Türk Kızılay’ı Gururumuz.

Onurumuz. Medarı iftarımız.

Ülkemizin çok büyük bir yardım kuruluşu.

Dünyaca marka değeri var. Uluslararası gücü var.

Ve bugüne geldiğimizde Kızılay. Türk Kızılay’ı değerlendirelim..

Kendi adıma Türk Kızılay’ı genel kurul üyesiyim.

Kan bağışımızı zaman dahilinde yaparım.

Kan bağışı adına kampanyalara örnek oluruz.

Kampanyalar  meslektaşlarımızla birlikte yaparız.

Yapmaya da devam edeceğiz. Bugüne geldiğimizde.

Kızılay bir çok depremde. Marmara depremi dahil.

Doğal afetlerde. Göçük ve diğer olaylarda .

Kızılay yetişmiştir. Her yerde  görevini yapmıştır.

Halkımızın yanında olmuştur.

Zonguldak Türk Kızılay şubesinin bir önceki başkanı Sayın Aydın Ergenç, hocamız döneminde çok aktif ve faaldi.

Uzun uğraşlar sonucunda ilk defa çok donanımlı ikram aracı bile alınmıştı.

Gerçi yeni yönetim o aracı bile elinde tutamamış.

O kadar çaba ve gayrete yazık oldu diye düşünüyorum.

Devamla.

Yeni hizmet binasının tamamlanması. Bitirilmesi.

Ve hizmete açılması. Hepsi Aydın hoca döneminde yapıldı.

Hizmete geçti. Kızılay  Zonguldak’ta beş yıldızlı hizmet yapar bir durumda ve konumdaydı.

Bir ara başkanlık yapan Murat Uzun’da bir çok yeni üyeyi ve siyasetçileri hem de her partiden siyasetçileri Kızılay’a kazandırmıştı.

Evet bugün Türk Kızılay’ı Zonguldak şubesinin başında yeni bir isim var.

O bizleri tanımıyor. Üyesini tanımayan bir başkan var.

Üyesini tanımayan bir başkana çok da bir şey söyleye gerek.

Bizi tanımıyorsa. Zonguldak’ ta çok da durmasına gerek yok.

Kızılay gibi bir kurumun başında ismin herkesi tanıması ve bilmesi gerekir.

Hele ki bizim gibi basının en tepe yöneticisini tanımıyorsa.

Çok da söylenecek söz yok. Ve gelelim Türk Kızılay’ına.

Cumhurbaşkanımızın geçen gün deprem bölgesinde ki gezi ve inceleme sırasında önemle ifade etti.

Kızılay hiçbir şey yapmadı diyenlere cevap verdi.

Deprem bölgesinde günde tam 2.5 milyon depremzedemize sıcak yemek çıkarılması.

Hem de üç öğün. Çok büyük bir başarıdır.

Tam 2.5 milyon vatandaşımızın yemek ihtiyacı gideriliyor.

Çok büyük bir organizasyondur. Herkesin başarabileceği bir şey değildir.

Cumhurbaşkanımız da bu başarının adını vererek.

Kızılay’ın yaptığı büyük hizmeti ifade etmesi de çok önemliydi.

Değerliydi. Kızılay tabi ki çok büyük bir kuruluş.

Dediğimiz gibi. Hem ülkemiz geneli.

Hem de dünya geneli. Bir marka. Yardım kuruluşu olarak birinci sırada geliyor.

Tüm dünya tanıyor ve biliyor.

Kızılay aynı zamanda  kendisine bağlı iştirakleri var.

Kızılay sayesinde oluşmuş. Sipariş almış.

Şirket olmuş. Kurumsal yapıya kavuşmuş firmalar.

Ve ^Kızılay’a bağlı bu kuruluşlar çadır üretiyor.

Dikiyor. Ülkeye ve dünyaya satıyor.

Olağanüstü bir deprem yaşadık.

Çadır yetişmedi. Dünya geneli bir çok ülke çadır gönderildi.

Göndermeye de devam ediyor.

Kızılay günde 1000 çadır üretiyor.

Ve bu arada isteyen taleplere göre de satış yapıyor.

Kızılay’ın önceliği deprem bölgesi olması gerekmez miydi?

Herkes bu soruyu soruyor. Kızılay neden satış yapar?

Direk tüm üretilen çadırları deprem bölgesine göndermez.

Tabi ki sattıkları da oraya gidiyor. Bu biraz tüccar bir düşünce oluyor deniliyor.

Bu duruma Kızılay’ın geçmişte  Zonguldak başkanlığı yapmış, aynı zaman genel merkez delegesi olan Murat Uzun şiddetle karşı çıktı.

Ve yanlış olduğunu beyan etti. Aynı konu başlığını Zonguldak Belediye başkanı Dr. Ömer Selim Alan’a soruldu.

Bu düşünceye katılmadığını.

Kızılay'ın çadır satışı yaptığını ve bu olayın normal olduğunu ifade etti.

Başkan Alan’ın gelecek adına Kızılay ile ilgili belki tasarrufları olabilir diye böyle bir cevap vermiş olabileceğini düşünüyorum.

Bize göre ne olursa olsun. Kızılay, iştiraki bile olsa, kendi ismi sayesinde o kuruluşlar kurulmuş olsa da bu dönemde.

Olağanüstü günlerden geçerken.

Çadır konusunda sıkıntı yaşanırken. İnsanlar çadır bulmakta zorluk çekerken.

Çadır üretimini 24 saatte çıkararak tüm üretimini karşılıksız deprem bölgesine göndermeliyiz.

Benim düşüncem bu.  Tabi ki takdir halkımızın. Kamuoyunun.

Kızılay çadırlarının dolaylı da olsa satış yapılarak depremzedelerimize ulaştırılması olmadı düşüncesindeyim.

Bir yanda günde 2.5 milyon depremzede aileye günlük, üç öğün sıcak yemek çıkartılarak inanılmazı başar. Herkesin sevgisi ve saygısını kazan. Dualar al.

Bir yandan çadır satışı ile hayal kırıklığı yarat.

Ne diyeyim. Sorumlular bu konuda en şeffaf açıklamayı yapar. Bundan sonra da böyle bir durumla karşılaşmayız.

Son olarak.

Türk  Kızılay’a  yaptığı olağanüstü hizmetler adına Allah razı olsun diyorum.

Kızılay’ı Allah başımızdan  eksik etmesin.