Balık yüzdü yüzdü kuyruğuna geldi, para pul bulamadı… Dünyadaki gelişmiş ülkeler, Avrupa ülkeleri bize yüz vermiyor, para zaten vermiyor; bir iki arap ülkesi göz kırpıyor ama onlar da sadaka misali koklattırıyorlar.

Hükümete para gerek; aylıkları verecek, emekliye verecek, yetime dula verecek, verecek ama varsa verecek. Şimdiye kadar kasadakileri her vurup harman savuranlar, yedek akçeyi bile gözlerini kırpmadan harcayanlar şimdi kara kara düşünüyor.

Para yok; gelmiyor da…

AKP içinden “nereden aldık bu iktidarı?” demeye başlayanlar olduğu gibi CHP içinden de “iyi ki seçimi kazanmamışız” diyenler çıkıyor…

Ekonomik açıdan da battı bu hükümet, dış politika açısından da, baksanıza takan yok bizi… Bir iki gariban Afrika ülkesinin dışında kimse suratını çevirip bakmıyor…

Ekonomi bakanının açıkladığı gibi “ne varsa satılacak”

Sata sata bitiremediler, sıra kalanlara geldi; kurumlar, şirketler, karayolları, hava yolları, deniz yolları, limanlar, falan filan, ne varsa…

Yakında TTK da gider, ama önce liman gider…

Sonra Fener gider…

Battı balık yan gider!..

Recep İvedik mi, Özgür Özel mi?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in HEDEP'li Pervin Buldan ile birlikte gittiği konserde dünyaca ünlü Kürt soprano Pervin Chakar'ın elini öpmesi ortalığı fena karıştırmış…

Vay efendim o kadın bölücüymüş… Kürtmüş… Kürtçe şarkı söylüyormuş…

Sosyal medya hesabından, "Anadilimde şarkı söylemek için kimseden izin almayı düşünmüyorum" şeklinde konuşan ünlü soprano aslında şöyle düşünmek gerekirse; devletin TRT’sinin Kürtçe kanal oluşturduğu günümüzde, bölgesel Kürtçe yayın yapan başka kanalların da olduğu göz önüne alınırsa, Pervin Hanım neden Kürtçe şarkı türkü okumasın ki?

Ve;

Özgür Özel’in böyle bir ortamda böyle ünlü bir sanatçının, tüm centilmenlik kuralları çerçevesinde elini öpmesi neden basit ırkçılık ve milliyetçilik kapsamında algılanıp tepki görüyor?

Tüm dünyada çağdaş insanlar böyle durumlarda bayanların elini öper, hele ki bir sanatçıysa… Ama bizim bir takım Recep İvedik sever grubu bu olaya “şaşkın ördek bilmemneresinden dalar” hesabı yaklaşıyor…

Ve bunlara prim verenler de ne yazık ki çıkıyor…

Kimilerinin geldiği şu noktaya bakın… Neleri tartışmaya açıyorlar…

CHP Genel başkanı neden el öpmüşmüş?

Sana ne lan!..

Senin gibiler gibi elle birlikte etek de öpmemiş ya…

Polisler daha güzel

Son zamanlarda ekranlarımızın gün boyu konukları şu kara paracı denilen, güzellik salonlarının olduğu söylenen, Candan kardeşlermiş, Polatmış, molatmış, falan filan…

“Enerciiii” şeklindeki isterik çığlıkların atıldığı bu gösterimlerde şimdi sıra saf köylü ayaklarına yatanlara geldi.

İşte köy yaşamını seçmişlermiş, inek falan sağıyorlarmış, yerde yatıyorlarmış, vs. vs. vs…

Bunların hemen hepsi tv kanallarının dedikodu programlarında önceden beri yer alan ve mal mal kahkahalar atarak milleti sinirden çatlatan tipler. Az buçuk da makyajlı oldukları için bizim dangalak takımı da bunları izliyor, güzel müzel zannediyor.

Değil işte…

Son birkaç senede mantar gibi bitiveren, türeyen baldırı çıplak takımından başka bir şey değil bunlar… Ve yakalanıp da kadın polislerin ellerinde götürüldüklerini görüyorum da şöyle düşünüyorum; “vallahi de billahi de bunların hiçbir güzelliği yok, ne ruhsal açıdan, ne de estetik açıdan… Onları enselemiş götürürken görüntülenen yanlarındaki kadın polisler var ya, onlar bin kat daha güzeller bunlardan…”

Bu bir gerçek,

Kadın polislerimizi kutluyoruz, dünyanın en güzel polisler belki de; makyajsız halleriyle her biri birer güzellik abidesi, yaradan özenmiş yaratmış…

Ve yeni mesleğe başlamış bulunan erkek polisleri de kutluyoruz. Onlar da manken gibiler… Birkaç bayan gazeteci arkadaşımız var, onlar söylüyor, erkek gazetecileri de çatlatıyorlar böylece…

Yalan değil, inanın!..

Polis okullarının, polis akademilerinin önlerinde manken ajanslarının neden sıraya girdiği çok iyi anlaşılıyor…

Helal olsun walla!..