Ülkemiz çok acı bir deprem geçirdi.

Halen daha on gün geçti.

Deprem enkazı.

Yaralıları.

Sarılmaya çalışılıyor.

Çok büyük bir acıları yaşıyoruz.

Ülkemiz seferber oldu.

Enkaz kaldırma son sürat devam ediyor.

Tabii ki çok büyük vefatlar var.

Bugün için kırk bin sayısına giden vefat.

Enkaz altında kalan çok sayıda vefatın da olduğu söyleniyor.

Nasıl olacak?

Biliyorum:

Ama çok büyük can kayıplarımız var.

Adıyaman’da var.

Maraş’ ta var.

Hatay’da var.

Bu iç il adına ilçeler dahil.

Kırsal dahil.

Beldeler dahil.

Can kayıpları çok ki çok.

İçişleri bakanımız ne diyor?

Hatay ilinde her iki binadan biri yıkık.

Biri sağlam.

Bu ne demek?

Yüzde elli Hatay, yıkılmış demek.

Malatya var.

Gaziantep var.

Kısmen Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa, Kilis ve Adana var.

On ili toparlanacaktır.

Beş il çok daha çabuk toparlanacaktır.

Hayata normale dönecektir.

İki il orta düzeyde toparlanacaktır.

Biraz zaman alabilir.

Ama kısa ölçekli.

Üç il ise ağır hasarlı.

Orada yaşam bir şekilde yürüyecektir.

Devam edecektir.

Ama bir hayli zaman alacaktır.

Bölgemiz zengin bölge.

Devlet desteği ile.

Halkımızın maddi ve manevi desteği ile.

Yetmiş bir il desteği ile kısa zamanda ayağa kalkacaktır.

Nasıl geçmişte Kocaeli, Gölcük, Sakarya, Düzce  kısmen İstanbul, Yalova.

Çınarcık.

Ayağa kalktıysa.

O bölgelerimiz de çok zengindi.

Yine zenginliğe kavuştular.

Bu on bölgemizde çok zengin.

Yine zenginleşenler.

İnşallah diyelim.

Deprem bahane, pahalılık şahane.

Acayip pahalılık başladı.

Zonguldak merkezde.

Et ürünleri.

Kıyma 220.

Ne oldu?

Kıyma biden 220 oldu.

Diğer et ürünleri yüksek pahalılığa ulaştı.

Buna beyaz et ürünleri de dahil.

Hiç mi bunları denetleyen yok.

Bu kadar başıboşluk olur mu?

Bir kilo kıyma 220 TL.

Ramazan da 250 TL olacak deniliyor.

Nerede ucuzluk?

Nerede enflasyon inişi.

Nerede fiyatların duracağı sözleri. Lafları.

Açıklamaları.

Her şeye zam geliyor.

Neden geliyor?

Açıklama yok.

Depremi bahane edenler.

Bize göre suç işliyorlar.

Bu kadar fahiş pahalılık olur mu?

Nedir bu aymazlık.

Nedir bu açgözlülük.

Nedir bu et fiyatlarının düşmemesi.

Domates bile almış başını gidiyor.

35 lira domates olur mu?

Hani pahalılık duracaktı.

Hani ucuzluk başlayacaktı.

Hani enflasyon inecekti.

Ne oldu?

Pahalılık ile anılan bir ülke olduk.

Pahalılık ile yol alan.

Pahalılık ile geçinme kaynağı yaratan bir ülke olduk.

Bugün et ürünlerinden örnek verdik.

Taze soğan 17.5.

Varın gerisini siz söyleyin.

Etiket fiyatları her gün değişiyor.

Sabah ve akşam etiketlere yetişilemiyor.

Pahalılık bizim kaderimiz mi?

Deprem acımıza bir de pahalılık acısı eklendi.

Bu dönemde eğer halen daha depremi bahane ederek, pahalılık yaratanlara söylüyorum.

Hiç kimse sizlere hakkını helal etmez.

Hani ocak ayında sabit fiyat uygulaması vardı.

Peş peşe ucuzluk ve fiyat dondurma sözleri gerçekleşiyordu.

Ne oldu?

Birden bire belli ve başlı kalemlerde aşırız fahiş zam yaptınız?

Gerçekten ne oldu?

Kıymaya ne oldu?

Ucuzluk yalan oldu.

Enflasyon düşüşü de hayal oldu.

Ne diyelim.

Rüya görmeye devam edelim.

Şimdilik nokta.