Ülkede ne yazık ki orta kesim, orta sınıf vs. gibi sözcüklerle anlatılmak istenen insanlar tarihe karıştı. Ya zenginsiniz ya yoksul…

Baksanıza; Türkiye’de yoksulluk sınırı 82 bin liraya dayandı; asgari ücret ise 22 bin lira. Yani bu evine aylık 82 bin lira girmeyen insanlar yoksul demek.

Peki 22 bin lira ile geçinmeye çalışanlar?

Onlar sefil!

4 milyon haneye gıda yardımı yapmakla övünen bir hükümet var, yani 16-20 milyon insana; bu hükümete “afferim” çekenler neden bu kadar insanın böylesine sefil olduğunu ya da sefilliğe mahkum edildiğini hiç akıllarına getirmiyorlar.

Şu da bir başka gerçek;

Bizim sefiller Victor Hugo’ya bile o ünlü başyapıtını yeniden yazdıracak cinsten sefiller… Rahmetlinin zamanında sadece barınma ve yeme içme derdi vardı, şimdi öyle mi?

Şatafat içinde yaşayanlarımız yok mu, vaaaaar!..

Ayakkabıları boyalılardan saçları boyalılara kadar geniş bir yelpazenin içinde dar kalıp pantolon giyen erkekler ile yine ayrı cinsten tayt giyen bacıların tesettür üzerine kurulmuş özel mağazalarından alışveriş yapmak öyle herkesin harcı değil.

Ülke insanının genelde değişen (değiştirilen de diyebiliriz) dış görünümü şatafatlı düğünlerde de kendini gösteriyor, kimileri çıkıp piste şıkır şıkır oynarken kimileri de demir darabalar ve tel örgüden çitler ardından bunlara imrenerek bakıyor…

İşte böylesine bir ikilem kapsamında bir bayrama giriyoruz;

Kurbanınıza bile göz diken ve onu sizin elinizden nasıl alıp da üstüne yatmanın hesaplarını yapan insanlar, gruplar, dernekler, cemaatler, tarikatlar sabahtan akşama kadar bazı ekranlardan kapkara çocukların görüntülerini yayınlayarak vicdanlarınıza gönderme yapıyorlar: “Bunları unutmayın… bunlar sefil…”

Peki o sefillere kurban eti dağıttıklarını gösteren görüntüler hani? Ellerine ya birer gofret veriyorlar, ya bir tabak makarna… Yanlarında da sırıtan sarıklı sakallı birileri…

Bizim sefilleri düşünmek zaten akıllarına gelmiyor.

Her neyse;

Her yıl yinelenen bilinen olaylar bunlar,

Siz kanmayın, bağışınızı en iyi biçimde değerlendirin, böyle tiplere,  böyle sahtekârlara zırnık koklatmayın,  böyle soytarılara prim vermeyin…

LÖSEV, Mehmetçik Vakfı, ÇYDD, çevrenizdeki garibanlar ve maalesef emekliler…

Bunları unutmayın!