Göme engelliler haftasını kutluyoruz.

Onlarda bizler için önemli.

Değerli.

Tabi ki görme engellilerin bir çok da sorunu var.

Onları bugün yazalım.

Konuşalım.

Onların sorunlarını duyuralım.

Evet.

Ocak ayının 7. ve 14. günleri arasını "Görme Engelliler Haftası" olarak tüm dünya ile birlikte kutluyoruz.

"Beyaz Baston Haftası" da deniyor bu haftaya...

Neden beyaz baston?

Beyaz Baston, 1921 yılında bir trafik kazası sonucu görme yetisini kaybetmiş olan James Biggs adlı bir fotoğraf sanatçısının, motorlu taşıtlardan kendini korumak ve fark edilmesini sağlamak amacıyla bastonunu beyaza boyaması ile oluşmuştur. Şubat 1931’de Fransa’da görme engellilerin katıldığı ulusal beyaz baston hareketi olarak bir kampanyaya dönüşmüş ve görme engelliler için bir bağımsızlık sembolü halini almıştır. Her yıl ocak ayının ikinci haftası dünyada “beyaz baston körler haftası” olarak kabul edilmektedir.

Görme yetisinde kayıp, doğuştan olabildiği gibi (annenin gebelik döneminde geçirdiği hastalıklar, kalıtsal etmenler, tümörler, doğum sırasında yaşanan sorunlar, erken doğum vb.), daha sonraki dönemlerde de (kazalar, tümörler, katarakt), göz tansiyonu, şeker hastalığı, inme gibi süreğen hastalıkların göz bulguları şeklinde vb) ortaya çıkabilir.

Görme kayıplarının yarısı önlenebilir. Dünya Sağlık Örgütü, dünyada 2,2 milyar insanda görme bozukluğu veya görme kaybı olduğunu ve en az 1 milyarının henüz önlenebilecek veya henüz ele alınmamış bir görme bozukluğuna sahip olduğunu öngörmektedir.

GÖRME ENGELLİLERİN YÜZDE 86’SI İŞSİZ

Ülkemizdeki verilere bakıldığında; Türkiye Sosyal Sigortalar Kurumunun verilerine göre 220 milyon görme engelli birey mevcuttur. 2017 İŞKUR verilerine göre 11.700 görme engelli başvurusu içinde istihdam edilen 1578 kişidir.Ülkemizde engelli istihdamında halen istenilen noktaya gelinememiştir. Engelli istihdamında izlenen zorunlu tutma ve cezalandırma politikası bugüne kadar engelli istihdamını arttırmayı başaramamıştır. Engellilerin istihdamını zorlaştıran en önemli sorunlardan biri olan ulaşım ve fiziki mekân sorunu, genel olarak engelli işgücünün, mesleki eğitim yönünden yetersiz ve vasıfsız bir yapıya sahip olması ve mesleki eğitimlerin istihdam odaklı olmayışıdır.

EĞİTİM HAKLARINA ERİŞİMDE SIKINTI YAŞIYORLAR

Bilişim çağında olmamız görme engellilere çok fazla uygulama ve erişim imkanı sağlamakla birlikte eğitim eşitliğinde hala eksikliklerin olduğu özel eğitim ve kaynaştırma anlamında kişilerin engellilere yönelik uyumlaştırmalarda sıkıntılar olduğunu göstermektedir. İş yaşamında istihdam anlamında engelli birey çalıştırma konusunda da yapılanlar henüz istenileni karşılamamaktadır.

Sonuç olarak, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin “kimseyi geride bırakmamak” sözünün yerine getirilebilmesi için, tüm engelli bireyler gibi görme yetisinde kaybı olan kişilerin de eğitim, istihdam, sosyal haklardan eşit ve tam olarak yararlanmalarının sağlanması, çevresel ve sosyal engellerin kaldırılabilmesi için toplumsal farkındalığın artırılması, yasal haklardan yararlanabilme hususunda mevcut düzenlemelerin iyileştirilmesi, önlenebilir yeti kayıpları ile mücadele ve göz sağlığını koruyabilmek için zamanında hekim kontrollerine başvurulması önemlidir.

İnsanlarda görme duyusunu kaybetme korkusu yaşam ile eşdeğerdedir. Bu derece önemli bir duyu organı olan gözlerimizin sağlığı çeşitli sebeplere bağlı olarak bozulabilir. Bu konuda en önemli noktalardan birisi, birçok göz hastalığının zamanında teşhis ve tedavi edilmesi ile körlüğün önlenebileceği gerçeğidir. Hastaların bu konuda duyarlı olması, en küçük bir şikâyeti dikkate alması en kıymetli organlarımızdan biri olan gözlerimiz için çok önemlidir. Özellikle periyodik göz kontrollerinin yapılması, birçok göz hastalığının henüz belirtileri başlamadan önlenmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayacaktır.

“KİMSE GÖRMEK İSTEMEYENLER KADAR KÖR DEĞİLDİR”

Körler Haftası nedeniyle, farkındalık oluşturma ve çözüm amaçlı yürütülen etkinlikler ile göz sağlığının önemi vurgulanmakta, görme özürlü kişilerin bu durumdan kaynaklanan sorunlarına çözüm yolları aranmaktadır. Türkiye de yeterli olmamakla beraber 15 görme engelliler ilköğretim okulu bulunmaktadır. Hukuk alanında da çalışmalar sürdürülmektedir. Engellilerin eğitim hakkı 5378 sayılı “Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” la düzenlemeler yapılmıştır.

HER SAĞLAM BİREYİN POTANSİYEL BİR ÖZÜRLÜ ADAYI OLDUĞU UNUTULMAMALIDIR

Tüm engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek ve bu vatandaşlarımızın tüm hizmetlerden eşit bir biçimde yararlanmasını sağlamak, onlara sahip çıkarak onların sorunlarına ortak olmak, hepimizin insanı ve vicdani görevidir.

Onlar sizi göremez, ama siz onları görebilirsiniz. Toplumdaki her bireyin temel hak ve özgürlüklere eşit olarak erişme hakkı olduğunu unutmayalım.