Türkiye ve ülkemiz.
Çok büyük bir afet geçirdik.
Yüzyılın felaketi.
Asrın faciası.
Dünya'nın en büyük kara depremi.
Tam on il etkilendi.
Doğal afet kapsamına ise on bir il alındı.
Nüfus sayısı 15 milyon 800 bin.
Bunun 1. 7 milyonu Suriyeli.
12 0 bin bina yıkıldı.
Yıkılacak bağımsız birim sayısı 500 bin
Ayrıca 100 bin sayısında bağımsız birim orta hasarlı.
En az üç ili ağır hasarlı.
Kahramanmaraş.
Depremin iki ana merkezi.
Şiddet 7.7 ve 7.8 her iki güçlü deprem aynı gün belli aralıkla Kahramanmaraş merkezli gerçekleşti.
Adıyaman çok ağır hasarlı.
Hatay.
Çok ağır'ın ağır hasarlı.
Bu üç il, il geneli hasarları çok büyük.
Nasıl bu iller ayağa kalkacak?
Yaralar sarılacak.
Kendine gelecek.
Ayrıca Hatay ilinde sanayi adına hasarlar var.
İş gücü kayıpları var.
İskenderun.
Büyük ilçe.
Demir ve Çelik üssü.
Liman lojistik üssü.
Haddehaneler merkezi.
Ağır sanayinin merkezi.
Demir ve Çelik üretimi adına İSDEMİR yıllık beş milyon ton demir üretiyor.
İSDEMİR çok geniş bir alanda çok sağlam temellere dayandırılarak yapıldı.
Her türlü depreme dayanıklı.
İş gücü olarak ise İSDEMİR ‘in önemli bir istihdam potansiyeli.
Hatay.
Osmaniye ve çevre ileride kapsıyor diye biliyorum.
İskenderun merkezli işçi sayısı tabi ki çok.
Ne olursa olsun inşallah her yönden çabuk toparlanılır.
Toparlanmalıyız.
İSDEMİR’ in üretim üssü yatay mimari olarak dayanıklılık testi adına her türlü önlemi almış durumda ve konumda.
Lojmanları da sağlam temeller üzerinde kurulmuş.
Limanı ile çok büyük bir entegre tesise sahibiz.
Böyle güçlü kurumlarımızın depreme dayanıklılık testlerinin de çok güçlü olması diğer şirketlere de örnek olmalı.
1970 tarihinden bugüne gelen süreç.
Çok büyük bir arazi.
İskenderun’da 17 Km. mesafede olması.
Denize sıfır.
Tepe noktada.
Tabi ki böyle ülkemizin gururu ve onuru şirketlerimizin her türlü doğal afete karşın hazırlıklı olması sevindiriyor, mutlu ediyor.
Moral veriyor.
İnşallah iş gücü adına da herhangi bir aksaklık az sayıda bile olsa söz konusu değildir.
O bölgede ki diğer demir çelik adına haddehane üreten şirketlerinin de durumu ve konumu iyi diye biliyorum.
İskenderun limanı da normale döndü.
Limak işletmeciliğinde olan lojistik üssünün çalışma adına hızlı refleksler göstermesi de önemli.
Şimdi sadece üç ili kısaca değerlendirdik.
Üç ilin Adıyaman bölgesinin de hem sanayi adına Türkiye Petrolleri tesisleri üretim adına ve ayrıştırma tesisleri dahil hepsi sağlam.
Tarım adına yaralar sarılacak.
Üniversite iyi durumda.
Zarar yok.
Valilik binası ayakta. Ve sağlam.
Devlet hastanesi iyi.
Kahramanmaraş ise Elbistan termik santralinin B ünitesi bu hafta üretime başladı.
Diğer ünitelerde devreye girecektir.
Kahramanmaraş sanayisi tekstil adına ayağa kalkacaktır.
Sonuç olarak konut adına ve binalar olarak ve vefatlar adına üç il çok ağır yaralı.
Vefat sayısı Hatay için, Adıyaman için ve Kahramanmaraş için çok çok büyük rakamlar telaffuz ediliyor.
Sonuç olarak üç ilin bazı İlçelerinin bazıları iyi, bazıları olumsuz.
Bugün adına Hatay körfezinden bahsettik.
Söz ettik.
Biliyorum ki körfezinde diğer yakasında önemli kömür ile çalışan çok büyük termik santraller var.
Hepsi de çalışmalarını 24 saat sürdürüyor.
Bölge gerçekten Akdeniz adına demir ve çelik üssü.
Enerji üssü.
Her şeyin olduğu bölge.
Ülke tarımının yüzde 16 ‘sı bu bölgede.
Bunu unutmayalım.
Şimdi geleceğim ana konu.
Yakında seçimler var.
Seçimler ancak savaş hali olursa ertelenir diye bir hüküm Anayasa maddesinde var.
Yukarıda yazdığım üç il için savaş halinin kaç katı olumsuz durum var.
Savaş hali bunun yanında az kalır.
Sadece üç ili yazdık.
Onuda kısa detay yaptım.
Şehirler yaşama adına sıfıra inmiş.
Biz halen daha savaş hali durumu ve konum diyoruz.
Bence seçimler ertelenmeli.
Veya birkaç ay ötelenmeli.
Örneğin Eylül olabilir.
Veya genel seçimleri yerel seçimler ile birleştirebiliriz.
Tabi ki bu bizim düşüncemiz.
Sadece üç çok önemli ilin görselin profilini kısa özet olarak halk yaşamı, sanayi devamlılığı adına analiz ettik.
Değerlendirdik.
Doğal afet, facia, felaket = savaş hali.
Ne farkı var?
42 bini geçen vefat,
115 bin yaralı
Daha ne diyelim.
