Ülkemizde Yapı Ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü 2020 yılında bir önceki yıla göre %48,7 arttı, Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların yüzölçümü %18,9 azaldı, yani tam gaz yeni İnşaatlar sürüyor ancak yeni inşaatlarda özellikle konutlarda metrekare alanı düşüyor.

Bu şu demek:

1+1 ya da 2+1 daireler konut olarak revaçta

Zonguldak’ta 2020 Ocak-Aralık döneminde yapı ruhsatı verilen daire sayısı 2201, yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı 2656 oldu.

Bu rakam Karabük’te 2020 Ocak-Aralık döneminde yapı ruhsatı verilen daire sayısı 1053, yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı 3132 olarak ortaya çıktı.

Bartın’da ise 2020 Ocak-Aralık döneminde yapı ruhsatı verilen daire sayısı 899, yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı 857 oldu.

YAPI RUHSATI VERİLEN YAPILARIN YÜZÖLÇÜMÜ YÜZDE 48.7 ARTTI

Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2020 yılında bir önceki yıla göre bina sayısı %69,4, yüzölçümü %48,7, değeri %71,1, daire sayısı %68,5 arttı

TOPLAM YÜZÖLÇÜMÜN YÜZDE 56,8’U KONUT ALANI OLARAK GERÇEKLEŞTİ

Yapı ruhsatı verilen yapıların 2020 yılında toplam yüzölçümü 111,0 milyon m² iken; bunun 63,2 milyon m²'si konut, 26,2 milyon m²'si konut dışı ve 21,6 milyon m²'si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Kullanma amacına göre en yüksek pay %72,5 ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binaların oldu

Yapı ruhsatı verilen yapıların 2020 yılında kullanma amacına göre en yüksek paya 80,5 milyon m² ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 6,9 milyon m² ile sanayi binaları ve depolar izledi.

YAPI  KULLANMA İZİN BELGESİ VERİLEN YAPILARIN YÜZÖLÇÜMÜ YÜZDE 18,9 AZALDI

Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgelerinin 2020 yılında bir önceki yıla göre bina sayısı %17,4, yüzölçümü %18,9, değeri %7,8, daire sayısı %19,0 azaldı.

Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2020 yılında toplam yüzölçümü 122,0 milyon m² iken; bunun 69,4 milyon m²'si konut, 25,9 milyon m²'si konut dışı ve 26,6 milyon m²'si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Kullanma amacına göre en yüksek pay %77,2 ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binaların oldu

Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2020 yılında kullanma amacına göre en yüksek paya 94,2 milyon m² ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 6,7 milyon m² ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi.

YATAY MİMARİ DÖNEMİ BAŞLAYACAK

Yatay mimari; şehrin inşasında enine gelişen yapılara yer verilmesini kapsıyor. Ülkemizde son yıllarda özellikle büyük şehirlerde binaların çok yüksek yapılması arazi bulunması açısından kolaylık sağladı. Büyük kentlerdeki arsa sıkıntısı nedeniyle yüksek binaların hayata geçirilmesi beraberinde birçok sorunu da getirdi. İnsanların yüksek binalar arasına sıkışması ve bölgede gereğinden fazla nüfus artışı olması birçok problem doğurdu.

Dikey mimarideki bu sıkıntılar yatay mimariye geçmeyi zorunlu hale getirdi. Yatay mimari sayesinde şehirler daha ferah ve düzenli bir görünüme kavuşurken insanlara daha geniş ve yeşil yaşam alanları sunuyor. Ancak bu yatay mimariye dahil binalar şu anda şehir merkezlerine biraz daha uzakta konumlanıyor.

Yatay mimarinin yaygınlaşmasıyla birlikte insanların sağlığı da büyük bir gelişim gösterecek. Dikey mimariye sahip olan binalar etrafa çok daha fazla sıcaklık ve kirlilik yayarken dikey mimarideki yapılar hem daha az kirlilik ortaya çıkarırken hem de bulundurduğu yeşil alanlarıyla sağlıklı bir yaşam sunuyor. Dikey olan konutlarda komşuluk ilişkileri neredeyse yok denecek kadardır. Çünkü bir blokta çok çok fazla insan yaşamaktadır. Aynı blokta yaşayan insanlar bile birbirini tanımamaktadır. Ancak yatay mimaride az katlı binalar bulunduğu için fazla kişi yaşamaz ve belli sayıda daire bulunur. Bu nedenle aynı binada oturan vatandaşlar birbirini tanıma ve kaynaşma fırsatı bulur. Bu durum da özlenen eski mahalle kültürünü ve komşuluk ilişkilerini geliştirir.

Türkiye’nin hem kültürüne hem de tarihi dokusuna daha uygun olan yatay yapılaşma, şehirleşme açısından estetik kaygılarını da tam anlamıyla gideriyor. Dikey yapılar, insanları birbirinden uzaklaştırdığı gibi komşuluk ilişkileri de gittikçe zayıflıyor. Yatay yapılar, sağlıklı ve düzenli bir yaşam olanağı sağlıyor ve kişilerin çevreden izole olmasını engelliyor. Yatay mimari, toprakla temas halinde olmak insanlara hem huzurlu hem de sağlıklı yaşam olanakları sunuyor. Rezidansların, insanlara sağladığı kolaylıklar elbette tartışılmaz. Ancak rezidansların sağladığı avantajların yanında çok yüksek katlı binalar insanda izole edilmişlik hissi yaratıyor. Bu da yalnızlık hissine neden oluyor. Tam da bu yüzden, günümüzde revaçta olan yatay mimari yapıları daha çok ilgi görüyor.