Evet; yılbaşı geliyor…

Son dönemlerde filmlere, dizilere, vs. her şeye limon olan tarikatlar ve cemaatler başladılar bile ; “yılbaşı günahtır, Hristiyan âdetidir, kutlayan kafirdir…”

Ulan şeriatla bile idare edilen arap ülkelerin bile yılbaşı kutluyor, sana ne oluyor? Şimdi de “Gazze’de Müslümanlar ölüyor, bu yıl yılbaşı kutlamaları yasaklansın”

Bakın görün; cemaatlerin sözünü tutup yılbaşı yasaklayan belediyeler çıkacak, görürsünüz…

Vitrinlerde kırmızı don satışına da karşı çıkacaklar,

Yılbaşı hindisine de,

Yılbaşında hediye verilmesine de…

Geri gidiyoruz görüyorsunuz, çağlar öncesine;

Dünya Mersin’e, biz tersine…

Sonra da yakınıyoruz; “AB bizi neden kabul etmiyor?” Siz olsanız kabul eder miydiniz? Fikren ve çağdaşlık açısından sizden geri olan Afganını, Suriyelisini siz kabul ettiniz mi?

ORTALAMA ZEKA

Zeka merkezi diye bir kuruluş varmış, araştırma yapmış ve illerin zeka düzeylerini belirlemiş… Buna göre Zonguldak fazla zeki çıkmamış ve 14. Sıraya yerleşmiş… Birinci Eskişehir, en gerzek ise Bingöl çıkmış, 81. olmuş, dibe vurmuş yani…

Bartın ve Karabük ise bizden daha geri çıkmışlar…

Hangi kıstaslara göre belirlemişler bu zeka sıralamasını anlayamadık ama bizce daha aşağılarda olması gerekirdi Zonguldak’ın.

Neden mi?

Akepe döneminde iyice geri giden Zonguldak’tan hala bu partiye oy çıkabiliyor örneğin…

Alın size bir örnek daha, Anap döneminde dönemin başbakanı Mesut Yılmaz Bartınlılara o zamanki yerel seçimler sırasında “Bizim partinin adayı Oğuz Pir’i başkan seçerseniz ben de sizi il yaparım” demişti ve seçtirmişti, verdiği sözü tuttu Bartın’ı il yaptı, Zonguldak bu oluşumdan çok şey kaybetti ama hala Anap’a oy vermeye de devam etti…

Aynı şekilde Akepe Karabük’ü il yaptı, Zonguldak’ta partinin oyları arttı…

Toplumsal zeka işleyişi açısından güzel bir örnek bunlar değil mi?

Olaya belediyecilik, devlet dairelerinin işlevlerini yerine getirmemesi, kentteki dilencilik olaylarının artışı ve hatta ana cadde olan Gazipaşa’nın halk arasında “Dilenciler caddesi” olarak isimlendirilmeye başlanması vs. gibi gelişimleri de göz önüne alırsak, burada yaşayan halkın geçim sıkıntısını olanca şiddetiyle yaşadığını düşünürsek, insanlarının gittikçe magandalaştığını, lümpenleştiğini de buna katarsak ve hala iktidara şükredenlerin olduğunu da göz önüne alırsak, Zonguldak’ın politik zeka seviyesinin daha aşağı göstergelerde seyretmesinin gerektiği ortaya çıkmaz mı?

YİNE YENİDEN “ZONGULDAK HEPİMİZİN”

Kurucusu Dr. Tunç Çelebi tarafından geçtiğimiz haftalarda sosyal medyadaki varlığının sona erdirildiği açıklanan “Zonguldak Hepimizin” grubu yeniden aktive edildi. Bu konuda kurucu Tunç Çelebi ise şu açıklamayı yaptı:

“Grubumuzun, amacına ulaşamadığı için 3 Aralık tarihinde konu hakkındaki görüş duyurusu ile aktivasyonu dondurulmuştu. Bu süre zarfında duyarlı arkadaşlardan ve bazı Belediye Başkan aday adaylarından sayfanın kapatılmasının demokratik hakkın kullanılması ve böyle bir mecrada, 800 üyesi olan bir toplulukta duyuruların, eleştirilerin, görüşlerin beyan edilememesinin eksiklik olduğu ve grubun devamlılığının gerekliliğinin kente hizmet olabileceği tarafıma bildirildi. Bu nedenle kentimiz yerel seçimlerinde oy kullanacaklara bilgi sahibi olmaları ve aday veya aday adaylarının seslerini daha iyi duyurabilmeleri için grubu tekrar aktive etmiş bulunuyorum. Ancak gerçekten demokrasiye katkı sunmak ve grubun kuruluş amacını çok net bilerek gruba katılan dostların kentimizin çıkarı için çok daha aktif tutum almalarını kentin geleceği açısından özellikle rica ederim. Bu seçimlerin yerel bazda kentimizin geleceği için çok önemli olduğunu, liyakatli kişilerin yönetime gelmesinin şart olduğunu düşünüyor ve taban kitle dışında oluşturulan aday portrelerinin topluma basın, manipülatif anketler veya başka bir yolla dayatılmasını kınıyor ve grubumuzu bir kez daha sivil inisiyatif olarak göreve davet ediyorum.”