Yıllar ne çabuk geçiyor, daha dün annemizin kollarında, sonra okul yollarında… İlkiydi, ortasıydı, lisesiydi, üniversitesiydi derken bir bakmışsın yaş 35(!)…

Yaşlanıyoruz haliyle!

Normaldir, babamın sık sık söylediği bir sözü hatırladım; “İnsan bu dünyaya tekâmül etmeye gelir” derdi rahmetli…

Haklıydı; bizi tekâmül ettirenlerin arasında en önemli pay da şüphesiz ki öğretmenlerimizin…

İşte böyle bir öğretmenimi geçtiğimiz günlerde Zonguldak ana caddesinde gördüm: Tülay hocamız!..

Kolejde bize İngilizceyi sevdiren hocamız…

Tülay (Bilgiç) Aytaç

Beni gördü, uzaktan güldü… Yaklaştım öptüm elini…

El öpmek apayrı bir duygu böyle anlarda, insanın gözleri doluyor ama erkeğiz ya, çaktırmıyoruz güya… Her neyse, çekti hocam bizi bir kenara, kısa süreli bir sohbet ettik, kentin son durumu konulu ortak görüşlerimizi paylaştık, birbirimize hak verdik, şurdan burdan filan derken, tekrar görüşmek üzere vedalaşıp ayrıldık…

Ve o gittikten sonra kafama “dank” etti; ya ben hocamı hemen cadde üzerindeki kafelerin birine neden davet etmedim de birer çay kahve içmedik karşılıklı?

Haaaa, neden?

Utandım walla kendi kendime, pişmanlık desen bende epey sürer, işte buradan bir özür dileyeyim diyorum; “kusura bakma hocam”…

Yaş 35 ya; unutuyoruz böyle yaşamsal konuları bazen, tekrar kusura bakma Tülay Hocam, büyükler affeder, sen de affet…

On yıllar sonra elini öpebildim ya,

“Bana yeter” diye düşünüyorum ve bununla avunuyorum…

O şekli şemali ve kişiliği değişmiş caddede tekrar gördüğümde “çaylar benden” diyeceğim biliyorum ve el sallıyorum buralardan size hocam,

Öğretmenler gününüzü de kutluyorum!..

A TİPİNİN PERİLERİ

Zonguldak’ı parsel parsel elden çıkarıyorlar. Bu kapsamda da hiç “hatırası varmış, kültür mirasıymış, koruma altındaymış…” demiyorlar.

Sat gitsin, ver gitsin…

Sonra?

Sonrası meçhul!

Birilerine ya da birisine peşkeş hikayeleri…

Son olarak da A tipi misafirhaneye göz diktiler. Bahanesini de buldular: Kütüphane olacak!

Yok canım?

Kütüphane yapılacak yer mi kalmadı?

Amacınız ne kardeşim?

Denize nazır çay kahve mi, tarikata veya cemaate lüks mevki üst düzey hizmet mi?

Zamanla ortaya çıkacak, TTK’nın mallarına yasalarda yazıldığı şekliyle “basiretli bir tüccar gibi” sahip çıkmayarak önce Maden Mühendisleri Lokalini devreden,  sonra böyle A tipini sonra bilmemneyi devreden makam sahipleri bu kentin cadde ve sokaklarında yarın bir gün nasıl gezecek?

Her neyse;

Bu konuda sosyal medyada Yüksel Yıldırım da “A Tipi Perili Ev” başlıklı bir yazı kaleme almış. Ve yazının bir bölümünde de konağın kısa bir özgeçmişini anlatarak burada konaklayan ünlülerden bazılarını da sıralamış…

Yüksel Yıldırım’ın yazısı özetle şöyle:

Kral dairesinden ayrı 10 yatak kapasitesine sahip A Tipi Konuk Evi gelen üst düzey misafirlere, B Tipi konuk evi ise daha çok bekar veya tek başına gelen üst düzey konuklara tahsis edilmiştir.

2000 yılına kadar yerleşik personel kadrosu ile hizmet veren ATipi Konuk Evi, gerileyen Zonguldak ekonomisi, gelen üst düzey ziyaretçi sayısındaki azalma ve alınan tasarruf tedbirler gibi nedenlerden dolayı işlevselliğini kaybetmiş, yerleşik personelin Yayla Konağına çekilmesine sebep olmuştur. Gelecek ziyaretçi durumlarında ve bayram vb. gibi özel günlerde geçici sevk edilen personelle işletilmeye devam etmektedir. En son 2016 yılı başlarında yapılan onarım çalışmaları dahil, geçmiş süreçte bakım ve restoresi düzenli yapılması ile orijinal halini korumaktadır. Mobilyalar, ahşap aksamlar, avizeler ve değerli eşyalar koruma altında olup, çevresindeki tarihi çınar ağaçları da tescilli olarak korunmaktadır…

Konakta misafir edilen üst düzey yerli ve yabancı ziyaretçilerin listesi çok kabarık, hepsini listelemek ayrı bir araştırma konusu olabilir. Hizmete girdiği 1940 yılından bu yana düzenli bir konuk defteri tutulmamış, 1981 yılından sonra kısmi olarak bir defter tutulmuştur. Bu defterden bazı alıntıları ve Zonguldak tarihine damgasını vurmuş konukları ve etkinlikleri saymak gerekirse…

-- İlk Başbakan, ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü

-- Türkiye ve Avrupa güzeli Günseli Başar

-- Irak Kralı II.Faysal

-- İran Şah-ı Rıza Pehlevi ve eşi Prenses Süreyya

-- Afganistan Kralı Majeste Muhammet Zahir Şah

-- Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar

-- Başbakan Adnan Menderes

-- “Şehirdeki Yabancı” sinema filmi sanatçıları ve film seti

-- “Kadın Asla Unutmaz” sinema filmi sanatçıları ve film seti

-- KKTC. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş

-- Kenan Evren – Nurettin Ersin – Tahsin Şahinkaya – Nejat Tümer

-- Bülent Ulusu

-- 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal

-- Enerji Bakanı Fahir İlkel

-- Vali Galip Demirel

-- Devlet Bakanı Cemil Çiçek

-- Rusya Enerji Bakanı (Kömür) Schdow

-- Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu

-- Başbakan Yıldırım Akbulut

-- Sağlık ve Devlet Bakanı Yıldırım Aktuna

-- “Kelebeğin Rüyası” film seti

X     X     X

Yaaaa; işte böyle…

Kimler gelmiş kimler geçmiş…

Şimdi de bu anılara kimler ihanet etmiş?

Periler çarpsın sizi he mi?