Fırtına adeta bizleri esir aldı. Uzun zamandır böylesine bir fırtına görmemiştik. Resmen kasırga.
Fırtına akşamı Çaycuma ilçesindeydim. Sabaha kadar yağmur sepken, şiddetli rüzgar devam ediyordu.
Meteoroloji iki gün önceden uyarmıştı. Aşırı şiddetli  ve felaket bir fırtınanın geleceği sinyallerini vermişti. Rüzgarın önden geldiğini ve önlem almamız gerektiğini söylüyordu.
Pazar sabahı Zonguldak’a doğru yola çıktığımda göz gözü görmüyordu. Resmen araçla zor geldik.
Silecekler yetişmiyordu.
 Sulu karla beraber bardaktan boşanırcasına bir yağmur.
Hele ki rüzgar aracımızı bile salıyordu. Varın gerisini siz düşünün.
Yol boyu yıkılmış ağaçlar, karayolunun sağına ve soluna yayılmış durumdaydı. Geçişi bile zor sağladık.
Bu dediğim pazar sabahı saat sabah dokuz ile on sularıydı.
O saatten sonrasıysa zaten kızılca kıyamet koptu.
Akşama kadar Zonguldak resmen esir alındı. Sadece Zonguldak mı?
Ereğli ve diğer tüm ilçelerimiz.
Çatılar uçuyor, ağaçlar devriliyor; gemiler ortadan ikiye bölünüyordu.
Bir Türk bandıralı kuru yük gemisi açık denizde iken dalgaların da savurması ile ımendireklere çarparak battı. 12 denizcimiz kayboldu.
Bir denizcimizin cansız vücudu bulundu. Diğer denizcilerimizin arama çalışmaları sürmekte.
Ereğli limanındaki deniz kazaları limanın açık olmasından ve çok da korunaklı olmamasından 
kaynaklanıyor.
Zonguldak limanıysa ülkemizin en korunaklı limanı, hiçbir zaman gemiler için tehlike arz etmiyor.
Aksine koruyucu bir kalkan gibi görevi üstleniyor.
Zonguldak limanı ile ilgili bilgisiz ve içeriksiz ahkam kesenlere duyurulur. Zonguldak limanı sanayi limanıdır. Sanayi odaklı gemilere de her türlü ortamda ev sahipliği yapmaktadır. Zonguldak limanı bu yönü ile de çok dikkat çekmektedir.
Fırtına ile devam edersek; Zonguldak-Merkez gerçekten olağanüstü bir gün yaşadı.
Dere ha taştı ha taşacaktı.
Neyse ki taşmadı.
Ereğli mahvoldu, Çaycuma kısmen, Devrek bu sefer çok hasar almadı.
Yoğun fırtına Zonguldak’ta yaşamı olumsuz etkiledi.
Pazar günü Zonguldak adeta terk edilmiş bir şehir görüntüsünü veriyordu.
 Neyse ki bugüne, pazartesiye çok daha iyi başladık.
Havanın yağışı ve sertliği devam etse de ortam daha yumuşak.
Şunu da söyleyebilirim, pazar gecesi resmen nöbet durumu ve konumu devam ediyordu.
İçişleri Bakanımız geceyarısı Zonguldak’a geldi.
Önce Ereğli ilçemizde kaymakamlık ziyareti, gerekli bilgilerin alınması, çalışma yol haritası…
Sonra Zonguldak’a geliş.
AFAD merkezinde bir araya gelindi.
Toplantı yapıldı.
Ülke geneline hitap edilen açıklamalar detaylı geldi.
Zonguldak doğal afet, şiddetli rüzgar ve fırtınanın ana merkezi oldu.
Ana kriz merkezi oldu.
İçişleri Bakanımız sabaha kadar Zonguldak’taydı.
Sabahleyin hareket etti.
Fırtına sonrasıysa tabii ki temizlik, onarım, tadilat ve bakım işleri yapılıyor. Liman sahili resmen çöp yığını oldu. İnşallah temizlenir.
Yıkılan ve dökülen yerler onarılır, eski haline döner.
Fırtına Zonguldak’ı dediğim gibi esir aldı. Tüm Zonguldak’a geçmiş olsun. Ucuz atlattık.
Gemi kazaları olmasaydı daha iyiydi. Kuru yük gemisi ikiye bölündü.
Nasıl bölündü halen anlamış değiliz. Yine kuru yük gemisi mendireğe çarparak battı.
Her iki kazada Ereğli limanında oldu. Ereğli limanı açık deniz limanı çok da korunaklı değil.
Fırtınalarda maalesef olumsuzlukları yaşayabiliyoruz.
Zonguldak limanı ise tüm gemilerin sığınacağı tek liman.
Liman hakkında atıp ve tutanlara duyurulur. Şimdilik nokta.