Geçtiğimiz hafta sonu bir Selim Alan-Ebru Uzun tartışmasına tanık olduk. Biri Belediye Başkanımız, biri CHP Merkez İlçe Başkanımız.

Durup dururken ortaya atılan bir saçma iddia sonrası itham edilen Ebru Uzun aldı sazı eline, yenilip yutulması zor bir dizi cümleleri sıralayıverdi…

“Terbiyesiz…” diye başladı;

Tilki dedi,

Jurnalcı dedi,

Kumpascı dedi,

İftiracı dedi,

Beceriksiz dedi…

Aslında çok şeyler söyledi de, yazmaya kalksak “benimsemek” suçundan ifade veririz. Böyle işte, Ebru Başkan Selim Başkan’ın kalesine golleri peş peşe sıraladı, penaltıdan da değil ha, doksandan…

Haklı mıdır?

Haklıdır!..

Şimdi başkan Alan’a sormak gerekir; sana ne CHP’nin kendi iç işlerinden, sana ne CHP başkanlık, delege meleğe seçiminden, sana ne CHP’ye ayar verirmiş gibi bir takım havalardan?

Senin işin bu kentte yaşayan partili partisiz tüm insanlarla olmalı, sen halkın belediye başkanısın, “göreve geldiğimde parti rozetimi çıkaracağım” diyen sen değil miydin?

Eeeee, şimdi bu ne?

Sanki AKP rozetini çıkarıp CHP rozeti takmışsın da CHP delegelerinin soracağı soruları sorar gibisin… Gelinen bu nokta  “Eğriye eğri, doğruya doğru demek” bizim işimiz…

Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın Liman kenarındaki kömür depolarını kaldırma girişimlerini sonuna kadar destekliyoruz…

TOKİ’den başka pek bir çalışmanın sergilenmediği, sergilenenlerin de pek bir şeye benzemediği bu kentte Alan eğer liman kenarındaki kömür depolarını AKP hükümetinin de gücünü arkasına alıp kaldırabilirse ya da kaldırılmasına önayak olursa alnından öperiz, hatta heykelini bile dikeriz…

O boşalacak alana eğer bir de çocukların oynayıp eğlenebileceği, basket ve futbol alanları, tenis sahaları, masa tenisi oyun alanları, çocuk bahçeleri, çarpışan otolar, raylı oyuncak trenler gibi rüyalarımızda bile göremeyeceğimiz harikaları yerleştirebilirse oraya da “Alan parkı” ismini veririz…

Ama böyle kendi işini gücünü bırakıp, gündem değiştirme çabaları sergileyip onu da yüzüne gözüne bulaştırmaya devam ederse, kendisini bir daha hatırlamamak üzere unutur gideriz!..

Ne yazık ki böyle... Bulaşma böyle şeylere Başkan… Bu iş uzun!

Karşındaki de Ebru Uzun…

En ufak bir hatası, şaibesi olsaydı senden önce biz zaten duyardık…

Bunun için de seni “her duyduğuna inanma” diye uyardık!..

 BELEDİYE VE KARDEMİR

Üstüne vazife olmayan işler konusunda dikkatini çektiğimiz Belediye Başkanımız Dr. Selim Alan bir girişim başlattı ve liman içindeki, rıhtımlardaki kömür depolarının buradan kaldırılması gerektiğini belirtti.

Haklıdır!

Sapına kadar!..

Benim buradaki hemşerilerimin Kardemir’e gidecek kömürün tozunu yutma lüksü yok, mecburiyeti de yok.

Gidin Soğuksu halkına sorun, adamlar camlardan içeri giren kömür tozundan bıkmışlar; bunun astımlısı var, ciğerinden rahatsız olanı var, masum bebekler var…

Bu kömürün cefasını ben çekeceğim, sefasını Kardemir sürecek; öyle mi?

Bana ne be, bana ne?

Al kömürünü de git!..

Eren limanından mı çekecen, Filyos’tan mı, n’aparsan yap… Demiryolu yoksa tırlarla taşı, olmadı mı, ışınla, bana ne?

Liman kenarındaki kömür depoları bir an önce kaldırılmalı, buralar halka kazandırılmalıdır…

Buralara miniklerin, çocukların gıptayla baktığı, ana babalarının ceplerinde paraları olmadığından bir türlü oyun parklarına giremediği, oyuncak arabalara, çarpışan otolara binemediği, gülüp oynayamadığı oyun alanlarının aynısı yapılmalıdır.

Yetmez;

Hali sahalar, basket sahaları, tenis kortları, masa tenisi alanları, kaydırak vs. cinsinden ne varsa, liman içinde gidip gelen bir raylı sistem ve oyun treni, çarpışan otolar, dönme dolaplar ve akla gelebilecek ne varsa çocuklar için yapılmalıdır.

Çevrelere de yine çocukların ve ailelerinin ucuz tarifeden karınlarını doyurabilecekleri büfeler yerleştirilmelidir. Kapuz plajındaki kafeteryalar bu konuda güzel ve beğenilen başarılı hizmetler vermektedir, aynısı buralarda halkın hizmetine sunulmalıdır.

Yetişkinler için de oturup denizi seyredebilecekleri çay kahve içebilecekleri yerleşkeler, tavla satranç oynayabilecekleri kafeler yapılmalıdır. Emekliler için düzenlemeler artık bir emekli kenti haline gelmiş Zonguldak için şarttır hatta vaciptir…

Şunu unutmayalım;

Bu liman ve çevresi öncelikle halkın malıdır, TTK’nın değildir, “TTK limandan para kazanıyor” safsataları boş laflardır, TTK’nın asli görevi liman işletmeciliği değil kömür çıkartmaktır, kaldı ki limandan ithalat ve ihracat işi de Zonguldak’ın batısındaki limanlara çoktan kaymıştır, şunu da unutmamak gerekir ki TTK’nın limandan kazandığı para yıllık zararının milyonda biri bile değildir, bırakın devede kulağı, kulağını kılı kadar bile değildir…

Evet;

Belediye Başkanımız Selim Alan’a bu görevi zimmetlemek gerekir, öyle “Fevkani Köprüyü yıkacağım” diye uğraşacağına “Kömür depolarını kaldırıp yerlerine park yapacağım” diye uğraşırsa ve bunu başarabilirse halkın da gözüne belki yeniden girer.

halk da onun heykelini parkın göbeğine diker!..