Seçime bir haftadan az zaman kaldı, bayrama da iki hafta gibi bir şey… Her ikisi de bizler için önemli günler.

Birinde geleceğimizi belirleyeceğiz, diğerinde geleceğimizi emanet edeceğimiz nesil elimizi öpecek. Önemli konular bunlar, dikkat etmek gerekir.

Hele ki seçimde oy verirken, aman dikkat!

Geleceğimizi Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına emanet etmeyin, cemaat tarikat gibi işi gücü yobazlık olan kurumların beslemelerine hiç etmeyin…

Oyunuzu aydınlık bir ülke ve aydınlık bir gelecek için kullanın…

Ve fitreniz;

Gerçi şimdi tüm ülke insanları fitreye muhtaç ama yine de dişinden tırnağından artırıp garibana yardım etmek isteyenlerimiz var.

Ve ne yazık ki bu fitrenize talip olan ne idüğü belirsiz sakallı takkeli ve cübbeli insanlar da türemiş bulunuyor. Bazı dinci kanallarda bunları izliyorsunuz; bunların aslında ne olduğunu, kimler olduğunu da çok iyi biliyorsunuz…

Bunları işleri güçleri illegal olarak topladıkları parayı kendi örgütlerine transfer etmek, bademleme olaylarıyla kandırdıkları çocuk sayısını artırmak.

Şimdi bir de Afrika’nın açlarına yardım edeceklerini söylüyorlar, sana ne be kardeşim, sana ne? Sen kendi açlarına baksana… Falanca cemaatmiş, filanca vakıfmış; inanmayın kardeşim. Fitre mi vereceksiniz, bildiğiniz tanıdığınız bir gariban varsa verin, bunun için mahalle muhtarınıza danışın, bulamadınız kanserli çocuklara kol kanat geren Lösev var, şehit ailelerine yardım sağlayan Mehmetçik Vakfı var… Çocuk okutan dernekler var…

Evet;

Oyunuza ve fitrenize dikkat!

Gümbürtüye gitmesinler…

KARABÜK OLAYLARI

Karabük’te halk sokaklarda Afrikalı görmekten bıkmış… Anlaşılmaz nedenlerle Afrika kıtasının insanları burada… Hal böyle olunca Afrika’nın hastalıkları da burada. Çünkü çağdaş ülkelerde bir sınırdan diğerine geçerken ve yanınızda köpek bile varsa aşısını soruyorlar, biz de elini kolunu sallayan geçip giriyor…

Haaa, bir de hava atıyor birileri “Üniversitemizde şu kadar yabancı öğrenci var, bu kadar yabancı öğrenci var…”

Yabancı öğrenciden kasıtları Afrikalı, gece yürürken karanlıkta göremeyip çarparsınız walla… İşin şakası bir yana, bu üniversitelerde kaç İngiliz öğrenci var, kaç Fransız var, kaç Danimarkalı vs. var?

Yok!..

Silme Afrikalı…

Kafatasçı değiliz ama bu biraz garip değil mi?

Sığınmacının okumaya gelenleri bunlar… Bir kontrol altına da alınmalılar…

Her yerde!

Üniversitelere de her önüne gelen Afrikalı dalmamalıdır, bir kota konulmalıdır, noktadan sonra gelen, önünde birkaç sıfır bulunan rakamlı hanelerle…

Bu ülkenin kaderinde ve programında UNICEF ile paralellik oluşturmak olmamalıdır.