Bizim Çaycuma havaalanı rekor kırmışmış… Peki n’olmuş da rekor kırmış? Efendim 130 bin yolcu gelmişmiş bir yılda… Milletvekili Muammer Avcı böyle diyor, “Rekor” diyor…

Biz de merak ediyoruz bu gelenlerin kaç tanesi yatırımcı, kaç tanesi iş adamı, kaç tanesi binlerce dolar bırakan turist?

Havaalanına inen yolcu sayısı rekorlar için baz alınıyorsa, şehirlerarası otobüs terminalleri, tren garları vs. filan da olaya dahil olurlar.

Haaaa, bir de şu var, yıllardır yapılamayan Karadeniz gemi seferleri ne iş? Ankara tren seferleri niye başlamıyor?

Havaalanı rekor kırmışmış…

Zonguldak esnafına tüccarına ne kazandırmış bu gelenler?

Analarının babalarının ellerine öpmeye gelenlerden bize ne?

X     X     X

Seçimlere 2 ay filan kaldı, tüm ülke iktidar partisinin palavralarına şartlandık. Hangi kanalı açarsanız açın bağırma çağırma ve bol bol atıp tutma…

Gazze zaten unutuldu, şimdi yandaş kanallar yaranmayla meşgul. Demmiş, Fetöymüş, teröristmiş, bunlarla ilişkili olanlarmış… İktidarın işine gelmeyenlerin hepsi dış mihrakçı.

Vatandaş açmış, çocuklar beslenemiyormuş, asgari ücret açlık sınırının altında kalmışmış, emekli sürünüyormuş; hepsi boş verildi, varsa yoksa “Türkiye yüzyılı” ile “kanatlandık uçuyoruz” hikayeleri. Bir de roketle turist fırlattılar, parasını da bizim vergilerden ödediler, olduk uzaycı…

Peki seçimler yapıldıktan sonrası? Ben düşünmek bile istemiyorum, siz de aklınıza getirip de uykunuzu kaçırmayın!..

Seçmene çorba dağıtan, simit fiyatlarına ayar çeken iktidar, sonca dence ve sefa sürmenin vazgeçilmez hazzını da tatmakla halkı süründürmenin zevkine varacaktır.

X     X     X

Ülkede can güvenliği eskisi gibi değil, tv dizilerindeki mafya görüntüleri sokağa da yansımış vaziyette. Her gün birileri öbür tarafa gönderiliyor, kadınlar öldürülüyor, çocuklar taciz ediliyor…

Geçtiğimiz gün bir haber amaçlı Zonguldak vergi rekortmenlerini araştırıp yazalım dedik, ı-ıhhh; isimlerini öğrenemiyoruz, vergi dairesi kapı duvar. Amiri memuru müdürü sus pus… Nedenmiş? Efendim vergi rekortmenleri isimlerinin açıklanmasını istemiyorlarmış. Açıklanmasını isteyenler de var ama idare karar almış hiçbiri açıklanmayacak. Nedeni de güvensiz ortam! Ya yarın bir gün senin vergi rekortmeni olduğunu birileri duyar da kapına dayanıp “ya bizi görürsün, görmezsen biz seni görürüz…” derse… Kim koruyacak seni? Ortalık mafya bozuntularından geçilmiyor. İçişleri bakanı her gün açıklıyor, onlarca yüzlerce serseri yakalanıyor ama ne tükeniyorlar, ne bitiyorlar… Ne zaman çoğalmışlar bu kadar, kim yüz vermiş bunlara?

X     X     X

Memleket Partisi midir nedir, yüzde yarım bile oy potansiyeli bulunmayan parti, işte onun genel başkanı Muharrem İnce, hani şu Kılıçdaroğlu’na hala akıllardan çıkmayan ve içimizi burkan “hoş geldin, güle güle” saygısızlığını yapan Muharrem İnce, son kez Özgür Özel’e yanaştı, “yerel seçimlere girmeyeyim sen de beni gör” dedi ama yediremedi.

Öyle ya, kim takar Yalova kaymakamını?

Millet o kadar da balık hafızalı değil, bazı terbiyesizlikleri unutmuyor…

İnce de umduğun bulamayınca, istediğini alamayınca, her zamanki gibi ukala bir üslupla dokundurdu:

“Ben diyorum siyasette ilke,

O diyor ki istedi benden ilçe,

Ben diyorum arada Ali de olsun,

O diyor her yer Veli’yle dolsun.”

Gibilerden bir dizi mısralar şeklinde edebiyat parçaladı,

Görüldüğü gibi hala akıllanmadı, bu zat gelecekte başka türlü anılacak;

Anacak olanlar da şöyle diyecek:

“Biz diyoruz Çatalağzı,

O diyor yandı g…… ağzı”