Zonguldak merkezde ve il geneli ilçeler dahil kaldırımlar işgal halinde.

Yayaların yürüyüş yolları resmen gasp ediliyor.

Vatandaş dertli. Vatandaş bıkkın. Vatandaş çözüm bekliyor.

Kaldırımlar kim için? Kimler için?

Bu soru soruluyor.

Yayalar içinse neden o zaman kaldırım işgali son bulmuyor.

Esnaflar kendi işyerlerinin önünde belli yerleri kendi tasarruflarına açıyor.

Hatta o kadar ileri gidiliyor ki, işyeri önünde karayolu geçişi bile işgal edilebiliyor.

Peki buna sebep ne?İşyerimin önü.Kaldırım benim.Yol kenarı benim.

Peki vatandaş nasıl gelecek?Geçecek.Park edecek. Alışveriş yapacak.

Yaya yürüyüşü sağlanacak.Bunlara cevap yok.

Zonguldak’ta bu konuda işgaller bir türlü bitmek bilmiyor.

Böyle bir durum olur mu?Yayalara saygısı olmayanın.

Değer vermeyenin.Hatta daha ileri gidiyoruz.

Zonguldak’ta birçok yerde kaldırımlar üzerinde yaya geçişlerini engelleyen araç parklarını görebiliyoruz.

Gidiniz bakınız.Hemen her gün.

Zonguldak Acılık bölgesi, on temmuz mahallesinden inişte il müftülüğünün binasına giden yolda sağlı ve sollu araç parkları var.

Resmen yürüme engelleniyor.

Ayrıca il müftülüğünün hemen yanındaki kaldırımlarla resmen araç parklarını görebiliyoruz.

Ne diyelim pes diyoruz.

Burada yürüyerek ve yaya inen vatandaşlarımız.

Yaşlısı, kadını, erkeği ve gençler dahilkaldırımlarda yürüyemiyor.

Buraya araçları çekenler o bölgede bulunan işyerleri sahipleri.

Bedavacı takımı.Zabıtalar birkaç kere bu bölgede çalışma yaptı.

Cezaları kesti.

Bu araç sahipleri haklı gibi geldi, Belediye binasında bağırdı, çağırdı, memura hakaret etti.

Sonra ne oldu?

Aslında hakaretten ceza almaları gerekirdi.

Bir şekilde onun tanıdığı bunun arkadaşı, partili veya meclis üyesi yakını gibi.

Tatlıya bağlandı. Cezalar iptal edildi.

Oldu mu? Olmadı.Burada caydırıcılık önemli.

Yaya geçişine saygısı olmayanın zaten kendisine de saygısı olmaz, olamaz.

Sadece On temmuz yokuş aşağıya iniş değil.

Bakınız.

Zonguldak il tarım ve orman il müdürlüğünün yoluna bile ortadan ikiye ayıran dubalar çekildi.

Neden?

Çünkü orada bile park ihlalini görüyoruz:

Bedavacılar takımı her yerde.

Bunu görebiliyoruz.

Ayrıca Zonguldak merkezde kadırga bölgesine, Kilimli yoluna giden tek yönlü yolda, hemen virajda hatalı parklar var mı?

Var.

Yayaların geçişi önleniyor mu?Önleniyor.

Kadırga yokuşunda boydan boya araç parkını görebiliyor muyuz?

Görüyoruz.

Peki yayalar nasıl yürüsün?

Meşrutiyet, tepebaşı ve rüzgarlı mahallesi sakinleri o bölgeden şehre iniyor.

Muhtarlar dahil. Biz medya dahil.

Hep şikayet edildi. Mağduriyet ifade edildi.

Sonuç maalesef yok.Yol işgali gün boyu sürüyor.

Kaldırım işgali gün boyu devam ediyor.Yaya ne yapsın? Yürüyen yaya çaresiz.

Yetkilileri ve ilgilileri göreve davet ediyoruz.

Zabıtalar nerede ? sorusu soruluyor.

Bunlara ceza yazılsa. Bariyer konulsa.

Araç parkı önlense.

Gerekirse Zonguldak il trafik şube müdürlüğü, Zonguldak Belediyesi trafik müdürlükleri ve zabıtalar ortaklaşa beraber çalışsa.

Yol alsa. Zonguldak zor şehir.

Bu zor şehirde yaya yürüyüşü adına kaldırım işgalleri önlense.

Yol işgalleri önlense.

Kaldırımlar biliyoruz ki yerel yönetimleri bağlıyor.

Yollar içinde gelişen işgallerden de trafik şube ekiplerimizin tasarrufunda.

Önceliğimiz yayaların geçişi.

Sonra tabi ki trafik geçişi adına sürücülerin hatalı parkları gündeme gelecek.

Bu konuda yoğun çalışma sürüyor.

İnşallah trafik akışına çare bulacağız.

Hatalı parkları durduracağız.

Zonguldak’ın başarılı İl Emniyet müdürümüz Sinan Ergen’ de bu konuda yoğun çaba ve gayret sarf ediyor.

İnşallah başaracağız.Sadece cezalar caydırıcı değil.

Bilinçli araç sürücülerini de sağlamamız gerekiyor.

Yazı başlığımızda ne dedik?

Zabıtalar göreve.

Hele ki kent merkezinde ana caddede baza türü malzemelerin çift taraflı yaya kaldırımlarında işgal yapması hiç olmuyor.

Sadece Zonguldak merkez değil, ilçelerimiz, Kozlu, Kilimli, Ereğli, Alaplı, Devrek, Çaycuma ve Gökçebey’ de zabıtalarımızı tam mesai göreve davet ediyoruz.

Video görüntülü çekimleri görerek, uyarıları yaparak ve sonuçta zabıta ekiplerimiz başarı ile işgalleri sonlandırdığını da izleyerek, inşallah diyelim.

Şimdilik nokta…