Hafta başı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhanhocamız Zonguldak’taydı.
Sayın Bakan görevehenüz yeni geldi.Üç aylık bir dönemi var.
Tabi ki bakanlığı tanımaya çalışıyor.
Çalışma bakanlığının önemli bir görev tanımı var.
İşçi ve memur, her şey oradan geçiyor.
 SGK bağlı, Amele Birliği bağlı, İŞKUR bağlı.
Sosyal ve güvenlik ile ilgili önemli kurumlar burada yer alıyor.
Ziyarette, İŞKUR Genel Müdürü ve yardımcıları da yer aldı.
Sayın Bakan komple bir ekiple Zonguldak’a çıkarma yaptı.
Hocamız çok kibar ve nezaketli.
Konuşma esnasında da bir o kadar sevgi ve saygı dolu cümlelerioldu.
Önce valilik önü karşılama töreni, sonra anı defterinin imzalanması.
Peşine makam.
Makama gazeteciler alınmadı.
Dakika bir gol bir!
Süreçte orada başladı zaten.
Bakanlığın basın müşaviri olan arkadaşımız, meslektaşımız fazlasıyla içimizden biri ama yapacak bir 
şey yok.
İlk söz, ‘soru sorulmayacak’ oldu.
Üstelik kesin ve net bir şekilde.
‘Hayırdır’, dedik.
Ardından peşi sıra sansürler geldi.
Sansür derken, SGK ziyareti basına kapalı.
İŞKUR ziyareti basına kapalı.
Ak Parti basına açık.
Neyseki bu ağır kapalı durum sonrasında Ak Parti’de  Bakanla buluştuk.
Şehir buluşmaları adı altında açıklamalarını aldık.
Genel bir açıklaması oldu Bakanın.
Orada da basın müşaviri soru sorulmayacak diye tekrarlayarak tavrını kibarca sürdürdü.
Bizde soracağız diyerek üsteledik.
Sonra söze hiç ilgisi alakası olmayan bir görevli amatör ruhlu girdi:  ‘Soru yok’
Bizde ısrarla var dedik.
Yanımıza geldi.
‘Bugün Bakanla ilgili dört köşe yazısı çıktı.Onlarla uğraşıyoruz.Bir de Zonguldak’la uğraşamayız ‘ 
şeklinde açıklamada bulununca ‘pes!’ dedim.
Ne kadar soracağız desek de hayır cevapları kesilmedi. 
Bu konuyu işleriz yazarız sözümüze karşı, size yakışmaz ifadeleri.
Yakışıyor mu, sözleri…
Yani geldiğimiz noktaya bakar mısınız?
Ne diyeyim?
Bakan çok nezaketli.
Bakanın yanındaki herkesi kastederek demiyorum ama bazı amatör isimlerin bakanlığa yakışmadığı 
düşüncesindeyim.
Basın müşavirini ise ayrı bir yere koyuyorum.
Her hususta yardımcı oldu.
Sadece soru kısmında anlaşamadık.
Metni verdi.
İrtibat numaralarımızı aldı.
Gruplara haberleri attı.
Her konuda birebir yardımcı oldu.
Teşekkür ediyorum.
Soru-cevap kısmı için aslında konu daha da büyüyebilirdi.
Ben de büyümesini istemedim.
Bir de meslektaşlarımızı da çok istekli olmayınca, herhangi bir refleks göstermeyince sorular bizde 
kalsın dedik.
Hatta her basın toplantısında bülbül gibi şakıyan, sorulmadık gerekli ve gereksiz soru bırakmayan 
bülbül ne hikmetse o gün dut yemişe döndü.
Anlamadık!
Birde bu durumu övmüş.
Ne diyeyim?
Akıl tutulması yaşıyorum.
Günü birlik yaşamak bunun adı olsa gerek.
Son olarak..
Geçtiğimiz hafta sonunun son günü Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Zonguldak’taydı.
Zonguldaklı bir isimdir.
Zonguldak’ın özünden çıkmış güçlü bir siyasetçidir.
Gün boyu Zonguldak’taydı.
Sayın Bakan birçok ziyaret yaptı.
Basın toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantısı canlı olarak yayınlandı.
Birçok soruda meslektaşlarımızdan geldi.
Soruların cevapları da açık ve net  bir şekilde alındı.
Hatta gereksiz sorulara bile nezaketle ve sabırla cevaplar verildi.
Bir tarafta bu durum.
Diğer tarafta ise ağır sansür yaptırımı?
Olmadı..
Olamadı.
Sayın Bakanımıza hoş geldin, diyoruz.
İnşallah bir daha ki sefere makul soru sorma taleplerimize bir yanıt alabiliriz.
Zaten soracağımız iki soru vardı.
Birincisi; SGK hizmet binasının inşaatı durdu.
Yüklenici firmanın işi bıraktığı söyleniyor.Binanın kabası bitmiş, kat olarak iki kat daha çıkılması gerekiyor.
Yani çok iş var.Hizmet binasının geleceğini öğrenmek istemiştim.
Tabi ki Zonguldak adına..
İkincisi; işçi alımı başlayacak.
Mevzuat adına işçi alımında beş aylık gecikme yaşandı.
İşçi alımında ve seçiminde kura sistemi elektronik ortamda olacak deniliyor.
Bu konuda Sayın Bakanımızın yanında İŞKUR Genel Müdürü varken yanıtlarını almak istemiştim.
Olayın özü ve geneli buydu.
Sayın Bakan simit fırınında çalışanlarla da bir araya geldi.
Çay ocağında çay içti. Halkla birebir sohbet etti.
Bu anlar oldukça sıcak ve samimi bir ortama zemin hazırladı. Göze kulağa hoş gelen güzel 
görüntülerdi. 
Köprüaltı esnafının yaptığı eylemse hiç olmadı.
 Artık bu iş kabak tadı verdi.
GMİS ziyaretinden hiçbir şey anlamadık.
Sadece fotoğraf aldık.
Hışımla da dışarı çıkartıldık.
İçeride ne oldu? Bilmiyoruz.
GMİS ziyaretinden sonra bende şahsen takibi bıraktım.
Sayın Bakan Gaziler Günü ile ilgili gelmişti.
Önemli ve değerli bir gündü.
Önemlide katkı verdi.
Gaziler her şeyin en iyisini hak ediyor. 
Şimdilik nokta.