Zonguldak madencilerimiz resmen bir başarı tarihi yazdı.

Depremin sıcağı sıcağına ilk gün sabah 15 madencimiz hazırdı.

Sonra 84 madenci.

Peşi1252 sayı sonra birden 3800.

Tabi ki deprem faciasının ağır bilanço sonuçları ortaya çıktıkça.

Madencilerimiz ihtiyaç çok oldu.

Gerçekten madencilerimiz cansiperane ve olağanüstü çalıştı.

Tam dört bin sayısında madenci her yerdeydi.

Her enkaza müdahale etti.

Her yerde madencilerimiz vardı.

Hatay madencilerimiz sayesinde ayağa kalktı.

Sahip çıkıldığını anladı.

Madencilerimiz bu kadar yoğun çalışırken.

AFAD ise kendine gelmeye çalışıyordu.

AFAD ne dersek diyelim böyle bir faciaya hazır değilmiş.

Adapte hiç değilmiş.

AFAD daha az ölçekli bir depreme kendini hazırlamış.

Sadece Kahramanmaraş’ ı kapsayan bir deprem AFAD ölçeğindeydi.

On il olunca.

Her şey tersine döndü.

 AFAD resmen şaşırdı kaldı.

Kurtarma ekiplerini bile organize edemedi.

Çadırları kuramadı.

Resmen sınıfta kaldı.

Bocaladı.

Tabi ki Zonguldak olarak Hatay, ve deprem bölgeleri bize 100-1110-1200 KM.

Zonguldak kalkan araçlar ancak akşam ve gece yarısı orada oluyor.

Buna rağmen Zonguldak AFAD başkanımız aynı gün Kahramanmaraş ilindeydi.

Askerlerimiz ise ertesi gün öğlen deprem bölgesine gelmeye başlamışlardı.

Aslında bizim açımızdan bakarsak bir günlük gecikme yol kaynaklı diyebiliriz.

Ama bununla birlikte orada bir altyapı hazırlığı.

Çadırlar.

Yemek hazırlanma  durumu ve konumu.

Bunların hepsi AFAD sorumluluğundaydı.

İş makineleri yüzlerce geldi.

Yardım tır’ ları binlerce.

Arama kurtarma ekipleri resmen yağmur gibi yağıyordu.

Yabancı arama ve kurtarma ekipleri sayısı bile dokuz bini geçmişti.

Ve AFAD kendini toparlamaya başlamıştı.

Ve madenciler de gelince topyekun herkes cansiperane çalışmaya başlamıştı.

Madenciler kurtarıyor.

AFAD kendi ölçeğinde kendine prim yapma gayreti içerisindeydi.

O zaman da AFAD inandırıcılığını kaybettiriyordu.

Kimse bu görüntüleri içine sindiremedi.

AFAD ise bu durum hiç olmadı.

Kabul edilir değildi.

Kendi adıma AFAD’ dan çok büyük beklentim vardı.

AFAD’ a devletimiz ne isterse vermişti.

Yeni bina.

Yeni ekip ve teçhizat.

4x4 araçlar.

Paraysa para.

Personelse personel.

Uzman ekipse uzman ekip.

Başarılı il müdürleri.

O zaman AFAD bu yüzyılın depreminde o kadar çok olağanüstü gerçekleşen tatbikatlara rağmen neden bir an önce faciada refleks gösteremedi.

Sınıfta kaldı.

Çaresiz durum sergilerdi.

Sonuç olarak madencilerimiz.

Zonguldaklı madenciler tarih yazdı.

Efsane oldu.

Uyumadılar.

Halkımızın yanında oldular.

Enkaz altından hayat ve yaşam adına uğraşı sergilediler.

Hem de canları pahasına.

Madencilerimize her şeyin en iyisi helal olsun:

Gururumuz.

Onurumuz.

Ülkemizin bu yüzyılın afetinde.

Felaketinde herkes onlardan bahsediyor.

Söz ediyor.

Çünkü onlar Zonguldaklı.

Onlar madenci.

Onlar bizim çocuklar.

Onlar bizim kahramanlarımız.

Şimdilik nokta.