve uygulaması durumunda notları yükseltebiliriz.” Şeklinde açık lama getirilmesi de ertelemede bekletilen reform paketlerinin aynı tarzda uygulamaya konulması isteniyor. Bu kapsamda içinde bulun duğumuz dönemde Türkiye’de işsizlik oranının bu yıl yüzde 12,9 olmasını, gelecek yıl yüzde 11,8, sonraki iki yıl yüzde 10,8’e düş mesi de bekleniyor. Bununla beraber bu gelinen nokta açısından iz lenen yanlış ekonomi politikaları yanında çift rakamlı %15 lerde seyreden enflasyon oranı ile gittikçe yükselerek süreğenleşen işsiz lik rakamlarındaki olumsuzluklar hep tüketim ekonomisinin getir diği sıkıntılar olarak belirtilebilir. Bu badireden kurtulmak için de mutlaka yüksek katma değerli ileri teknoloji üretimine geçmek zo runlu gözüküyor.

                                    *       *       *

Sonuç olarak,  S&P’a göre Türkiye için enflasyon beklentileri bu yıl için yüzde 15,2, gelecek yıl için yüzde 11,0 ve sonraki yıl için yüzde 9,0 seviyesinde oluştu.” Konusuna da dikkat çekilerek enflasyon ve işsizliğin mevcut sorunlar içinde önemli yer tuttuğuna da işaret ediliyor. S&P’un Türkiye hakkındaki son kredi notu ile tüm açıklamaları değerlendirildiğinde; son etaptaki bazı tespitleri Türkiye’nin finansal kırılganlıkları yanı sıra resesyondan kaynakla nan bir kısım iktisadi sıkıntılar açısından başlangıçta iyi niyetle karşılansa bile, ABD ve AB’nin de içinde olduğu oluşumda mevcut aradaki havanın soğumasına yol açan gerek Doğu Akdeniz mesele si, gerekse Rusya’dan satın alınan S400 hava savunma sistemi konusunun gerçekte Türkiye açısından sadece mazeret olarak birer gerekçelendirme ve suyu bulandırma politikasından öte bir şey de ğil. Çünkü Yunanistan tarafından önceki yıllarda Rusya’dan satın alınan  S300 hava savunma sisteminin konuşlandırılmasına ait açıklamada bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından jeopolitik uzmanı Jogn Sitilides, Yunanistan'da S-300 füzelerinin bulunmasının sebebinin 1997'deki Güney Kıbrıs füze krizi olduğu nu ifade ederken Sitilides’in, S-300 füze bataryalarının Güney Kıbrıs tarafından alındığını, ancak Türkiye'nin bataryaları yok etme tehditi karşısında Yunanistan'a taşındığını ve konuşlandırıldığını belirtirken; bu olayla ilgili olarak kimsenin Yunanistan’a karşı çıtı bile çıkmamış; kimseden de tepki sözleri işitilmemişti. Her iki tarafın  da ABD-AB olarak tamamen narsizimle eşleşen hareket lerini Türkiye’ye karşı neden tek taraflı sergiledikleri sorusuna karşı ise uygulamadaki yanıt ne müttefiklik ne de NATO ittifakı yönünden olumlu olarak değerlendirmek kesinlikle mümkün değil. Ancak ABD-AB nin bu yaklaşımları içinde bulunduğu coğrafyada güçlü bir Türkiye istemedikleri aksine vesayet kullanımı ile örtü şen bir Türkiye beklentisi içinde olduklarını çok açık göstermek tedir. Bunu anlayabilmek için de çok uzaklara gitmeden sadece yakın tarihimize bakmak yeterlidir.