Her yıl 21 Haziran’da bizim buranın bir kurtuluş hikâyesi gündeme gelir… Biz de her yıl aynı dönemlerde bu konu için yazarız, ederiz ama kimseye anlatamayız…

Birilerinin birilerinden kurtulmak hoşuna gidiyor, neyse; 2023 yılında bu kurtuluş palavraları üstüne bir yazı yazmışız, aynısını yeniden veriyoruz, o zamanki başlığımız “Kurtuluştan kurtulamadık” şeklindeymiş, hayırlı uğurlu olsun devlete millete…

İşte o yazı:

Yıllarca yazdık çizdik, anılar yayınladık, şimdi yaşamayan insanları örnek gösterdik, falan filan dedik ama anlatamadık…

Tutturmuşlar bir kurtuluş, Zonguldak’ın kurutuluşuymuş…

Her 21 Haziran geldiğinde bir şeyler yazdık bu konuda, sonra baktık milletten “tın” sesi gelmiyor, “ammaaaaan sana ne be birader, bırak kurtuluşu oynasınlar…” dedik ama bazen öyle yanlış yaklaşımlarla karşılaşıyoruz ki karışmamak elde değil…

Yine öyle oldu,

Yine 21 Haziran’da Fransız işgalinden kurtuluşu oynadılar bu kentte.

102 sene önceki bazı varsayımları gerçekmiş gibi yutturdular!

Sanki 102 sene önce Zonguldak varmış gibi bir de işgalini kakaladılar. Madem öyle 102 senedir niye kutlamıyorsunuz birader? Son 50 yılda mı aklınıza geldi? “Her yerin kurtuluşu var da, Zonguldak’ın niye olmasın” diye kim söyledi?

Şu Zonguldak Belediye meclisinin ilk kurtuluş günü kabulüne ait tutanakları biri çıkartsın da okusun Allah aşkına.

Yüksel Aytaç, eski belediye başkanımız 6 yıl önce 22 Haziran 2017 günü gazetelere yaptığı açıklamada aynen şöyle demiş:

“Zonguldak’ın Kurtuluş Günü bir uydurmacadır”

Eski Belediye Başkanı Yüksel Aytaç kendi döneminde bu konu üstünde Genel Kurmay’dan bile görüş alındığını ancak “böyle bir olay yoktur” cevabının alındığını belirtti.

Sermet Aksu’nun bu konuyu her 21 Haziran’da dile getirdiğini, bunun sonucunda konunun yetkililerce araştırıldığını ve Sermet Aksu’nun öne sürdüğü gibi Zonguldak’ın Kurtuluşu diye bir tarihi olayın geçmişte yaşanmamış olduğunun anlaşıldığını ama buna rağmen halen bazı kesimlerin anlaşılmaz nedenlerle Zonguldak Kurtuluş günü düzenlediklerini ve bunda ısrar ettiklerini söyledi.

Yüksel Aytaç kendi Belediye Başkanlığı döneminde bu konuyu Genel Kurmay’a sorduğunu oradan da “Böyle bir tarihi vaka yoktur, Zonguldak İl merkezinde o dönemlerde kurtuluş gerektirecek bir işgal olmadığı gibi bir çarpışma vs. de yaşanmamıştır, Genel Kurmay’ın kayıtlarında böyle bir vaka yoktur” cevabını aldığını söyledi.

Aytaç; “Ancak yeniden Belediye başkanı olamamam bu konuyu uygulama şansımı bana yaratmadı” diyerek sözlerine son verdi…”

Evet; buyurun…

Bu konuyu en iyi bilen kaynak Genelkurmay değil mi?

O da “yok böyle bir olay” diyor; ama bizim burada birileri “kurtuluş da kurtuluş…” teraneleri estiriyor. Her halde törenlerde nutuk atmak hoşlarına gidiyor…

Bizim Genelkurmaya inanmıyorsanız gidin Fransız Genelkurmayına sorun birader…

Bıktık walla…

Ortaya bir de resim atmışlar; “baaaak Fransız askerleri bilmemne tepesinde çay içiyor” gibilerinden uydurmalar; yahu kardeşim nerede bu Fransızların ordugâhları, nerede dikili bir bayrakları, nerede, nerede?

Kaldı ki biz “Fransız askeri yoktu” demiyoruz ki, evet vardı, ama bu varoluş bir işgal değildi…

Katar’da, Yemen’de, Sudan’da, Kıbrıs’ta vs. Türk askerleri var, şimdi bizimkiler orada işgalci mi? Haaaaa?

Gerçekten bıktık; şu 21 Haziran sadece Uzun Mehmet’i anma günü olsun, bırakın Fransızını mransızını…

Bırakın kardeşim,

Tarihi de rahat bırakın!